Yapılan anketler Türk toplumunun batıdan hızla uzaklaştığını gösteriyor.
Abone olAmerikan Pew araştırma şirketinin dün açıklanan "Avrupa'da Müslümanlar" konulu kamuoyu yoklamasının sonuçları Türk toplumunun Batı'dan hızla uzaklaştığını ve kendisini tanımlarken dinsel kimliğini ön plana çıkaranların oranında bir yıldan ötekine önemli bir artış olduğunu ortaya çıkardı. Pew araştırmasına göre, Türklerin yüzde 51'i kendisini "önce Müslüman" olarak tanımlarken, sadece yüzde 19'u kendisini "vatandaş" olarak görüyor. Toplumun yüzde 30'u ise iki kimliği de eşit olarak kabul ediyor. Türkiye'de kendini "önce Müslüman" olarak görenlerin oranı, geçen yıl yüzde 43 iken, bu oran bu yıl 8 puan artarak yüzde 51 oldu.
Pew'in araştırmasına katılan Türklerin yüzde 39'u Türkiye'de "köktendincilerin" artmasından endişe duymadıklarını belirtirken, yüzde 46'sı bu konuda endişeli olduklarını söyledi.
Türkiye'de 1-25 Nisan 2006 tarihleri arasında 18 yaşından büyük 1013 kişi ile yüz yüze görüşme şeklinde yapılan ve yüzde 3'lük bir yanılma payı olabileceği belirtilen araştırmanın Türkiye ile ilgili sonuçları şu şekilde:
- Dörtte üçü anti-Amerikancı: Türkler arasında ABD'ye "olumlu" bakanların oranı sadece yüzde 12'de kaldı, Türklerin yüzde 76'sı ABD'yi "olumsuz" değerlendirdiklerini söyledi.
- Amerikalı sevgisi eriyor: Amerikalılara olumlu bakanların oranı 2002'de yüzde 31 iken, 2006'da yüzde 17'ye düştü, olumsuz bakanların oranı ise 2002'de yüzde 50'den 2006'da yüzde 69'a yükseldi.
- İran'a geçer not: Ankete katılan Türklerin yüzde 53'ü İran'ı "olumlu", yüzde 35'i "olumsuz" olarak gördüklerini belirtti.
- Nükleer olmasın: İran'ı genelde olumlu olarak gören Türkler, nükleer silahlar söz konusu olunca tutumlarını değiştirdi. Buna göre, Türklerin yüzde sadece yüzde 23'ü İran'ın nükleer silah sahibi olmasını desteklediklerini söylerken, yüzde 61'i buna karşı olduklarını kaydetti.
- Terörle savaşa destek yok: ABD'nin "terörle savaşına", ABD'nin Irak'ı işgalinden önce karşı çıkanların oranı 2002'de yüzde 58 iken, bu oran 2005'te yüzde 71'e, 2006'da ise yüzde 77'ye çıktı. Bunu destekleyenlerin oranı ise 2002'de yüzde 30 iken, 2006'da yüzde 14'e düştü.
- Filistin'e sempati: Türklerin yüzde 63'ü, Ortadoğu'da Filistinlilere, yüzde 5'i ise İsraillilere daha çok sempati duyduğunu söyledi. Ankete katılanların yüzde 2'si "ikisine de sempati duyduğunu", yüzde 16'sı ise hiçbirine sempatisi bulunmadığını belirtti.
- Hamas'a çok karşı değil: Türklerin yüzde 44'ü Hamas'ın seçimlerden zaferle ayrılmasının "Filistinliler için olumlu", yüzde 23'ü ise "olumsuz" olduğuna inandıklarını belirtti.
- İyiye gidiyoruz: Türkiye'nin "iyi yolda ilerlediğine" inananların oranı ekonomik krizin yaşandığı 2001'in ardından 2002'de yüzde 4 iken, 2003'te bu oran yüzde 18'e, 2005'te ise yüzde 40'a yükseldi. Ülkenin gidişatının "iyi olmadığına" inananların oranı ise 2002'de yüzde 93 iken 2003'te yüzde 76'ya, 2006'ta da yüzde 56'ya düştü.
Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Ersin Kalaycıoğlu ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Ali Çarkoğlu'nun birlikte yaptığı, geniş bir özeti Milliyet'te yayımlanan "Türkiye'de Sosyal Tercihler Araştırması" da Pew anketinin Türkiye'deki dinsel hoşgörüsüzlükle ilgili sonuçlarına paralel bulgular içeriyordu.
23 ilde, 18 yaş ve üzerinde, yüzde 44'ü köy doğumlu, 1846 kişiyle yüz yüze yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, "Müslümanlık dışındaki dinleri yaymaya çalışan misyonerlerin çalışması kısıtlanmalı" diyenlerin oranı yüzde 65, "Ramazan'da lokanta ve kahvelerin iftara kadar kapalı olmasını" isteyenlerin oranı yüzde 49 ve "Kızımın Müslüman olmayan birisiyle evliliğine karşı çıkarım" diyenlerinki de yüzde 61 olarak saptanmıştı.
Toplumun yüzde 39'unun "AB ile Türkiye'nin arasında ortak hiçbir şeyin olmadığını" düşünüyor olması, araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer ilginç veriydi.
Araştırmaya göre, toplumun yüzde 67'si "gençlerin büyükleri ile çatışmasının temelinde Batı'ya özenmelerinin yattığını" düşünüyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Eurobarometre araştırmasında Türk halkının AB desteğinin yüzde 60'tan yüzde 43'e düştüğü sonucunun" ortaya çıkmasıyla ilgili olarak, "Ne olmuş da Türk halkının bu beklentisinde zayıflama var, niçin böyle olmuş, bunun iyi araştırılması gerekir" dedi.
Gül, "Bunun dikkatli şekilde analiz edilmesi gerekir. Hem bizim hükümet olarak bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekir, ama aynı zamanda AB yetkilileri, başta komisyon olmak üzere onların da çok dikkatli bir şekilde bunu değerlendirmeleri gerekir" diye konuştu.
Bu sürecin üç ayağının bulunduğunu hatırlatan Gül, bunlardan birisinin siyasi reformlara devam etmek, ikincisinin AB müktesebatını Türkiye'de üstlenmek, üçüncüsünün ise kamuoylarını hazırlamak olduğunu kaydetti. Gül şöyle devam etti:
"Bazı olumsuz beyanlar, bazı gereksiz abartılar, bazı iç politika nedenleriyle özellikle AB'den gelen, neticesi düşünülmeyen açıklamaların bunda çok etkili olduğu kanaatindeyim. Şüphesiz ki bizim de hükümet olarak bunu iyi analiz etmemiz, daha çok halkı aydınlatıcı bilgiler vermemiz lazım. Ama aynı zamanda AB tarafının da halkı hazırlamakta sorumluluğu olduğunu hatırlamaları lazım."
Pew Araştırma Merkezi'nin "Büyük Bölünme: Batılılar ve Müslümanlar Birbirini Nasıl Görüyor" adlı bir önceki anketi de, Türkiye halkının önemli bir bölümünün gayrimüslimleri sevmediğini ve Batılılar konusunda ciddi önyargılara sahip olduğunu ortaya koymuştu. Geçen ay açıklanan anketin Türkiye'ye ilişkin önemli bulguları şöyle:
- Batı'yı suçluyoruz: 2006 ilkbaharında, Türkiye dahil toplam 13 ülkede, 18 yaşından büyükler arasında yapılan ankete göre, Türk halkının yüzde 64'ü, Müslümanlar ile Batılılar arasındaki ilişkileri "genelde kötü" sayıyor; halkın yüzde 79'u da bu durumdan Batılıları sorumlu tutuyor. Ankete göre, Türklerin yüzde 48'i ABD'nin ve Batı'nın politikalarını, Müslüman ülkelerdeki refah eksikliğinden sorumlu tutuyor. Batılıları bencil sayan Türklerin oranı yüzde 69; şiddet yanlısı sayanlar yüzde 70, küstah bulanlar ise yüzde 67.
- İslamcı terör yanlıları: Pew anketine göre, Türkiye'de 11 Eylül saldırılarını Arap hava korsanlarının gerçekleştirdiğine inananların oranı sadece yüzde 16. Anket, Türk halkının yüzde 26'sı İslam uğruna sivillere şiddeti haklı görüyor.