Brüksel'deki AB liderleri zirvesini izleyen gazeteci Güven Özalp, 27 Avrupa Birliği ülkesinin devlet ve hükümet başkanlarının zirvede 2014-2020 bütçesi için kozlarını paylaştığını yazıyor.
Abone olAvrupa Birliği’nin uzunca süredir mücadele ettiği borç krizinin etkisi 2014-2020 bütçesiyle ilgili görüşmelere de yansıdı; liderler zirvesi 3 saat gecikmeyle başlayabildi.
Brüksel’de bir araya gelen AB devlet ve hükümet başkanlarının 973 milyar euro olarak önerilen bütçe konusundaki derin görüş ayrılıkları, karar almanın imkansız olacağını açıkça gösterdi.
Sabahtan zirvenin başladığı ana kadarki 13 saat boyunca sürdürülen görüşmeler ve ikili temaslar, hem heyetler için, hem de zirveyi izleyen yaklaşık 1500 gazeteci için tam bir kabus halini aldı.
Zirvede sorun çıkarma potansiyeli en yüksek lider olarak görülen İngiltere Başbakanı David Cameron, daha Brüksel’e ayak basar basmaz mevcut önerilerden kesinlikle memnun olmadığını belirterek, ülkesinin çıkarları doğrultusunda istediğini alamaması halinde veto hakkını kullanacağı mesajını verdi.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, “ültimatom vermeye değil uzlaşı aramaya” geldiğini söylese de özellikle tarım yardımları konusunda taviz verme niyetinde olmadığını net şekilde hissettirdi.
Zirve, zirve doğurabilir
Bütçede 30 milyar euro daha kesintiye gidilmesinden yana tavır koyan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “anlaşma olmazsa ikinci bir zirve gerekebilir” mesajı görüş ayrılıklarının giderilmesinin ne denli zor olduğunu ortaya koydu.
Zirve daha başlamadan en fazla yorulan isimlerin başına, 27 liderle tek tek görüşen, görüş ayrılıklarını mümkün olduğu kadar gidermeye çalışan ve 27 ülkeyi tatmin edecek yeni bir uzlaşı metni hazırlamaya çalışan Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy oldu.
Merkel’in üzerinde durduğu ihtimali bir adım ileri götürerek zirve öncesinde Ocak ya da Şubat'ta yeni bir zirve yapılmasını önerenlere rastlamak da mümkündü. Avusturya Başbakanı Werner Faymann, İtalya Başbakanı Mario Monti ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy bu isimler arasında yer aldı.
Üye ülkelerin kemer sıktığı bir ortamda AB’nin de üzerine düşeni yaparak bütçesinde belirgin kesinti yapmasını isteyen İngiltere’yle paralel yaklaşım sergileyen ülkeler arasında Avusturya, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Almanya, Hollanda ve İsveç de yer alıyor.
Ancak bu ülkeler, kesintinin nereden ve ne kadar yapılacağı konusunda tamamen farklı fikirlere sahip.
Fransa, Ortak Tarım Politikası bütçesinde kesintiye gidilmesini reddederken, Polonya ve Portekiz’in başını çektiği 15 ülkeden oluşan bir grup uyum fonlarına dokunulmasına karşı çıktı.
İngiltere’nin 3,6 milyar euro tutarındaki "geri ödeme" kalemini sonuna kadar savunacağının sinyalini vermesi karşısında Almanya, Hollanda, İsveç ve Avusturya kazan kaldırıp, "İngiltere’nin geri ödemesine dokunulmayacaksa bizimkine de dokunulamaz" mesajını verdiler.
Üç saat rötarla başlayan, 13 saatlik ön görüşmelerle hazırlanılan zirveden herkesi tatmin edecek bir sonuç çıkıp çıkmayacağını 27 liderin aynı masa etrafında yapacağı ve gerginlik potansiyeli oldukça yüksek olan görüşmeler belirleyecek.
ÖNCEKİ HABERLER
