BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

AB Başkanlığı İtalyanlara geçiyor

İtalya 6 aylık Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı yarın Yunanistan'dan devralıyor.

Abone ol

Hakkında yolsuzluktan açılan davaları önceki hafta çıkarttığı tam dokunulmazlık yasasıyla donduran Başbakan Silvio Berlusconi, AB'nin en şaibeli liderlerinden biri olarak görülüyor. Dönem Başkanlığı öncesinde son anda çıkarttığı yasa ile AB'de muhtemel bir skandalı önleyen Berlusconi'nin Dönem Başkanlığı gündemi ise oldukça yoğun. İtalya'nın medya patronu Başbakanı Silvio Berlusconi, çıkarttığı tam dokunulmazlık yasasıyla, kendisiyle birlikte devletin en üst düzey 5 makamına tam yargı dokunulmazlığı kazandırmış oldu. Böylelikle hem bu yıl içinde hüküm giyme tehlikesini bertaraf etmiş, hem de AB'yi derinden sarsacak bir skandalın önüne geçmiş oldu. Bir anlamda imajını kurtaran ve derin bir nefes alan İtalya'yı dönem başkanlığı sırasında önemli sorumluluklar ve tamamlanması gereken işler bekliyor. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin, ülkesinin AB dönem başkanlığına dair büyük hedefleri var. Bu hedeflerden biri, resmi gündemde yer almasa da, gizli dilekler listesinde üst sıralarda bulunuyor. Irak savaşı konusunda Amerika yanlısı bir tavır sergileyen Berlusconi, bu savaş yüzünden gerilen Amerika-Avrupa ilişkilerini düzeltmek, bir anlamda arabulucu rolü üstlenmek istiyor. Berluscomi, AB ile ters düşüyor 66 yaşındaki başbakan ve medya patronu Berlusconi'nin, hukuk konusunda iyi bir üne sahip olduğu söylenemez. Bu ünün nedeni sadece Roma'da kabul edilen dokunulmazlık yasası değil. Avrupa genelinde geçerli olması istenen "tutuklama emri" hakkındaki düzenlemeye İtalya'nın karşı çıkması da Brüksel'i düşündürüyor. Siyasi gözlemciler bu karşı çıkışın ardında Berlusconi'nin kendisinin ve firmasının çıkarlarının bulunduğu ihtimalini gözününde bulunduruyor. Berlusconi'nin AB ile ters düştüğü konular bu kadarla kalmıyor. İtalya Başbakanı kısa süre önce çıktığı Ortadoğu gezisinde Filistin lideri Yaser Arafat ile görüşmeyi reddederek Brüksel'in adetlerine karşı çıkmış ve Fransa ile tartışmıştı. Berlusconi hemen, bu olumsuz etkiyi giderecek ulvi bir hedef koydu ve -mümkünse İtalya'da- bir Ortadoğu barış konferansı düzenlemek istediğini açıkladı. İtalya Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi AB'de çok fazla yapacak iş olduğunu belirterek, "Önemli olan dönem başkanlığımız sırasında iyi bir imaj oluşturmak" diye konuştu. İtalya bu iyi imajı her şeyden önce AB Anayasa tasarısına son halinin verilmesi ile kazanmak istiyor. Bu işle görevli hükümetler arası konferans Ekim ortasında Roma'da toplanıyor. Tasarıda en çok tartışma, veto hakkı konusunda yaşanacak gibi görünüyor. İtalya'nın dönem başkanı olarak bir uzlaşı sağlaması için Berlusconi'nin tüm diplomatik yeteneğini kullanması gerekiyor. Akdeniz'deki göçle mücadele Anayasa'nın 2004'te, AB'nin dönüm noktalarından 1957 tarihli Roma Sözleşmeleri gibi İtalya'nın başkentinde imzalanması isteniyor. İtalya'nın böylesi bir olayı şaşalı biçimde kutlayacağına kesin gözü ile bakılıyor. İtalya'nın 6 aylık dönem başkanlığı sırasında başını ağrıtacak en önemli sorunlardan biri Avrupa ekonomilerindeki kötü gidiş. Bu konuda kendisini yetkin gören Berlusconi, sorunu Avrupa'nın rekabet gücünü arttırarak çözmekten yana. İtalya neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde var olan, düşük nüfustan kaynaklanan emeklilik sorununun Avrupa genelinde ele alınmasını istiyor. Bazı siyasi gözlemciler ise Berlusconi'nin bu yolla kendi ülkesindeki, kötü emeklilik sistemini AB'nin yardımı ile iyileştirmek istediğini öne sürüyor. İtalya, acil çözüm bekleyen sorunlar arasında "yasadışı göç"ü de sayıyor. İtalya, Akdeniz üzerinden Avrupa'ya gitmek isteyen yasadığı göçmenlerin bu kıtada karaya çıktıkları yer olma özelliğini taşıyor. Mülteci gemilerinin çoğu geçtiğimiz günlerde olduğu gibi aşırı yükleme ve eskilikten kıyıya ulaşamadan batıyor. Rutin hale gelen bu sorunun çözülmesi, İtalya için büyük önem taşıyor. Berlusconi dönem başkanlığı sırasında bu sorunu AB düzeyinde çözmeyi ve gerekirse Akdeniz'de yasadışı göçle mücadele için ortak bir sahil koruma birimi oluşturulmasını arzu ediyor. Ancak İtalya Başbakanı'nın bu isteği bir hayal olarak değerlendiriliyor.