BIST 10.487
DOLAR 32,85
EURO 35,12
ALTIN 2.427,90
HABER /  GÜNCEL

900 trilyonu çöpe atıyoruz

Türkiye Fırıncılar Federasyonu’na göre, üretilen ekmeğin yüzde 15'i çöpe giderek israf ediliyor.

Abone ol

Eski Mısırlılar zamanında soyluların ve sarayın simgesi haline gelen ve hatta o dönemde para yerine bile kullanılan ekmek, yapılan ‘israf’ neticesinde ülkemize yılda 880 trilyon lira zarar getiriyor. Yeryüzünde en fazla ekmek tüketen toplumların başında gelen Türkiye, yapılan hesapsızca üretim ve bilinçsiz tüketim neticesinde adeta unu ‘ithal’ eder duruma düşerken, alınmayan tedbirler, uyarılmayan üretici ve tüketiciler, üretim ile tüketimde kurulamayan dengenin neticesinde de ekmekte adeta ‘müsrif’ denizinde yüzer hale geldi. Kimileri ekmeği bile zor bulacak kadar yoksul. Kimilerinin de ana gıda maddesidir. Kimileri ise fazla fazla alıp, ertesi günü ‘bayatladı’ diye çoğunu çöpe gönderiyor. Türkiye’de 20 milyonu evlerde olmak üzere günlük 120 milyon ekmek üretiliyor. Bunun 15 milyonu ise İstanbul’da üretiliyor. İsrafta da İstanbul başı çekiyor. Paralar da çöpe gidiyor Türkiye Fırıncılar Federasyonu’na göre, üretilen ekmeğin yüzde 5’inin, bazılarına göre yüzde 10’unun, hatta bazı uzmanlara göre ise yüzde 15’inin ‘israf’ edildiği belirtiliyor. Üretilen 120 milyon ekmeğin ortalama yüzde 10’unun ‘israf’ edildiği ve ekmeğin adedinin de asgari 200 bin liradan satıldığı hesaplandığı takdirde ülkemizde günlük 2 trilyon 400 milyar, yıllık ise yaklaşık 880 trilyon liralık ekmeğin ‘israf’ edildiği gerçeğinin ürkütücü bilançosu ortaya çıkıyor. İsrafın yüzdesinin biraz daha yükselmesi durumunda ise bu rakamın 900 trilyona kadar çıktığı gerçeği ortada. Ekmeklerin çöpe atılması ve hayvanlara verilmesinin önüne geçilmesi durumunda boşa giden bunca para ile yeni işletmelerin kurulup yüzlerce istihdamın oluşturulabileceği gerçeği de bilinmeli. Tarihi, medeniyetlerin tarihi kadar eski olan ekmeğin, insan beslenmesinde kullanılmadığı takdirde ‘israf’ sayıldığını söyleyen Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı miktarı ne olursa olsun Türkiye’de önemli ölçüde ‘israf’ın olduğunu belirterek, “Kişi başına günde ortalama 400 gram ekmeğin tüketildiğini kabul edersek, 250 gramlık ekmekten 100 milyon adet üretilmesi gerekir. Burada üretim ile tüketim dengesi gözetilmiyor. Veya sağlanmıyor. Dolayısıyla ekmek israfı yüzde 3-5 oranına çıkıyor. Bunun ekonomik boyutu da şüphesiz çok önemlidir” şeklinde konuştu. Evlerde üretilen yaklaşık 20 milyon ekmekten gerçekleşen israf da aynı oranda. Nasıl ‘israf’ ediliyor? Özellikle büyük kentlerimizde mevcut fırın sayısı ve fırınların satabileceğinden daha fazla ekmek üretmesi ‘israf’ın başını çekiyor. Diğer bir unsur da; halkımızın tüketebileceğinden fazla ekmek alması. Başkan Balcı, halkımızın, ekmeği bölerek, kabuğunu kopararak yemesi ve bir süre bekleyen, kuruyan ekmeği ‘bayatladı’ diye tüketmediğine işaret ederek, “Toplu tüketim yerleri olarak hastane, yatılı okul ve özellikle askeriyede kişi başına ekmek tahsis miktarının fazla ve yemek çeşitleri dikkate alınmadan hesaplanıyor. Geçmiş yıllarda yerel yönetimlerin, günümüzde de yetkili mercilerin ihtiyaçtan fazla fırın açılmasına izin vererek sözde ‘rekabeti teşvik ederek ekmek fiyatlarının daha ucuz olabileceği’ şeklindeki hatalı davranışları nedeniyle ‘atıl kapasite - haksız rekabet ve kalitesiz üretime’ sebep oluyorlar” dedi. Filmli bilinçlendirme Federasyon Başkanı Balcı, kamuoyunun ‘ekmek israfı’ konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçli tüketici formatının yakalanması yönündeki çalışmalarını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile koordineli olarak sürdürdüklerine dikkat çekerek, “Birlikte yıl içerisinde ‘ortak çalışma programlarının’ hayata geçirilmesine çalışıyoruz” dedi. Öte yandan federasyon, kullanım alışkanlıklarının küçük yaşlarda kazanıldığı düşüncesi ile ‘çocuklara yönelik’ kitapçıklar ile film hazırlık çalışmalarına da başlandığını açıkladı. Balcı, amaçlarının, bilgiyi hedef kitle olan gençlere, ev hanımlarına, kısacası toplumun bütün katmanlarına en iyi şekilde ulaştırabilmek olduğunu söyledi.