Onların aşkı su kadar ateş kadar gerçek. Sahte hiçbir şeyleri yok. Evlilere evleneceklere ders olsun..
Abone ol90 yıldır 112 yaşındaki Abdullah ile aynı yastığa baş koyan 110 yaşındaki Elif Adıgüzel'in artık tek bir dileği var: Kocasıyla birlikte ölmek.
Malatya'nın Arguvan ilçesine bağlı Yazıbaşı köyünde yaşayan ve 113 torunları bulunan 112 yaşındaki Abdullah Adıgüzel ile 110 yaşındaki Elif Adıgüzel çifti, 90 yıldır aynı yastığa baş koyuyor.
1898 doğumlu Abdullah Adıgüzel ile 1900 doğumlu Elif Adıgüzel, tam 90 yıl önce hayatlarını birleştirdi. Birbirlerini severek evlenen çiftin, aşkları ve birbirlerine olan sevdaları aradan geçen yıllara rağmen hala ilk günkü tazeliğini koruyor.
Elif Adıgüzel, 90 yıl önce eşiyle birbirlerini severek evlendiklerini belirtti. Eşinin son yıllarda kulaklarının ağır işittiğini, bunun dışında sağlık sorunu olmadığını ifade eden Elif Adıgüzel, kendisinin de 110 yıllık yaşamı süresince katarakt ameliyatı olduğunu kaydetti.
Haberin devamı ↓
--------------------------------------------------------------------------------
reklam
--------------------------------------------------------------------------------
Adıgüzel, şöyle konuştu: ''Eşimle birbirimizi seviyorduk. Evliliğimizin üzerinden çok uzun yılar geçti. Bu süre içinde eşimle bir sorunumuz olmadı. Kendisini çok seviyorum. Aynı şekilde o da beni seviyor. Bu yaşımdan sonra dilediğim tek şey; ölümümüzün de birlikte olması. Çünkü ikimizden biri ölürse yarım kalacağımıza inanıyorum.''
KOCASININ ELİNİ HİÇ BIRAKMADI
90 yıllık evlilik yaşamları süresince kocasının sürekli yanında olduğunu ve kendisine destek verdiğini anlatan Adıgüzel, en küçük çocukları olan 60 yaşındaki İsmail Adıgüzel ile birlikte yaşadıklarını belirtti.
Konuşması sırasında da kocasının elini bir an bile bırakmayan Adıgüzel, ''Beraber güzel günlerimiz oldu. Uzun bir ömür yaşadık. 10 çocuk doğurdum. Çocuklarımın üçü öldü, 7'si hayatta ve en büyükleri 85 yaşında. Torunlarımın sayısını ben tam olarak bilmiyorum. Bayramlarda ve özel günlerde bizi ziyarete geliyorlar'' dedi.
ESKİ GIDALARI ÖZLÜYOR
Uzun yaşamın sırrının sağlıklı beslenmede olduğunu dile getiren Adıgüzel, eskiden aldıkları gıdalara duyduğu özlemi şöyle anlattı: ''Köyde çok sağlıklı besleniyorduk. Her şeyin kendine has bir tadı ve kokusu vardı. Uzun yıllardan beri bu tadı alamıyorum. Zaten sebze tüketmeyi bıraktım. Çünkü sebzelerin tamamı ilaç kokuyor. Evde yaptığımız ekmeğin bile eski tadı vermediğini hissediyorum. Yıllar önce ekmek yapılırken onun doğal ve güzel kokusunu metrelerce ileriden alabilirdiniz. Ben insanların günümüzde sağlıklı beslendiğine inanmıyorum.''
Şubat ayının ilk haftasında 113 yaşına girecek olan Abdullah Adıgüzel de askerliğini evlendikten sonra Çanakkale'de yaptığını, vatani görevi sırasında sürekli mevzi kazdığını ifade etti. Eşinden çok razı olduğunu, razı olmasa bu kadar uzun süre evli kalamayacağını dile getiren Adıgüzel, ''Birbirimizin hayattaki dayanağıyız'' dedi.
''ONLARIN AŞKI VE SADAKATİ BİZE ÖRNEK OLUYOR''
Asırlık anne ve babasıyla birlikte yaşayan İsmail Adıgüzel, anne ve babasının sadece ailede değil, tanıyan herkes tarafından örnek alındığını söyledi. Adıgüzel, anne ve babasının 90 yıllık aşkını şöyle anlattı: ''Annem ve babamın bu uzun birlikteliklerinin sırrı geleneklerimizdeki tek evliliğin yanı sıra hiç şüphesiz birbirlerine karşı olan aşk ve sadakatleridir. Bu birliktelikleriyle hem bize hem de tüm çevrelerine örnek oldular. Hiçbir dönem birbirlerini kırdıklarına şahit olmadım. Öyle ki bazen biri ölürse diğerinin de öleceğini söylüyorlar.''