BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,28
ALTIN 2.912,71
HABER /  GÜNCEL

9 Eylül İngiltere Basın Özeti

İskoçya'da 18 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumu öncesi Kraliçe 2. Elizabeth'e "müdahale" çağrısı yapılıyor. Financial Times, "Oylamaya yönelik korkular İngiiz Sterlini'ni vurdu" diyor. Ve Guardian'ın gözünden Türkiye'de "Suriyeli gelin" ticareti.

Abone ol

Bugünkü İngiliz gazetelerinin tümünün manşetlerinde, İskoçya'da 18 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumu öncesi son gelişmeler yer alıyor. Seçmenler referandumda, Birleşik Krallık'tan ayrılma ya da birlik içerisinde kalmaya devam etme yönünde oy kullanacak.

Daily Telegraph'ın manşeti, "Kraliçe'den duruma müdahale etmesi isteniyor".

Gazete referandum öncesi, Başbakan David Cameron üzerindeki baskının arttığını yazıyor. Daily Telegraph'ın haberine göre, Cameron'dan Kraliçe 2. Elizabeth'e, Birleşik Krallık'a desteğini açıkça dile getirmesini istemesi talep ediliyor.

İktidarın büyük ortağı olan Muhafazakar Parti'nin önde gelen ancak adı açıklanmayan milletvekillerinden biri gazeteye yaptığı açıklamada, "Referandum çok yakın geçecek gibi görünüyor. Kraliçe'nin müdahalesi belirleyici bir fark yaratabilir" demiş.

İngiliz Sterlini'ne 'İskoçya' darbesi

Financial Times'ın manşeti ise "İskoçya'daki oylamaya yönelik korkular İngiliz Sterlini'ni vurdu".

Gazete referandum öncesi ilk kez bir kamuoyu araştırmasında "Evet" oylarının daha fazla çıkmasının ardından, İngiliz Sterlini'nin Amerikan Doları karşısında son 10 ayın en düşük düzeyine gerilediğini belirtiyor.

Sterlin'in yüzde 1,1 değer kaybetmesinin ardından Sterlin-Dolar paritesi yaklaşık 1,61'e, Sterlin-Euro paritesi ise 1,24'e gerilemişti.

Financial Times, İngiliz Sterlini'nin bir yıldan uzun süredir ilk kez bir günde bu oranda değer kaybettiğine dikkat çekiyor.

Gazetenin haberinde vurguladığı bir diğer nokta da, İskoçya'da bazı işletmelerin ve tüketciilerin de banka hesaplarını İngiltere'ye taşımaya başlamaları.

"İmdada Brown mu yetişiyor?"

Guardian, Independent ve Times gazetelerinin manşetlerinde ise tek isim var: David Cameron'ın İskoçya kökenli selefi eski Başbakan Gordon Brown.

Guardian'ın manşeti, "İmdada Brown mu yetişiyor? Hayır cephesi eski başbakanı Birliği korumak için (İskoçya'ya) gönderdi".

Brown dün İskoçya'da, Birleşik Krallık'ta kalması halinde, bölgesel yönetimin yetkilerinin nasıl bir takvim çerçevesinde artırılacağını açıklamıştı. Ülkenin önde gelen üç büyük partisinin de (Muhafazakar Parti, İşçi Partisi, Liberal Demokrat Parti) bu takvime destek verdiği anlaşılıyor.

Guardian'ın ilk sayfasında TNS şirketinin İskoçya'da yaptığı son kamuoyu araştırması da yer alıyor. Bu araştırmaya göre "Hayır" oyları yüzde 39'la bir puan farkla önde ancak seçmenlerin yüzde 23'i kararsız.

Independent'ın manşeti, "Muhafazakarlar Birlik için savaşta başlarını öne eğerken, Brown başkasının görevini yerine getiriyor".

Gazete Başbakan David Cameron'ın ve onun lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin üst düzey yetkililerinin bu hafta İskoçya'da kampanya yürütmeyi planlamadıklarını yazıyor. Independent'a göre "Hayır" cephesinde panik var ve Gordon Brown bu şartlarda heyecanla birliği savundu.

Times'ın manşeti ise "Yeni anket şokunun ardından Brown, Birlik için verilen mücadeleye önderlik ediyor".

Gazete, TNS şirketinin araştırmasında kararsızların oyu eşit şekilde dağıtıldığında, "Evet" ve "Hayır" oylarının neredeyse aynı düzeyde olduğunu hatırlatıyor.

Times'ın ifadesi ile bu şartlarda Gordon Brown Birlik'i muhafaza etmek için "paraşütle" indi ve bu amaçla verilen mücadelenin yeni kampanya yüzü oldu.

Gazete haberinde ayrıca, dünyanın Nobel ödüllü önde gelen iktisatçılarından Paul Krugman'ın da dün İskoç seçmenleri, bağımsızlık yönünde oy kullanmaları halinde mali bir felaketle yüzleşecekleri yolunda uyardığını aktarıyor.

Türkiye'de 'Suriyeli gelin' ticareti

Guardian'ın ilk sayfasındaki bir haberde ise Türkiye'nin Suriye sınırındaki ilçelerde Suriyelilerle evliliğin ticarete dönüştüğü belirtiliyor. Üstelik gazeteye göre bu ticaret "hareketli" de...

Gazetenin Türkiye muhabiri Conztanze Letsch Hatay'ın Reyhanlı ilçesinden gönderdiği haberine, bir kuaförden izlenimleriyle başlamış.

Kuaförün sahibi Hatice Utku Letsch'ye "Evlenen Suriyeli bir gelin. Bugünlerde böyle çok müşterimiz var" diye konuşurken, dükkanda çalışanlardan biri öfkeli bir şekilde "Kocalarımızı çalıyorlar" demiş.

27 yaşındaki İdlipli gelinin adı Emine. 43 yaşındaki Türk eşi ile bir çöpçatan aracılığı ile tanışmış. Evleneceği kişi ile ilgili olarak "İlk eşini boşadı ve yeniden evlenmek istiyor. Ankara'da bir evi var, orada çalışıyor. Bana bakacak. Zira Suriye'deki ailemin ise hiçbir şeyi kalmadı" demiş Emine. Eşinin Arapça öğreneceğini, mutlu olduğunu da eklemiş.

Mesleği iş adamı olarak açıklanan damat, kendisini Suriyeli müstakbel eşi ile tanıştıran kişiye 3 bin lira ödeyecek, 5 bin lira tutarındaki diğer masrafları da üstlenecek.

Kilis'te bir tıp merkezindeki çalışan Doktor Muhammed Asaf, 2012'de bölgeye gelmesinden bu yana yaklaşık 4 bin Suriyeli kadının Türklerle evlendiğini söyemiş Guardian muhabirine...Ancak kadın örgütleri kaygılı.

"Sınırın iki tarafında da kurban, kadınlar"

Guardian'ın haberinde, Gaziantep'ten bir aktivistin şu sözleri yer alıyor:

"Çok sayıda (Suriyeli) kadın bu evlilikleri çaresizlikten kabul ediyor. Düşündükleri tek şey ailelerini nasıl besleyecekleri. Söz konusu düzenlemeler bunun tek yolu gibi görünüyor. Erkekler de bu durumu suistimal ediyor.

"Türk kadınları da kendilerini çaresiz ve endişeli hissediyor. Zira aileleri parçalanıyor. Yani sınırın her iki tarafında da, kurban kadınlar oluyor."

Resmi verilere göre Türkiye'deki Suriyelilerin sayısı 1 milyona yakın. Bu sayının yıl sonuna dek 1,4 milyonu bulması bekleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların yüzde 75'ini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.

İnsan hakları örgütleri Suriyeli kadın sığınmacıların çoğunun tecavüze ya da cinsel tacize maruz kaldıklarına dikkat çekiyor.

Birçok Suriyeli sığınmacı gibi Emine de Türkiye'ye yasadışı yollardan gelmiş. Geçerli bir pasaportu yok. Bu nedenle evliliğini kaydettirmesi de mümkün değil. İmam nikahı ile evlenecek, hiçbir hakkı olmayacak.

Guardian muhabirine konuşan Kemal Dilsiz adlı bir kişi 60 kadar Suriyeli kadının Türklerin evlenmesini sağladığını söylemiş. "Türkiye'nin her yerinden erkekler beni arıyorlar, Suriyeli bir eş istiyorlar. Suriyeli kadınların daha sadık olduklarını, fazla konuşmadıklarını söylüyorlar" diye de eklemiş.

Kemal Dilsiz'e göre, Suriyeli bir kadınla evlenmenin toplam maliyeti yaklaşık 10 bin lira.

Guardian'daki haberde ise 23 yaşındaki kızının bir Türk erkeğinin ikinci eşi olmayı kabul etmesinden bahseden bir Suriyeli annenin ve yine ikinci bir eş olmayı kabul eden hamile başka bir Suriyeli kadının görüşlerine de yer verilmiş.

"Depresyona girenlerin sayısı arttı"

Haber şu satırlarla sürüyor:

"Kızgınlık artıyor. Sınırdaki illerde ve ilçelerde kadınlar, Suriyelileri kocalarının aklını çelmekle suçluyor. Eşlerini kendilerini düzenli şekilde Suriyeli bir kadınla evlenmekle tehdit ettiklerini söylüyorlar"

Haberinde bazı kişilerin adlarını değiştirdiğini belirten Guardian muhabiri Conztanze Letsch, son satırlarında ise Gaziantep'ten bir kadın hakları aktivistinin görüşlerine yer vermiş:

"Kadınlar endişeli. Kocalarını kaybetme korkusu onlar üzerinde sürekli baskı yaratıyor. Maruz kaldıkları şiddet, tehditler, psikolojik baskı ve eşlerinin tacizleri arttı. Akıl hastalarının, özellikle de depresyona girenlerin sayısında artış gözlemledik. Ancak yetkililer bu konuya duyarlı yaklaşmıyor.

"Biz evleri ziyaret ediyoruz. Türk ve Suriyeli kadınlardan sorunun kökenini anlamalarını istiyoruz. Erkeklerin bu fırsatçılığı ile mücadele edebilmek için, sınırın her iki tarafındaki kadınlar birlikte hareket etmeli."