Sabah evlerinden ya da kamplardan çıkıp çatışma alanına giden akşamüstü de Türkiye'ye dönen Özgür Suriye Ordusu askerleri... Bianet'ten Ayça Söylemez BBC Türkçe için yazdı.
Abone olAntakya’ya büyük bir gerginlik hakim. Konuştuğumuz Hataylılar, evden dışarı çıkmaya korktuklarını, eski huzurlarının kalmadığını söylüyor.
Korkularının nedeni de kendilerinin “paralı asker” diye adlandırdığı Özgür Suriye Ordusu mensubu askerler.
Kamplardan çıkarak kent içinde ev kiralayan, parklara yerleşen askerlerden bahsediyorlar. Bu askerlerin, yerleştiklere evlere kira ödemeklerini hatta bu evlerde silah depolandığını anlatan da var. Tabii tüm bu iddiaları doğrulamak çok zor. Çünkü hem herkes açık açık konuşmaya korkuyor hem de bölgede “gazeteci” adı altında birçok istihbaratçı dolaşıyor.
Ancak etrafta çok fazla şehir efsanesi dolaşıyor olsa da sokaklardaki gerginlik gözle görülür derecede gerçek. Askerler de Antakya sokaklarında rahatça dolaşıyor, alışveriş yapıyorlar.
Gerginlik yetkililere de yansımış durumda, küçük bir mahalle kavgasına özel harekat timleri gönderiliyor.
Halk, üniversite hastanesinin ve diğer birçok hastanenin acil bölümlerinin Suriye’den gelen askerlere ayrılmış olmasında da şikayetçi.
ÖSO’dan askerler, 9-6 “savaş mesaisinde.”
Sabah evlerinden ya da kamplardan çıkıp çatışma alanına gidiyorlar, akşamüstü de Türkiye tarafına, güvenli bölgeye dönüyorlar. Hafta tatilleri var mıdır bilinmez ama gayet düzenli bir “iş”lerinin olduğunu söylemek mümkün.
Apaydın kampına alınmadığımız gibi, yakınına yaklaşmamıza bile izin verilmedi. Görünen o ki kamp ÖSO askerlerinin yönetiminde. Biz fotoğraf çekmeye çalışırken kamptan çıkan militanlar ite kaka uzaklaştırdı bizi.
Halk tedirgin, özellikle Alevi mahallelerinde bu tedirginlik daha da fazla. ÖSO askerlerinin El Kaide’den olduğunu, Alevi doktorların tedavisini istemediklerini anlatıyorlar. En çok korkulan da bu gerginliğin büyük bir olaya, ölümlere sebebiyet vermesi.
Görüştüğüm Suriyeli kamp komutanı (sınırın sıfır noktasındaki çadır kampının komutanı olduğunu söyledi), Türkiye’ye, Başbakan’a teşekkürlerini sundu, minnettar olduklarını söyledi.
'9-6 mesaisi' durumunu da o anlattı. Sınırın hemen yanındaki çadır kampında askeri eğitim yaptıklarını, buraya Türkiye’den ilaç ve yiyecek götürdüklerini de anlattı.