BIST 9.399
DOLAR 34,37
EURO 36,35
ALTIN 2.822,70
HABER /  GÜNCEL

‘Sanatta sansür’e tokat gibi ceva

İstanbul’da tüm dünyadan sivil toplum örgütü üyelerinin katılımıyla, bir düşünce ve ifade özgürlüğü forumu düzenleniyor.

Abone ol

Forumda, sonradan dost olan, iki düşman da var. Şarkıcıyla, eski polisin dostluğu, baskı rejimine yeterli bir cevap. Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü’nde üç gün sürecek toplantıların başlıkları arasında, ‘bir insan hakları sorunu olarak AIDS’, ‘Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde uyum yasalarımız’, ‘uluslararası ceza mahkemesi’ ve ‘sanatta sansür’ var.. Lucey'nin, 30 yıl çeşitli acılarla geçen hayatından sonraki hâli. Sanatta sansür konulu toplantının konukları ise, Güney Afrika Cumhuriyeti’nden rejim muhalifi eski bir şarkıcı ile onun müziği bırakmasına neden olmuş eski bir polis. Bugün NTV’nin ‘günün içinden’ programına canlı yayında katılan ikili, bir zamanlar birbirlerinin hayatını çekilmez hale getirmiş olmalarına karşın, bugün nasıl düşünce özgürlüğü için birlikte mücadele eder hale geldiklerini anlattılar. Roger Lucey eski bir rejim muhalifi müzisyen.... Paul Erasmus, beyazların ırkçı yönetimi dönemindeki Güney Afrika’da, Lucey’nin müzik hayatını söndürmekle görevlendirilmiş, üstelikte bunu başarmış eski bir sivil polis... NTV’nin canlı yayınına konuk olan bu iki eski düşman, nasıl dost olduklarını, nasıl olup da bugün sansüre karşı birlikte mücadele eder hale geldiklerini anlattılar. Lucey ve Erasmus’un hikayesi 1970’lerde Güney Afrika Cumhuriyeti’nde başlıyor.Ülkesindeki adaletsizlikleri eleştiren ilk albümü büyük ilgi görmesine rağmen Roger Lucey birdenbire konser veremez, barda bile şarkı söyleyemez hale geliyor. Çünkü Paul Erasmus, Lucy’nin konserlerini sabote ediyor, kulüp ve bar sahiplerini Lucey’i sahneye çıkarmasınlar diye tehdit ediyordu. Eski polis Paul Erasmus ERASMUS’UN , ÖZGÜRLÜK YOLU... Lucey, albümü yasaklanıp, peşinde sivil polisler, artık hiçbir yerde şarkı söyleyemez hale gelince, müziği bıraktı. Erasmus ise Lucey’nin müziklerini dinlerken yavaş yavaş değişiyordu, gizli polis baskınlarına giderken bile Lucey’nin parçalarını dinler oldu. Giderek o da rejimi sorgular hale geldi. Nihayet 1993’te polislikten istifa etti, felsefe ve hukuk eğitimi gördü. 2000 yılında polis olarak yaşadıklarını anlatan bir kitabı yayınlandı. İki eski düşman, ırk ayrımcı rejim döneminde yaşananları sorgulayıp toplumsal uzlaşma sağlamak amacıyla kurulan gerçek ve uzlaşma komisyonu duruşmaları sırasında tanıştı. Hem geçmişleriyle hem de birbirleriyle barıştılar... Lucey ve Erasmus, hikayelerinin tüm dünyada benzer düşmanlıklar yaşayan insanlara ve topluluklara örnek olmasını ümit ediyorlar. Kişisel ve toplumsal barışın, uzlaşmanın yolu nereden geçiyor sorusuna ise, “insanlar düşüncelerini özgürce ifade etmeli ve karşıt görüşte de olsalar birbirlerini dinlemeli... konuşmak, dinlemek ve hoşgörü” diyerek yanıtlıyorlar.