Türkiye, ithal ettiği eritropoietin adlı ilaç için her yıl 100 milyon dolar ödüyor. Cumhuriyetin 81. yıl ruhuna uygun en güzel ve en anlamlı haber OTDÜ'den geldi.
Abone olTürkiye, yabancı ilaç firmalarından ithal ettiği eritropoietin adlı ilaç için her yıl yaklaşık 100 milyon dolar ödüyor. Aynı ilacı Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih İzgü, kendi laboratuvarında üretti. 300 bin dolara mal edilen üretimin seri hale gelebilmesi için 3 milyon dolarlık bir yatırım gerekiyor. Türkiye yılda ilaç ithaline yaklaşık 3 milyar dolar ödüyor. Kansızlık çeken hastalarda ve ameliyat sonralarında kullanılan hayati ilaçların başında gelen ve piyasada eprex olarak bilinen eritropoietin, kan hücrelerini geliştiren özelliğe sahip. Dünyanın belli başlı ülkelerinde ‘genetik sentez’ yoluyla imal edilen ilaç, Türkiye’de üretildiği taktirde çok daha az bir maliyete hastaların hizmetine sunulabilecek. Seri üretim için ruhsatlandırma aşamasında uluslararası ilaç firmalarının Sağlık Bakanlığı’na aksi yönde baskı yaptığı öne sürülüyor. Doç. Dr. İzgü, ürettiği ilacın ABD, İngiltere ve Almanya’daki yetkili laboratuvarlardan onay aldığını, Sağlık Bakanlığı’nın ruhsat vermesi durumunda seri üretim yapılabileceğini söylüyor. Eritropoietin ilacı 3 yıl önce Fako İlaç Şirketi tarafından ODTÜ’ye sipariş edildi. İlacın yapım aşamasında firma yabancı bir kuruluşa satıldı ve siparişten vazgeçildi. Doç. Dr. İzgü’nün ekibiyle birlikte 3 yıl üzerinde çalıştığı ilaç, şimdilik laboratuvarda bekliyor. İlacın seri üretimi için yerli firmalarla temasa geçen İzgü, birçok şirketten olumlu cevap aldı. Ancak şirketler ruhsat sorunu yaşama çekincesi sebebiyle 3 milyon dolarlık yatırıma henüz girişmedi. İzgü, yatırım için bakanlığın destek sözü vermesi gerektiğini belirterek “Şu anda bu ilacı üreten firma tekel durumunda. Yerli ilaç firmasının bunu arz edebilmesi için endüstriyel ölçekte üretmek gerekir. 3 milyon civarında bir yatırım yaparak seri üretim yapılabilir. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda teşvik edici olması gerekir.” diyor. İlaç firmaları üretim sonrası ruhsat alımında Sağlık Bakanlığı’nın süreyi çok ağır tuttuğunu, bu durumun Türk şirketlerini ilaç üretme konusunda olumsuz etkilediğini bildiriyor. Firma yetkilileri AB’de bir ilaca ruhsat verme süresinin 210 günle sınırlandığına dikkat çekerek, Türkiye’de bu sürenin uzun yıllar alabildiğini ifade ediyor. Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı ve CHP Denizli Milletvekili Mehmet Neşşar, Türkiye’de biyoteknolojik ilaçların Sağlık Bakanlığı’nın ilgisizliği nedeniyle üretilemediğini savunuyor. Neşşar, eritropoietin ilacına Türkiye’nin her yıl 100 milyon dolar para ödediğini vurgulayarak İzgü’nün çalışmasına gerekli ilginin gösterilmesi gerektiğini söylüyor. ‘Her türlü desteğe hazırız’ Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, sağlık alanındaki her buluşun Türkiye’ye yararlı olması için her türlü desteği ve teşviki vermeye hazır olduklarını belirtiyor. Gümrükçüoğlu, yatırımın bir firma tarafından üstlenilmesi durumunda ruhsatlandırma aşamasında ülke ekonomisine katkının göz önünde bulundurulacağını kaydederek, “İlaç sanayii çok pahalı bir alan. Türkiye’de iyi üretim yapan, büyük laboratuvarları olan ilaç firmaları var. Eğer bu firmalar üretimi üstlenirse, gerekli yatırımı yaparlarsa bize müracaat ederler. Biz de bilimsel komisyonlarımızda gerekli incelemeleri yaparız ve ruhsatlandırmada ülke ekonomisine katkıyı önemseriz.” diyor. Zaman