Basında bugün İngiliz hükümetinin 1980'li yıllardan kalma olan ve siyasetçilere uzandığı iddia edilen çocuk istismarı iddialarını soruşturma kararı ve Alzheimer hastalığı için İngiliz bilim insanları tarafından geliştirilen kan tahlili öne çıkıyor.
Abone olİngiltere basınında bugün İngiliz hükümetinin 1980'li yıllardan kalma olan ve siyasetçilere uzandığı iddia edilen çocuk istismarı iddialarını soruşturma kararı, Alzheimer hastalığı için İngiliz bilim insanları tarafından geliştirilen kan tahlili ve dünyanın en büyük bisiklet etkinliği olan ve İngiltere'den başlayan Fransa Turu'nun Cambridge'e varışı öne çıkıyor.
Times gazetesi İngiliz hükümetinin çocuk istismarını araştırma kararını manşetine taşıyanlardan. Soruşturma kararının detaylarına yer veren gazete, 2010 yılından Avam Kamarası'na seçilen Liberal Demokrat milletvekili Tessa Munt'un da çocukken istismara uğramış olmasına dikkat çekerek vekilin anlattıklarını sayfalarına taşıyor.
Çocukken yaşadığı istismarı ancak 30'larına geldiğinde kendisi ilk çocuğuna hamile kaldığında anlatabildiğini söyleyen Munt, yaşadıklarını mecliste çocuk istismarına maruz kalanların adalet arayışı için çalışarak kullanmış.
Bilim insanlarının geliştirmekte olduğu Alzheimer kan tahlilini de birinci sayfasına taşıyan gazete, hastalığın en kötü belirtileri ortaya çıkmadan önce kan tahlili ile hastalığın belirlenmesinin iki sene içinde mümkün olabileceğini yazıyor.
Fransa Turu'nun Cambridge'e ulaşmasını büyük bir fotoğrafla sürmanşetine taşıyan Guardian gazetesinin manşetinde de çocuk istismarı soruşturması var. Yetkililerin İngiltere'nin yüksek bazı kurumlarında meydana geldiği iddia edilen çocuk istismarı iddialarına karşı ulusal düzeyde bir vicdan muhasebesi soruşturması başlatıldığını yazan gazete, 1979 tarihli bir rapora da atıfta bulunuyor.
İç İşleri bakanlığı danışmanlarınca hazırlanan raporda gençlerin cinsel ilişkiye rıza gösterme yaşının 16'dan 14'e çekilmesi ve yaşları 12 kadar küçük olan kız çocukları ile "rızaya dayalı" cinsel ilişkide bulunulmasında verilecek cezalarda ciddi bir düşüş öneriliyor.
Daily Telegraph gazetesi ise manşetine İngiltere'nin British Airways havayolları şirketinin ABD yolcularının el bagajlarında bulunan elektronik cihazların istendiğinde açılmaması durumunda uçağa alınmayacaklarına dair uyarısı yer alıyor.
Gazetede yer alan bir diğer haber ise İngiltere Kilisesi'nin eğitimden sorumlu başkanının bundan sonra okullarda öğrencilerin topluca dini ayin yapma uygulamasının İngiltere'de Hristiyanlığa olan ilginin azalması nedeniyle kaldırılması gerektiğine dair sözleri.
1944 tarihli bir yasaya göre okullarda öğrenciler "Hristiyan karakterde" toplu ayinlere katılmak zorunda. Oxford Papazı John Pritchard ise bu uygulamanın 1940'lı yıllara uygun olduğunu ve çocukları dinden soğutacağını söylüyor.
Inpedendent gazetesinin manşetinde ise İskoçya'da yaklaşan bağımsızlık referandumunun olası sonuçlarına dair eski Maliye Bakanı Alistair Darling ile yapılmış bir söyleşi yer alıyor. Darling olası bir bağımsızlık kararının 2008'de yaşanan bankacılık krizinden çok daha kötü sonuçlar doğuracağını söylüyor.
18 Eylül'de yapılacak olan referandumda "Evet" oylarının çoğunlukta çıkması halinde böylesi bir kararın "geri alınamaz" olduğunu söyleyen Darling, İskoçya Ulusal Partisi'nin iş dünyasından bazı kişileri bağımsızlık aleyhinde konuşmaları halinde "cezalandırılma" ile tehdit ettiği iddialarını gündeme getiriyor. Darling, eğer bağımsızlık olursa bu insanlar hükümette de olacaklar, buna izin verilmemeli diyor.