Elazığ'daki 8. Kolordu Komutanlığı'ndaki usülsüzlük davasında askeri bilirkişiye tepki!
Abone olElazığ'daki 8. Kolordu Komutanlığında, 2002-2003 yılları arasındaki inşaat ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla aralarında 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı'nın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklardan, dönemin 8. Kolordu Komutanlığı Maliye Bütçe Şube Müdürü Maliye Kıdemli Albay Yücel Boztuna, dönemin 8. Kolordu Komutanlığı İstihkam Şube Müdürü emekli İstihdam Kıdemli Albay Erdoğan Yılmaz ile Bull firmasının ortağı müteahhit Nusret Altuncu ve sanık avukatları katıldı. Savunması alınan Altuncu, suçlamaları kabul etmedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) 20 yılı aşkın süredir iş yaptığını, NATO Güvenlik Belgesine sahip olduğunu belirten Altuncu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve bazı komutanların kendisini yaptığı bazı işlerden dolayı tanıdığını söyledi. Bu komutanlarla tanıştığı gibi Korgeneral Erdağı ile de tanıştığını anlatan Altuncu, Korgeneral Erdağı'nın daveti üzerine Elazığ'a giderek, 3. Kolordu Komutanlığında yapılacak işlerle ilgili görüş alışverişinde bulunduğunu kaydetti.
Komutanlığın daveti üzerine açılan ihaleye teklif verdiğini belirten Altuncu, karargahın toplantı salonu, dershane ve yemekhane inşaatı ihalesinde ayrı ayrı yapılması gereken binaların birleştirilerek yapıldığını dile getirdi. Binaların yapılacağı alanın fiziki şartları uygun olmadığı için 3 binanın birleştirilmesini teklif ettiğini anlatan Altuncu, binaların enini ve boyunu artırıp, araziye uygun hale getirdiklerini savundu. Altuncu, bu konuyu Korgeneral Erdağı'na ilettiğini ve gelen onay üzerine inşaatı yaptıklarını kaydetti.
-BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNE ELEŞTİRİ-
Askeri savcılığın yaptırdığı bilirkişi incelemesini eleştiren Altuncu, raporlarda lehteki değerlendirmelerin dikkate alınmadığını savunarak, ''İnşaattan anlamayan iş bilmez bilirkişiler ile akla aykırı hususlar iddialar arasında yer almıştır'' dedi. Komutanlığa antik el halısı yerine makina halısı verildiği iddialarını da yanıtlayan Altuncu, el yapımı halıların karargah binasında komutan odasında yer aldığını belirterek, fotoğraflarını gösterdi. İnşaatın Kara Kuvvetleri Komutanlığının kriterlerine uygun yapıldığını iddia eden Altuncu, devletin zarara uğramadığını, aksine inşaata fazladan harcama yaptığını ileri sürdü.
Altuncu, proje krokileri ve Komutanlıkta yaptığı inşaatla ilgili büyük ebattaki fotoğrafları da mahkeme heyetine sundu. Altuncu, savunmasında beraatını istedi. Heyetin sorularını da yanıtlayan Altuncu, binaların birleştirilmesiyle inşaat bedelinin yükseleceğini Korgeneral Erdağı ve yanındaki subaylara bildirdiğini savundu.
Bunu kimin bildirdiğinin sorulması üzerine Altuncu, ''İdareye şifahi olarak söyledim. Ben, orada Erdağı dışındakilere de komutanım diyordum. Hangisi emanet komisyonu başkanı, hangisi üyesi bilemem. Zaten Erdağı'nın yanında bir şeye itiraz eden de yoktu. Hayal ettikleri işten daha iyi bir iş yaptığım için kimse benim işime müdahale etmiyordu'' dedi.
-''MEVZUAT DIŞINA ÇIKILMIŞ''-
Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başsavcısı Albay Saim Öztürk, ilgili yasalara göre bir ihale yapılırken yetkili ita amirlerinin ihtiyaçları belirleyeceğini, ödeneklerin hesaplanacağını ve ödenek temin onayının alınacağını belirterek, malzemelerin de mevzuata uygun şekilde temin edilmesi gerektiğini söyledi. Dava konusu olayda bunların hiçbirinin görülmediğini ifade eden Albay Öztürk, ''Önceden belirlenen istek ve arzular, mevzuat dışına çıkılarak temin edilmeye çalışılmış, bunun için tanıdık bir müteahhit seçilmiş, ancak sonunda işler, işin içinden çıkılmaz hale gelmiştir'' dedi. Albay Öztürk, tefriş malzemelerinin zimmete alınmadığını, kimseye teslim edilmediğini ve malzeme kayıtlarının bulunmadığını söyledi.
Söz alan sanık avukatları yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Avukatlar, bilirkişinin Genelkurmay Başkanlığı dışından seçilmesini talep etti. Bu arada, 5 sanığın avukatlığını yapan İlyas Aktaran, geçen duruşmada mahkeme heyetini eleştiren sözleriyle mahkeme heyetine saygısızlık yaptığı gerekçesiyle ''uyarılma cezası'' verildiğini söyledi.
Aktaran, sanıklardan ek savunma alınması için erken ve bunun da usul hatası olduğunu savundu. Uyarılma cezasına katılmadığını ifade eden Aktaran, duruşmalarda bilgisayar kullanılması nedeniyle şablon şeklinde hazırlanan soruların tüm sanıklara yöneltildiğini, bunu da gereksiz soru sorulması olarak değerlendirdiğini söyledi. Duruşma, savunması alınmayan bir sanığın dinlenilmesi için ertelendi.