İngiltere gazetelerinde bugün en fazla öne çıkan konu Başbakan David Cameron'ın Muhafazakâr Parti'nin dünkü yıllık konferansında yaptığı dikkat çekici konuşma. Bunu, Rusya'nın Suriye'deki askeri müdahalesi izliyor.
Abone olİngiltere gazetelerinde bugün en fazla öne çıkan konu Başbakan David Cameron'ın Muhafazakâr Parti'nin dünkü yıllık konferansında yaptığı dikkat çekici konuşma.
Bunu, Rusya'nın Suriye'deki askeri müdahalesi izliyor.
Cameron'dan Corbyn'e eleştiri ve 'solcuvari söylem'
Bugünkü manşetlerin büyük bölümü Başbakan Cameron'ın Manchester kentinde düzenlenen konferanstaki konuşmasına ayrılmış.
Cameron birçok konuya değindiği konuşmasında İşçi Partisi'nin yeni lideri Jeremy sert eleştiriler getirdi ve Corbyn'i Britanya'dan nefret eden biri olarak tanımladı.
Bununla birlikte Cameron, konuşmasının merkezine ülkedeki sosyal problemleri yerleştirdi, "İngiltere'de ayrımcılığa son vermek ve gerçek bir eşitlik için mücadeleden" bahsetti.
Gazetelerde, Cameron'ın konferansta bir sağ lider değil bir sol liderin söylemini kullandığı yorumları yapılıyor.
Indepedent'tan Donald Macintyre, "O Cameron mıydı yoksa bir solcu kopyası mı?" diye soruyor.
Daily Telegraph'ın politika editörü Peter Domniczak, Cameron'ın bu söylemiyle İşçi Partisi'nin tabanını ele geçirmeyi planladığını yazıyor.
Guardian'dan Polly Toynbee, Cameron'ın sosyal reform söylemiyle hükümetinin icraatları arasında büyük bir fark olduğunu, "muhafazakâr liderin soldan konuştuğunu, sağdan yürüdüğünü" belirtiyor.
Financial Times'ta gazetenin editoryal görüşlerinin yer aldığı sayfada yer alan makalede, "Cameron'ın dünkü konuşmasıyla siyasi skalada merkeze egemen olma mücadelesi verdiği" yorumu yapılıyor.
Corbyn Kraliçe'nin elini öpüp önünde diz çökmeyecek
Daily Telegraph'ın manşetinde, İşçi Partisi'nin yeni genel başkanı Jeremy Corbyn'in Kraliçe Elizabeth'le görüşmemek için bugünkü Kraliyet Danışma Meclisi'ndeki törene katılmayacağına dair haber var.
Cumhuriyetçi olduğu bilinen Corbyn'in bu törene katılıp katılmayacağı merak konusuydu.
Bugüne kadar Corbyn'in törenle ilgili ne karar vereceğine dair birçok haber çıkmıştı.
Telegraph, Corbyn'in bugünkü törene katılmama kararı aldığını iddia ediyor.
Habere göre Corbyn böylece Kraliçe'yle görüşmekten, elini öpmekten ve önünde diz çökmekten kaçınmış olacak.
Kraliyet Danışma Meclisi'ndeki yeni bir bu prosedüre uyması bekleniyor.
Daily Telegraph Corbyn'in bu prosedürü uygulamamak için yasal boşlukları delmeye çalışacağını yazıyor.
Gazete, tatil yaptığı Balmoral'dan yeni dönen Kraliçe'nin 10 hafta ardından ilk kez Buckingham Sarayı'nda, Kraliyet Danışma Meclisi'ndeki danışmanlarla buluşacağını belirtiyor.
Telegraph, Corbyn'in göreve başlamasından bu yana Kraliçe'yle hiç görüşmediğini hatırlatıyor.
Gazete, Jeremy Corbyn'in geçen ay, 2. Dünya Savaşı'yla ilgili bir anma töreninde milli marş okunurken marşa eşlik etmemesinin tartışma yarattığını da hatırlatıyor.
Suudi yönetimine 'Rusya'ya karşı harekete geçme' baskısı
Financial Times, Rusya'nın Suriye'deki askeri müdahalesi nedeniyle Suudi Arabistan'da yönetime "Suriyeli muhalifleri koruması ve Rusya'ya tepki göstermesi" yönündeki baskıların arttığını yazıyor.
Haber Dubai'den Simeon Kerr ve Kahire'den Heba Saleh tarafından kaleme alınmış.
FT özetle şu bilgileri veriyor:
"Sünni din adamları, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine, Rus hava saldırılarının hedef aldığı Suriyeli isyancı grupları için harekete geçmeleri yönünde gitgide daha yüksek sesli çağrılar yapıyor.
"Suriye Müslüman Kardeşleri ve 55 Suudi din adamı, bu hafta Suriye'de Rusya'ya karşı cihat çağrısı yaptı. Suudi Arabistan'ın en yüksek dini kurumu Dini Alimler Konseyi Moskova, İran, Hizbullah'ı, 'Suriye halkının katledilmesinde ve ülkenin yıkımında' Beşar Esad rejimine yardım etmekle suçladı.
"Artan eyleme geçme baskısı Suudi kraliyet ailesini bir ikilemle karşı karşıya getirdi. Riyad uzun zamandır Esad'ın devrilmesi çağrısı yapıyor ve Suriye'de ılımlı denilen isyancıları destekliyor. Ancak Riyad, din adamlarının genç Suudileri tahrik etmesinden korkuyor. Hâlihazırda binlerce Suudi vatandaşı Suriye'deki savaş için bu ülkeye gitmiş durumda.
FT, Rusya'nın askeri müdahalesinin Suudi Arabistan diplomasisine ve ılımlı olarak görülen muhaliflere destekteki lider rolüne de bir darbe olduğunu yazıyor.
Haberde Suudi Dışişleri Bakanı Adel el-Jubeir'in Suriyeli muhaliflere desteği artırma sözü verdiği aktarılıyor.
'Suriyeliler IŞİD'den değil rejimin bombardımanından kaçıyor'
Times gazetesi Almanya'daki bir araştırma merkezinin Suriyeli göçmenlerle ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını aktarıyor.
Araştırma WZB Berin Sosyal Bilim Merkezi tarafından 900'e yakın Suriyeliyle görüşülerek yapılmış.
Haberde özetle şu bilgiler veriliyor:
"Almanya'ya gelen mültecilerle ilgili yapılan ilk araştırmaya göre Avrupa'ya gelen Suriyelilerin çoğunluğu IŞİD değil Esad rejiminden kaçıyor.
"Suriye'deki çatışmalardan kaçanların yüzde 70'i rejimin şiddetinden kaçtığını söyledi.
"Araştırma, mültecilerin çoğunluğunun Suriye'ye dönmeyi tercih edeceğini söylediğini de gösteriyor. Ancak yüzde 52'si bunu ancak Cumhurbaşkanı Esad'ın devrilirse yapacağını belirtmiş.
"Mültecilerin sadece yüzde 8'i sürekli yaşamak üzere Avrupa'ya yerleşeceklerini söyledi.
"Yüzde 58'i, uluslararası toplumun, sivil yerleşimleri rejimin bombardımanından koruyacak uçuşa yasak bölgeler kurması durumunda daha fazla Suriyelinin memleketlerinde kalacağını belirtti.
Haberde Suriye İnsan Hakları Ağı örgütünün verilerine de yer verilmiş:
"Suriye İnsan Hakları Ağı'nın verileri, Suriye'de rejimin, yılın ilk yarısındaki sivil ölümlerinin dörtte üçünden sorumlu olduğunu gösteriyor. Temmuz ayına kadar öldürülen 10 bin 345 sivilden 7894'ü Esad yanlısı güçler tarafından öldürüldü. İkinci büyük güç IŞİD oldu. IŞİD 1131 sivil öldürdü.
"İnsan hakları örgütü, ölümlerin büyük bölümüne, rejimin muhaliflerin kontrolündeki sivil yerleşimleri üzerinde kasti bir şekilde varil bombası kullanmasının neden olduğunu söylüyor."