BIST 9.461
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.837,18
HABER /  GÜNCEL

78'liler Derneği'nden Ağca tepkisi

Mehmet Ali Ağca'nın tahliye edilmesine bir tepki de 78'liler Derneği'nden geldi. Dernek sözcüsü Celaletin Can'ın imzasıyla yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi:

Abone ol

Derneğin "Ağca’nın Salıverilmesinin Anlamı" başlıklı bildirisinde "Mehmet Ali Ağca’nın serbest bırakılmasının Türkiye’de "gizli devletin" etkin ve denetimsiz olduğunun göstergesi olduğu" vurgulanarak şöyle denildi: " Türkiye’yi 12 Eylül darbesine taşıyan güçler, bugün Ağca’nın serbest bırakılmasını sağlayanlardır. Bugün yaşananlar, Ağca gibilere zamanında verilen sözlerin tutulmasından başka bir şey değildir. Abdi İpekçi suikastının arkasındaki güçlerin bilinmediği belirtiliyor. Bu doğru değildir! Ağca, Türkiye’yi 1978’den itibaren iç savaş ortamına taşıyan, toplumu sindirmek ve darbe koşullarını hazırlamak için kontrgerilla ve CIA’nın denetimine giren “ülkücü terör” gruplarından birinin militanıdır. Ağca’nın arkasındaki güçleri aramak için kontrgerillaya, istihbarat örgütlerine ve CIA’ye bakmak gerekir. Susurluk Çetesine bakmak gerekir. Türkiye’nin hesaplaşmadığı 12 Eylül’e bakmak gerekir. Bir zamanların Özel Harp Dairesi Başkanı ve 12 Eylülcülerin Diyarbakır cezaevinde yaşattığı vahşetin asli sorumlusu E. Orgeneral Kemal Yamak’a bakmak gerekir. Ağca’yı askeri cezaevinden kaçıranlara bakmak gerekir. 80 darbesinin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ’un “Ağca kaçmadı kaçırıldı” sözlerine bakmak gerekir. Bugün Ağca serbest bırakılınca ayağa kalkanlar geç kalmadılar mı? Gerçekten sonuç almak, tarihle yüzleşmek, temiz bir gelecek kurmak ve toplumsal bir arınma gerçekleştirilmek isteniyorsa; yapılması gereken şey bir dönemle hesaplaşmaktır. Bunun ilk adımı, 12 Eylül’ün mahkum edilmesidir. Giderek 12 Eylül rejiminin Türkiye’nin toplumsal, siyasal ve kültürel hayatından tüm sonuçlarıyla silinmesidir. Demokrasinin önünün açılmasıdır. Tüm fikirlerin korkusuzca söylenmesi ve örgütlenmesidir. Kardeşliği ve özgürlüğü solumaktır. Toplumun Ağca gibi katilleri değil; bilim, edebiyat, sanat alanında söz sahibi insanları üretmesidir. Bugün vatanseverlik mafya etkinliklerine indirgeniyorsa, bayrak bu tip “karışık ve köksüz” tiplerin elinde alelade bir sembole dönüştürülüyorsa, sözde devlet için cinayet işlemek yüceltiliyorsa, Kurtlar Vadisi gibi üçüncü sınıf TV dizilerinde bu tür cinayet ve ölüm kültürü topluma her gün empoze ediliyorsa, Ağca’nın arkasındaki gücün kim olduğunu sormak anlam taşıyor mu? Ağca gibi piyonları mahkum etmek hadisenin en kolay tarafıdır. Ağcaları mahkum etmek onların içinde yer aldığı, tetikçiliğini yaptığı güçleri tarih önünde, toplumun mahşeri vicdanında mahkum etmekten geçer.