MUĞLA'dan randevu alarak, Anestezist ve algoloji uzmanı Prof. Dr. Nebahat Bulut'un İstanbul’da çalıştığı hastaneye gelen Ö.M., doktorun masasına bahçeden kopardığı çiçekle buruşturulmuş bir kâğıt bıraktı. Profesör kağıdı açtığında içerisinde adres ve telefon numarası yazdığını gördü. Ö.M.'yi araştırıp sosyal medya hesabını inceleyen profesör gördükleri karşısında ikinci kez şoku yaşadı.
Abone olProf. Dr. Nebahat Bulut’un hayatını kâbusa çeviren, savcılıktan yardım istemesine neden olan olay geçtiğimiz salı günü yaşandı. Kendisini Muğla’dan gelerek taciz eden Ö.M.’yi araştırdığında takıntılı bir kişilikle karşılaşan Bulut, yaşadıklarını Hürriyet’e şöyle anlattı:
"Sizin için 9 saat uzaktan geldim" Salı günü randevuyla bir hasta geldi. Maskesinin ortasını kesmişti. ‘Maskeyi değiştirin’ dedim. ‘Oradan hava alıyorum’ dedi. Sürekli ‘Sizin için 9 saat uzaktan geldim’ diyordu. Muğla’dan gelmiş. Hareketleri tuhaftı. Aynı cümleleri tekrar edip duruyordu. Şikâyetlerini dinledim. Tetkik yaptırmasını önerdim. ‘Şu an yaptırmayacağım, bir ay sonra tekrar arabayla geleceğim o zaman yaptırırım. Hem o zaman kalırım da’ dedi. Sonra çıktı.
"Birkaç dakika sonra tekrar geldi. Buruşturulmuş bir A4 kâğıdı bıraktı. ‘Çam sakızı çoban armağanı, size bunu getirdim’ dedi. Masanın üzerine bırakıp çıktı. Kâğıdı açtığımda üzerine ismini, telefon numarasını ve adresini yazdığını gördüm."
"O zaman bitirelim’ demiş! "Bahçeden koparılmış pembe bir gül vardı. Hemen koştum ve arkadaşlara odamdan çıkan kişiyi görüp görmediklerini sordum. Hastaneden çıkarken bahçede yakaladım. Getirdiği çiçeği ve kâğıdı yüzüne fırlatarak ‘Siz ne demek istiyorsunuz? Bu yaptığınız terbiyesizlik’ dedim. ‘O zaman bitirelim’ dedi. ‘Neyi bitiriyorsunuz, ne başladı da neyi bitiyorsunuz?’ dedim. ‘O zaman hesabımı kapatayım’ dedi.
Getireceği gülü paylaştı "Çalıştığım hastanenin fotoğrafının, ismimin kullanıldığı paylaşımlar yaptığını, kendi kendine benimle ilgili bir takım hayaller kurduğunu, ahlaksızca planları olduğunu, İstanbul’a gelmeyi planladığını, hatta getireceği gülü bile adım adım orada planlayıp paylaştığını gördüm. O gün benimle görüşmeden önce kadın asistanıma da özel hayatı ile rahatsız edici sorular sorduğunu sonradan öğrendim.
"Derhal kontrol altına alınmalı" Bu konuyu adli hekimlerle ve arkadaşlarımla paylaştığım zaman bana bu kişinin bir cinsel saldırının arifesinde olduğunu söylediler. Herhangi bir önlem alınmadığı, engel-bariyer konulmadığı tedavi ya da adli takibat yapılmadığı sürece bu gibi kişiler genellikle yaptığı şeylerin onaylandığını, fark edilmediğini hatta desteklendiğini düşünerek giderek dozu arttırabiliyorlar. Özgüvenleri yeterli noktaya ulaşamazsa güçleri yetebilecek küçük çocuk ve hayvanlara istismar ya da fiziksel işkence yapabiliyorlar. O açıdan bu kişinin derhal kontrol altına alınması gerektiğini düşünüyorum.”
"Evinde görünce çok korkmuş" Tacizcinin sosyal medya hesabını araştırınca Bulut ilginç bilgilerle karşılaşmış: “Sayfasında başka biriyle ilgili adres gibi özel bilgileri içeren yoğun paylaşımlar yaptığını görünce bu kişiye ulaştım. Ö.M.’nin üniversite yıllarından bir tanıdığı çıktı. O yıllarda Ö.M.’nin psikolojik rahatsızlığı olduğunu, kıyafetlerini yıkamadığını, kendi kendine konuştuğunu, psikiyatri kliniğine yattığını söyledi. Aradan 30 yıl geçmiş ve hiç görüşmemişler. Ö.M. geçen yıl hiç haber vermeden Kıbrıs’taki evine gitmiş. Onu evinde görünce çok korkmuş. Adresini nereden bulduğunu bilmiyor. Sonra bir şekilde onu Türkiye’ye yollamış.”
Kadın doktor takıntısı Prof. Dr. Nebahat Bulut “Bir mesajında ‘Aramızdaki engelleri kaldıracağım’ yazmış, yüzükler koymuş. Tamamen dünyadan kopuk bir insan. Başka kadın doktorları da takip ediyor sayfasından. Özellikle kadın akademisyenlere yönelik bir takıntısı var. Emekli İngilizce öğretmeniymiş. İstediğim tek şey tacizcinin bir an önce kontrol altına alınması. Karşınızda hasta bir ruh var. Bana zarar da verebilirdi silahla bıçakla gelebilirdi” dedi.
Prof. Dr. Nebahat Bulut şikâyet dilekçesinde açık adres bilgilerinin adliye evraklarına yazılmaması gerektiğini de söyledi: “Bu süreçte öğrendiğim bir konu var. Mağdur, şikâyetçi olduğu zaman hazırlanan iddianamede mağdurun açık adresi ve kimlik bilgileri yazıyor. Bu konuda da muhakkak yasal bir düzenleme yapılması lazım. Çünkü zaten karşı taraf tacizci, ona açık bir adres vermek kişinin işini kolaylaştırmak olur diye düşünüyorum. Hukuk sistemimizde böyle bir düzenleme yapılırsa belki özellikle kadınlara yönelik şiddet konusunda küçük ancak önemli bir önlem alınmış olacaktır.”