BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,97
ALTIN 3.003,70

6’lı mutabakatın icadı HDP Anayasası!..

2023'de belli oldu ki 1921 Anayasasını isteyenlerle , 1924 Anayasasına yani üniter devlete sahip çıkanlar oylanacak!..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir sarmal içerisine itilmek isteniyor…
 
Bugün ‘6’lı Genel Başkanın  sözde “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ adını verdikleri altına imzalarını attıkları 48 sayfalık  mutabakat (öyle bir aymazlık ve gayri milli olmak ki  içerisinde tek bir Türk Milleti ve Atatürk vurgusu yok) Türkiye Cumhuriyeti Devletini nasıl büyük bir tehlike beklediğinin açık göstergesidir…

Fakat ne yazık ki hala kimse farkında değil!..

Peki ne oluyor…

Erdem Atay Veryansın TV’deki yazısında aslında bu gerçeği örnekleri ile çok güzel anlatmış.

O 48 sayfalık mutabakat için diyor ki;

                                                     *

“Metnin, Demokratik Gelişim Enstitüsü adlı İngiliz merkezli kuruluş tarafından 2021 yılında hazırlanan ve geçen ay masaya yatırılan Anayasa çalışmasıyla olan tıpatıp benzerliğini gördük. Benzerlik bu enstitünün yazdıklarıyla da sınırlı değil.

Bir başka benzerliği Denge Denetleme Ağı adı verilen bir kuruluşun hazırladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem raporunda da görebiliyorsunuz.

Bu kuruluş, 6 partinin toplanmasından önce bu onları tek tek gezerek, hazırladıkları raporu sundular.

Sundukları raporu internetten bulabilirsiniz, 6’lı masanın mutabakat metniyle siz karşılaştırabilirsiniz.

Peki bu kuruluş neyin nesi?

Sürekli Anayasa çalışmaları yapan Denge Denetleme Ağı, yurt dışı destekli bir kuruluş. Kuruluşa İstanbul Politikalar Merkezi, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu Sivil Düşün Programı, Alman Marshal Vakfı, Hollanda Kraliyeti tarafından büyük bir fon aktarımı yapıldığı biliniyor.

Yani bambaşka ülkeler Türkiye’de ‘yeni anayasa’ çalışması yapsın diye bu kuruluşa para yağdırıyor.

Ne kadar iyiler!”
 
                                                        *

Çok çarpıcı ve belgeli bir araştırma…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’da son grup toplantısında isim vermeden bu vurguyu yapmıştı…

“6” partinin iradesinin asıl sahiplerinin kimler olduğu açık ve net olarak ortaya çıkmıyor mu?

 Devam ediyor.

                                                      *
 
“6 lı masanın mutabakat metninin adı "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" ...

Başlığa bakınca metin bir sistemi anlatıyor ama metnin içine girince bunun bir anayasa taslağı olduğunu hemen anlıyorsunuz. 

Bu kısa metinde dikkat çeken bir ifade vardı.
 
“1921 Anayasası’nın nispeten kapsayıcılığının peşinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sonraki anayasalarında daha dar kalıplara girmiştir.”
 
İfade bu…
 
1921 Anayasası’nın dışında daha sonra yapılan anayasaların ‘kapsayıcı’ olmadığını anlatıyor.
 
Asıl soru şu..

Bugünkü muhalefet gibi ‘1921 Anayasası’na yönelik vurgular, bu ülkede daha önce kimler tarafından yapılmıştı…

Yani  6’lı masanın metnindeki 1921 Anayasası vurgusu boşuna yapılmadı!..

HDP'nin o masanın nasıl gizli aktörü olduğunu belgeledi...

En acısı "Türk Milliyetçilerini iktidara getireceğiz!" diye kurulan ve yönetiminde hala ülkücülük vurgusu yapanların bulunduğu partinin bu mutabakata imza atması!..

                                                        *

Önce şunu hatırlatalım:

1921 vurgusunu Türkiye’de ilk yapan kişi Teröristbaşı Abdullah Öcalan’dı.
Kendisinin yazdığı ‘Demokratik Özerklik’ teorisine (!) göre, bir çözüm üretilmesi gerekiyordu. “Özgür Kürdistan devleti” yerine, en doğru çözümün Demokratik Özerklik olduğunu, yani Türkiye içinde bir özerk yapı olması gerektiğini söylemeye başlamıştı.

Sözde teorisini bir zemine oturtmuştu ve kapsayıcı olacaktı.

İşte o kapsayıcılığı 1921 Anayasası’nda buldu.

Öcalan “Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin yaşadığı sorunları çözmesi için 1921 Anayasası’nın günümüze uyarlanması gerekir. Biz demokratik özerklik konusunda 1921 Anayasası’nı referans alıyoruz” demedi mi?
 
FETÖ’nün yargıyı ele geçirdiği 2010’daki Anayasa görüşmelerinin yapıldığı süreçte de şu ifadeleri kullanmadı mı?


“1916-20 sürecinden sonra 1921 Anayasası oluştu. Bu anayasanın daha sonra netleştirilip demokratikleştirilmesi beklenirken 1924 Anayasası ile -bu anayasada tamamen Kürtlerin inkârı vardır- daha oligarşik ve bürokratik bir anayasa haline getirildi. Şimdi de AKP anayasası haline getiriliyor. Ben, 1921 Anayasası’nı yeniden güncelleyelim diyorum.”
 
İşte 1921 Anayasası vurgusunu 2000’li yılların başında ilk yapan kişilerden biriydi Öcalan…

                                                      *

Bitmedi...

Benzer sözü, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den duymadık mı?

Gül’e göre de, “Türkiye’nin en özgürlükçü Anayasası” 1921’di.

Öcalan’ın bu çağrısı HDP’nin eski adı Demokratik Toplum Partisi’nin Ekim 2007 Kongresine damga vuracak ve kongrenin sonuç bildirgesine bu ifade eklenecekti. “Türkiyelilik” üst kimliği ile vatandaşlığın ele alınmasının savunulduğu bildirgede, 6’lı masaya çok benzer şu ifadeler kullandı…

“… farklı kimlik ve kültürler, kendi farklılıklarını anayasal güvence içerisinde koruyup geliştirdikleri bu sistemle daha özgür bir ortama kavuşacaklardır. Aslında 1920’lerde kabul edilmiş olan bu esaslar, 1921 anayasasında da yer almış, 1924 Anayasası ile ortadan kaldırılmıştır.”
 
Tutuklu bulunan eski Eşbaşkan Figen Yüksekdağ da Temmuz 2019’da bu vurguyu yapanlardan biri değil miydi?

“1921 Anayasası’nın 3. maddesi 11. fıkrasında özerklik, kendi kendisini idare eden, bu güce sahip olan idari güçler olarak tanımlanır” diyerek 1921 Anayasası üzerinden yeni bir anayasanın inşasını istemedi mi?

İstedi...
 
Unuttuk mu?

Hatip Dicle de daha geçen ay Almanya’nın başkenti Berlin’de bir konferansta 1921 vurgusu yapmadı mı?

                                                     *

Ama asıl vurgu HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’dan gelmedi mi?

Mithat Sancar ne demişti "Bugün 1921 anayasasının 100'üncü yıl dönümü. İttifak için bu anayasayı şart koşuyoruz" (5 Şubat 2021)
 
 Peki 28 Şubat 2022 Millet İttifakının altına imza attığı metin ne diyor..
 "1921 anayasası NİSPETEN daha özgürlükçü anayasaydı (yani, biz daha özgürlükçüsünü yapacağız)"
 
Yani  bugün her türlü bölücünün  ve en acısı bugün Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’den kurtulmak isteyenlerin  emellerine ulaşmak için sığındıkları limanın 1921 Anayasası olması çok manidar değil mi?

Özellikle Meral Akşener ve arkadaşları ne der?

Erdoğan'ı ve Bahçeli'yi devirmek için Anayasa'nın kırmızı çizgilerinden ödün vermek gerekir mi?
 
Peki…

1921 Anayasasını sonlandırıp Cumhuriyeti ilan etmek için yani Üniter Devlet Yapısının şart olduğunu 1924 Anayasası ile  Türk milletinin önüne koyan ve Cumhuriyeti ilan eden kim?

Mustafa Kemal Atatürk…
 
Yani 1924 Anayasasının kalbi  “ Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek dil ”dir..

Anlaşıldı ki  Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener  1921 Anayasasını kaldırıp atan Cumhuriyeti temelini 1924 Anayasası ile kuran milli devletin kımızı çizgilerini  anayasa ile değiştirilemez diye teminat altına alan  Mustafa Kemal Atatürk'den çok daha akıllıymış ki şimdi 1921 Anayasasına sarılıyorlar...

ABD istiyor ya!..

Bravo!..

Siz neymişsiniz!..
 
İşte  ABD’ nin , AB’ nin, İngiltere’ nin, FETÖ’nün, HDPKK’nın ve  6’lı muhalefet Genel Başkanlarının 1924 Anayasasını " Dar kalıp..Bütünleştirici   değil" diyerek sorun göstermelerinin gizli amacının  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Üniter devlet yapısını sonlandırmak  federatif  yani eyalet sistemine kapı aralamak olduğunu iyi bilelim…

Beyler "Tek Millet'ten...Tek Devlet'ten " rahatsız mı? 

Şimdi bir başka soru soralım..

Bugün  Suriye’nin kuzeyinde ABD tarafından kurulan ve her türlü silahla donatılan sözde YPG-PKK ordusuna karşı Türk Devletinin tampon bölge oluşturması karşısında “Biz iktidara gelirsek Suriye’den çekileceğiz” diyen muhalefetin bu vaadi nedendir!..

Kime garanti vermek istiyor!..

ABD'ye!..

Yani HDPKK ve YPG'ye...

                                                          *
 
ABD kanatları altına aldığı 6 artı 1 muhalefeti ile Türkiye’de ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ kılıfı ile üniter devlet yapımızın altına dinamit koymaya çalışıyor…

1921 Anayasası seviciliği budur işte!..

Sözün kısası…
 
2023'de 1924 Anayasasına karşı duruş gösterip  Türkiye Cumhuriyeti Devletin HDP'nin çok istediği 1921 Anayasasını isteyenlerle 1924 Anayasasına yani Üniter Devlet Yapısına  sahip çıkanlar oylanacak!..

Yani,

Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde Türk Milleti  “ TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK DİL, TEK BAYRAK, TEK VATAN” için  olmak ya da olmamak adına sandıkta tercih yapacak!...