BIST 9.413
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.843,14
HABER /  GÜNCEL

60 yıl sonra 'kurtarıcısıyla' buluştu

9 yaşındayken Türk birliği tarafından hayatı kurtarılan Min Ja Ha 60 yıl sonra kurtarıcılarıyla buluştu.

Abone ol

Birleşmiş Milletler (BM) 1950’de bir çağrı yaptı “Kore için yardıma koşun, insanlık dramına son verin!” Türkiye bu insanlık çağrısı üzerine 5 bin 500 evladını Kore’deki kanlı savaşı bitirmek için gönderdi... 

Onların da anneleri babaları çocukları vardı, hepsini geride bırakıp 7 bin 939 km uzaktaki o topraklara, belki de dönmeyeceklerini bilerek gittiler. İşte topçu er Behçet Akbin de onlardan biriydi... Ve onu hikayesini diğerlerinden ayıran 9 yaşında anne babasını kaybeden ve Seul ismini verdikleri Koreli bir kıza kol kanat germesiydi. 

SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN BİRLİK

Vatan sinden Burak Kara'nın haberine göre 25 Ocak 1953’te Türk ordusu ile birlikte Behçet Akbin de başkent Seul yakınlarında, belki de savaşın kaderini değiştiren bir muharebeye katılır. “Dünyanın en kısa süren muharebesi” olarak savaş literatürlerine giren ve 45 dakika süren çatışmalarda Türk askerleri Kuzey Koreli bir alayı saf dışı eder. Muharebede, bin 532 Kuzey Kore ve Çin askeri öldürülür. Bu başarı nedeniyle BM, Türk Karargahı’na üstün hizmet nişanı verir. Müttefik kuvvetler geri çekilme kararından vazgeçer ve savaşa devam ederler. Bu muharebe, hem Kore Savaşı’nın hem de küçük Seul’ün de kaderini belirler...

60 YIL SONRA BULUŞTULAR

başliksiz-3.20131111102553.jpg60 yıl sonra Sultanahmet Meydanı’nda Kore Gazisi Behçet Akbin elinde çiçeği, yanında eşi, çocukları, torunları, bir de silah arkadaşı Yaşar Viçe ile, “Seul” ile buluşmak için heyecanla bekliyorlar. “Seul”, yani Min Ja Ha bugün 70 yaşında, Kore Savaşı’nın en zor günlerinde, henüz 9 yaşındayken Türk birliği tarafından hayatı kurtarılmış ve sekiz ay boyunca kahraman Türk askerleri tarafından bakılmış. Askerlerimiz kızın gerçek adını bilmediği için ona “Seul” adını vermişler. Daha sonra savaş bitmiş, Seul ailesini bulmuş hayatına devam etmiş. 

1951 yılında Behçet Akbin 23 yaşındayken terhisine bir ay kala bir karar verir ve Kore birliğine katılmak için başvurup, gönüllü olarak Kore’ye gider. “11 ay fazladan askerlik yaptım. İki ay Kore yolu sürdü, İskenderun gemisi ile gittik. Kore’ye vardığımızda kan gövdeyi götürüyordu. Hava buz gibiydi, tıpkı bizim Konya’nın bozkırı gibi kuru bir soğuk vardı. Orada da 11 ay kaldım, savaştım, hep savaştım...”

SEUL İLE MEHMETÇİK HATIRA PULU OLDU

başliksiz-2.20131111102342.jpgSeul, sekiz ay Türk askerleriyle birlikte kaldı, Türkçe öğrendi, onlara tercümanlık yaptı, Savaş bittiğinde Seul ile birliğin komutanı Yüzbaşı Süleyman Polat’ın bir fotoğrafı hatıra pulu olarak PTT tarafından basıldı.

TARİHİ BULUŞMA

Kore Savaşı’na giden bir asker: Behçet Akbin... Ve, savaşın ortasında ailesini kaybedince Türk Tugayı’na sığınan 9 yaşında bir kız: Min Ja... Bugün 70 yaşına basan o kız, Kore’de hayatını kurtaran Mehmetçikle 60 yıl sonra İstanbul’da buluştu... Savaştan sonra Türkiye’de resmi posta puluna basılan o kızın hikayesi...

EVİNİN DUVARINA MESAJ YAZDI

Behçet Akbin, Min Ja Ha’nın evlerini bulma anına da tanık olmuş, o günü şöyle anlatıyor: “Bir gün başkent Seul’e girdik, devriye atıyoruz. Başkent ‘Kızıllar’dan temizlenmiş, güvenli. Ama her yer harabe. Komutanımız Yüzbaşı Süleyman Polat bizim küçük Seul’ün evlerini aramaya başladık. Bir süre sonra yıkık bir evin önünde durduk. ‘İşte burası’ dedi. Seul bir tebeşir ile duvara Korece ailesine mesaj yazdı ‘Ben Türk askerleriyle beraberim, yaşıyorum’ diye. Birkaç ay sonra babası birliğe geldi ve Seul ile kucaklaştı.”

GÖZYAŞLARI İÇİNDE SARILDILAR

Böylesi bir kucaklaşma, 60 yıl sonra Sultanahmet Meydanı’nda da gerçekleşti. Akbin’in torunu Azizcan, dedesinin anlattığı anılardan ve Seul’ün hikayesinden etkilenerek, Min Ja Ha’nın izini bulmuş. Seul’ün 44 yaşındaki oğlu Tae Joon Ha annesi ile Türkiye’ye tatile geleceklerini öğrenince, bu tarihi buluşmayı organize etmiş. Seul ile karşılaştıklarında herkes gözyaşlarına boğuldu. Sultanahmet’i dolaşan turistler de bu buluşma anına tanıklık etti. Sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine. Hediyeler verildi, yemek yenildi.

61_yillik_hasret_sultanahmette_son_buldu_h64006.jpg

BAŞINDA NÖBET TUTTUK

87 yaşındaki Behçet Akbin, Seul’u buldukları günü heyecanla anlatıyor: “Hava buz gibi, siviller başkent Seul’den göç ediyor, kaçıyor. Herkes perişan, biz de kamp kurmuş akşam yemeği yiyip, biraz dinleneceğiz birlikle.Yüzbaşımız rahmetli Süleyman Polat, kucağında bir çocukla geldi ve ‘Hemen bu çocuğu ısıtın, yemek yedirin. Kız tir tir titriyor’ diye bize emir verdi. Ben kızı kucağıma aldım, iyi bir Amerikan battaniyesi ile üzerini sardım. Çorba verdik, biraz da kuru ekmek. Bildiğin asker tayını... O küçük kız çocuğu ateşin başında öyle bir yedi ki o ekmeği ve çorbayı... Az sonra kendine geldi. Sevimli mi, sevimli bir Kore kızı... Adını bilmiyoruz, dilini bilmiyoruz. Biz de adını ‘Seul’ koyduk. O gece belki de en rahat uykusunu uyudu Seul. Belki biz başında nöbet tuttuğumuz için, belki de karnı doyduğu için...”

MEHMETÇİK OLMASA PERİŞANDIK

Min Ja Ha, yani namı diğer ‘Seul’, savaştan sonra eğitimine devam etmiş. Ailesi ile birlikte Seul’de altüst olan hayatlarını yeniden kurmuşlar. Savaşta kimseyi kaybetmemişler. “Siz gittikten sonra ailemle beraber bir süre köyde yaşadık, daha sonra Seul’e geri geldik ve ilk olarak evimizi inşa ettik. Ben okula başladım. Daha sonra hayat devam etti. Evlendim, iki çocuğum oldu...” Min Ja, şu an 70 yaşında ve oğlu Tae Joon ile birlikte ABD’de yaşıyor: “Oğlum Amerika’da üniversiteye gitti, ben de onu yalnız bırakmamak için yanına yerleştim. Ben savaş sırasında ailemden ayrı kaldım, çocuklarımdan ayrı kalamam. Türk askerleri olmasaydı, belki de hayatta kalamayacaktım. Sizlere Kore olarak çok şey borçluyuz.” Üç defa ülkemize gelen Min Ja tam bir Türkiye aşığı, “2002’deki Dünya Kupası maçlarının hiçbirini kaçırmadım. Bir elimde Türk bayrağı, diğerinde Kore bayrağı hep size destek oldum. Şimdi oğlum da bizi kurtaran ülkeyi görsün."