Son yılların en ilginç banka vurgunu, BDDK’ya gelen bir ihbar mektubuyla ortaya çıktı.
Abone ol100 bin TL sermayeli şirket kurup Vakıfbank’tan 60 milyon $ kredi aldılar. Şirket battı, para buharlaştı. Krediye onay veren banka müdürü arandı; kuşkulu bir kazada öldüğü ortaya çıktı
Son yılların en ilginç banka vurgunu, BDDK’ya gelen bir ihbar mektubuyla ortaya çıktı. İddialara göre, İstanbul’da kurulan Kazak ortaklı 100 bin dolarlık bir şirket, Vakıfbank’ın Ankara şubesi aracılığıyla 60 milyon dolar kredi kullandı. Birkaç taksit sonrasında şirket de kredi de buharlaştı. Krediyi veren şube müdürü ise bir kazada öldü...
BDDK’ya gelen bir ihbar mektubu, son yılların en esrarengiz vurgunlarından birini ortaya çıkardı. Ankara’da yankı uyandıran kredi olayı şöyle gelişti: Olayın kahramanı olan ELT Lojistik adlı şirket Ağustos 2007’de İstanbul’da, 100 bin TL’lik sermayeyle kuruldu. Ortakları, Engin Çolpan ile yabancı uyruklu Tatiana Filippova idi. Bu Kırgız bankacının durumu ilginç. Çünkü Kazakistan’daki Bank Turan Alem (BTA) adına Türkiye’de çok önemli bir pozisyondaydı. Şekerbank yönetim kurulu üyesiydi. BTA bir yıl önce Şekerbank’ın yüzde 34’ünü 425 milyon liraya satın alıp onu Türkiye’ye göndermişti.
KREDİYİ KOLAYCA ALDILAR
İşte bu İstanbul şirketi, 3 ay sonra, Vakıflar Bankası Ankara Hava Kuvvetleri Şubesi’ne 60 milyon dolar kredi almak için başvurdu. Şube müdürü Ergin Celal Gökçe, ‘olur’ verdi ve dosyayı Genel Müdürlüğe gönderdi. Burada ilginç bir ayrıntıyı gözden kaçırmamak gerekiyor. Şube Müdürü, Vatansever Güçkuvvetleri Birliği adlı dernek çatışı altında ‘suç örgütü ‘ kuran kişilerle bağlantılı bir isimdi. Dinlenen telefonlarında, halen Ergenekon’la birleştirilen davada yargılanan Halit Bozdağ ile sık sık görüşüyordu. Ve Gökçe, iki yıl sonra Ankara’da kuşkulu biçimde öldü. Otomobili arızalanınca bir köprü üzerinde duran Gökçe’nin, boşluktan düşerek öldüğü polis kayıtlarına geçti.
KAZAK BANKASINDAN TEMİNAT
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) gönderilen bir ihbar mektubu son yılların en gizemli bankacılık olaylarından birini yakın tarihte ortaya çıkardı. Vakıflar Bankasında çalışan bir personel tarafından kaleme alınan ihbar mektubunda son derece çarpıcı bilgi ve iddialara yer veriliyordu. Şirket, İstanbul, Ankara ve İzmir’de kapalı ve açık lojistik merkezleri inşa edeceğini ve bunun için 60 milyon dolara ihtiyacı olduğunu belirterek kredi istemişti. Ve bu hemen kabul edildi. Çünkü elinde Bank Turan Alem (BTA)’nin verdiği teminat mektubu vardı. Aralık 2007’de şirketin istediği 60 milyon dolarlık kredi Bahreyn şubesi üzerinden kullandırıldı. Yapılan anlaşmaya göre şirket her altı ayda bir faiz ödeyecek, anaparayı ise üçüncü yılın sonunda toplu olarak yatıracaktı.
ŞİRKETİN KUŞKULU DEVRİ
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Eylül 2008’de şirketin kurucu ortakları hisselerini İngiliz Virgin Adaları’nda kurulu Voreda Investment Limited ile Prestona Holding’e sattı. Bu durum banka yetkililerini kuşkulandırsa da şirket faiz ödemelerini zamanında yaptığı için herhangi bir tedbir alınmadı. İlk üç ödemesini zamanında yapan şirket Aralık 2009’daki dördüncü ödemesini yapamayınca ortalık karıştı.
VE KAZAK BANKASI BATTI
Zira o ana kadar sadece kredinin faizleri ödenmişti. Yani 60 milyon dolarlık anaparaya henüz sıra gelmemişti. Vakıflar Bankası yönetimi hemen Elt Lojistik’e teminat mektubu veren Bank Turan Âlem’e döndü ve alacağını tahsil etmek için harekete geçti. Ancak Kazak bankasına 2008’deki kriz sırasında devlet el koymuştu. Varlıkları borcu ödemeye yetmiyordu.
GİRDAP OPERASYONU İLİŞKİSİ
Kredi sürecinde aktif rol oynayan şube müdürü Ergin Celal Gökçe’nin olaylar patlak vermeden çok kısa bir süre önce 20 Eylül 2009’da hayatını kaybetmesi olayları daha da esrarengiz hale getirdi. Gökçe’nin adı Ankara Emniyet’i tarafından yürütülen ‘Girdap Operasyonu’ sırasında da gündeme gelmişti. Ankara’daki Vatansever Güçbirliği Hareketi’nin kilit ismi, uluslararası silah ticaretiyle uğraşan Halit Bozdağ ile Gökçe arasındaki telefon trafiği saptanmıştı. İkilinin gazetelere yansıyan görüşmelerinde yasal olmayan yollardan ‘kırmızı pasaport’ çıkarılması konusu ele alınıyordu.
BDDK İNCELEME BAŞLATTI
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in talimatıyla bu gizemli olayları araştırmaya başlayan bankalar yeminli murakıpları kısa bir süre sonra şaşırtıcı bilgilere ulaştı. Çünkü mektupta dile getirilen tüm iddialar doğruydu. BDDK uzmanları şimdi olayın derinlemesine soruşturulması için kapsamlı bir çalışma yürütüyor.
KAZAK PATRONDA ARANIYOR
1925 yılında kurulan Bank Turan Alem’in patronu 2009’a kadar milyarder işadamı Mukhtar Ablyazov’du. Çok hızlı büyüyen banka, küresel krizde sarsıldı ve uluslararası piyasalardan aldığı kredileri geriye ödeyemedi. Banka zor duruma düşünce Kazak hükümeti bankaya el koydu. Hemen ardından Londra Yüksek Mahkemesi Ablyazov’un kreditörlere karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini gerekçe göstererek mal varlıklarını dondurdu ve pasaportuna el koydu. Kazak hükümeti de bankanın batmasında birinci derecede rolü olduğu gerekçesiyle ünlü işadamı hakkında tutuklama kararı çıkardı. Ablyazov, 2010’da İngiltere’den siyasi sığınma talebinde bulundu.
TEMİNAT GÜÇLÜYDÜ SUİSTİMAL YOK
Dönemin Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Kahraman, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bu verilen krediyle ilgili o dönemde reytingi ve itibarı en az Vakıfbank kadar kuvvetli olan Kazakistan bankasından, Bank Turan Alem’den teminat alındı. Bu banka Şekerbank’a da ortaktır. Vakıfbank’ın teamüllere göre, yurt dışındaki bankalara açtıkları limitler vardı. Bu çevrecede Turan Alem Bank’a da açmış olduğu limitler bunun çok üzerendedir. Turan Alem Bank gibi Türkiye’de bankası olan bir banka, Vakfılar’ın limitleri çerçevesinde krediye teminat vermiştir. Bu o tarihte büyük bir teminattı. Kredi, geri dönüşü en güçlü olan, bir teminat mektubu karşılığı verilmişti. 2008’deki Kazakistan krizi olmasaydı, bu kredi tartışılmazdı. Kredinin de bildiğim kadarıyla, yüzde 50’si tahsil edilmiş, garanti altına alınmıştır. Geri kalan bölümü ise bu bankaya devlet el koyduğu için, açıkta kalmıştır. Bankanın iki yıl sonra krizden böyle etkilenip devletin el koymasına konu olacağını tahmin etmek mümkün o zamandan değildir. Asla bankanın bilerek zarar altına sokulması söz konusu değildir, suiistimal yoktur.”
Ufuk Şanlı/Vatan