Biz sadece üçünü biliyorduk; Suga, Çarşaf, Sakal!... Ama sadece bununla sınırlı değilmiş. Testere, Orak, Tırpan, Yumruk, Kürek de varmış.
Abone olBalyoz Planı'yla ilgili askerlere sadece Suga, Çarşaf, Sakal gibi bilinen darbe planları sorulmamış. Sorguda geçen 10 ayrı darbe planı var: Testere, Orak, Tırpan, Yumruk, Kürek...
Balyoz Soruşturması’nda tutuklanan emekli ve muvazzaf askerlere Balyoz Güvenlik Harekâtı doğrultusunda sorulan darbe planları ‘oraj’, ‘suga’, ‘sakal’ ve ‘çarşaf’ eylem planlarıyla sınırlı kalmamış.
Radikale göre; askerlere ‘döküm’, ‘tırpan’, ‘orak’, ‘yumruk’, ‘kürek’ ve ‘testere’ isimli planlar da soruldu. Ancak bunlarla ilgili detaylar bilinmiyor.
TUTUKLU SAYISI 35'E ÇIKTI
Balyoz soruşturması kapsamında cuma günü başlatılan ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan Konya İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Özçoban ile Yarbay Yusuf Kelleli de önceki gece tutuklandı. Böylece her iki operasyonda da tutuklu sayısı 35’e yükseldi. Bu arada zanlılara yönelik sorular ve suçlamalarla ilgili bazı detaylar da ortaya çıkmaya başladı.
10 AYRI EYLEM PLANI
Emekli Albay Bülent Tunçay’a ‘Sakal, çarşaf, oraj, suga, döküm, tırpan, orak, yumruk, kürek ve testere’ gibi 10 ayrı eylem planı soruldu. Ağustos 2009’da kurmay albay rütbesindeyken kendi isteğiyle emekli olduğunu ifade eden Bülent Tunçay, 2000 - 2004 yılları içerisinde İstanbul’da bulunan 1. Ordu Komutanlığı’nda plan proje şube müdürlüğü yaptığını, harekât şube başkanlığına bağlı olduğunu, imza yetkisinin bulunmadığını anlattı. 2003’teki Ordu Plan Semineri’ne şube müdürü olarak katıldığını söylediği belirtilen Tunçay, bu seminerde herhangi bir görevinin olmadığını söyledi ve iddiaya göre şunları anlattı:
“Komutanı nasıl bir senaryo istediğini kurmay başkana emreder. Kurmaybaşkan aynı emri her iki Yar Başkanlıkları’na verir. Yar Başkanları da senaryo ile ilgili tüm başkanlıklara gerekli emri verir. Böylelikle komuta kademesinin çizmiş olduğu sınırlar içerisinde senaryo hazırlanır. Fakat ben herhangi bir şekilde 2003’deki sunumlara ve senaryolara katkıda bulunmadım. Hazırlanan senaryo kuvvet komutanlığına gönderildi ama onaylanıp onaylanmadığını bilmiyorum. Bu senaryonun uygulanacağı da tatbikatlar planı dokümanında yazılıdır.
CAMİ BOMBALAMA KONUŞULMADI
‘En Kötü Senaryo’da hem dış tehdit hem de iç tehdit (irtica ve bölücü faaliyetler) tartışıldı. Yunanistan’la bir savaş durumunda geri bölgeyi kontrol etmek maksadıyla bir sıkıyönetim ilanı halinde ne yapılabilir. Sıkıyönetim planı nasıl uygulanabilir. Bunlar konuşuldu. Fakat cami bombalama veya TSK’ye yönelik bir uçağın düşürülmesinin konuşulduğunu hatırlamıyorum. Ama uçuk bir senaryo olduğu için konuşulsaydı muhtemelen hatırlardım.
BÖLÜCÜ GRUPLARA YÖNELİK ÇALIŞMALAR
(...) Yapılan seminerde sanki savaş durumunda büyük bir iç tehdit olabileceği ve insanların savaş halinden istifade etmek isteyeceği endişesiyle kanaatimce gereksiz yere bir seminer düzenlenmiştir.
Seminerde asayişi sağlamak için yapılan çalışmalarda olası bir sıkıyönetim ilanı sırasında uygulanabilecek tedbirler kapsamında hangi tarikatların ne kadar mensubu olduğu nerelerde faaliyet gösterdikleri bunlara yönelik ne gibi tedbirler alınabileceği aynı şekilde bölücü gruplara yönelik çalışmalar konuşuldu. Geçmiş zaman olduğu için tam olarak hatırlamamakla birlikte sayısal bazda konuşuldu. Örneğin Adapazarı’nda filanca tarikatın şu kadar mensubu vardır diye konuşuldu.”