BIST 9.673
DOLAR 35,20
EURO 36,62
ALTIN 2.961,67
HABER /  GÜNCEL

550 yıllık tarihi yazma ortada kaldı

Hatice Çetinkaya adına Londra’dan gönderilen pakete uzun süre alıcı çıkmayınca, koliyi açan gümrük memurları tarihî bir eserle karşılaştı. Tarihi yazma korumaya alındı.

Abone ol

Hatice Çetinkaya adına Londra’dan gönderilen pakete uzun süre alıcı çıkmayınca, koliyi açan gümrük memurları tarihî bir eserle karşılaştı. Durum, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirildi. İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda bulunan 550 yıllık elyazması eser, yaklaşık bir yıldır sahibini bekliyor. Geçtiğimiz aralık ayında İngiltere’nin başkenti Londra’dan gönderilen bir koliden Yazıcızâde Mehmed’in 1449’da kaleme aldığı “Muhammediye” adlı eseri çıktı. Üzerinde Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’nin mührü ve envanter numarası bulunan tarihî eser, Çelebi Hava Servisi’nin çelik kasasında saklanıyor. Türkiye’deki tüm müzelere yazı yazılmasına rağmen kitabın sahibi ortaya çıkmadı. Eserin hangi kütüphaneye ait olduğu, nereden ve nasıl kaçırıldığı, yurtdışına hangi yollarla gidip tekrar niçin Türkiye’ye döndüğü de belli değil. Uzmanların paha biçmekte zorlandığı yazma eser, Londra’dan George W. Mpey tarafından ‘hediyelik eşya’ adı altında kargoya verilir. Ancak alıcı Hatice Çetinkaya, uzun süre koliyi teslim almaya gelmeyince, paket gümrük memurları tarafından açılır ve tarihî bir eserle karşılaşılır. Kitabın bundan sonraki serüveni ise şöyle gelişiyor: Gümrük Müdürlüğü, geçtiğimiz şubat ayında “Elimizde tarihî bir Kur’an-ı Kerim var” diyerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir yazı yazdı. Bakanlık, önce Türkiye’deki 81 ilin valiliğini kitaptan haberdar etti. Valilikler de il sınırları içinde bulunan müze ve kütüphanelere ‘çalınan kitapları’ olup olmadığını sordu. İstanbul'dan Divan Edebiyatı Müzesi, Konya'dan da Yusuf Ağa Kütüphanesi kitaba talip oldu. İki müzenin de yazma eser çaldırdıkları böylece ortaya çıktı. Adı geçen müzelerin uzmanları, şubat ayında gümrüğe gelerek kitabı inceledi. Eserin, bakanlığa bildirildiği gibi Kur'an-ı Kerim değil, 500 yıllık bir yazma olduğu öğrenildi; ancak bu incelemeden sonra bir adım atılmadı. Gümrük Müdürlüğü, geçtiğimiz haziranda bakanlığa bir yazı daha gönderdi. Bakanlık da kitabı incelemesi için bir yetkiliyi yeniden İstanbul'a yolladı. Aradan üç ay geçmesine rağmen kitap, gümrüklerden alınmış değil. Zaman muhabiri, çelik kasada gerçek sahibini bekleyen yazma eserle ilgili ilginç detaylara ulaştı. Eser hangi kütüphaneye ait, nereden ve nasıl kaçırılmış; yurtdışına hangi yollarla gidip; tekrar niçin Türkiye'ye dönmüş belli değil. Bu konuda çeşitli iddialar var. Alınan bilgilere göre yazma, 2000 yılında İstanbul’da tarihî eser hırsızlarının elinden kurtarılıp, önce Bursa'ya sonra da yazma eserleriyle ünlü Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi'ne gönderilmiş. Eserin sahibi olduğunu iddia eden Hatice Çetinkaya adlı bir kadın ortaya çıkmış ve kütüphaneyi mahkemeye vermiş. Mahkeme kitabı, 2002'de Çetinkaya'ya iade etmiş. Bunun üzerine Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi eserin envanter kaydını düşmüş. Bundan sonra olayda yeniden başa dönülmüş. Eserin, 2002 ile 2003 Aralık ayına kadar nerede olduğunu bilen yok. 2863 sayılı yasa gereği yazma eserler miras yoluyla şahsa geçse bile müze ve kütüphanelerin bundan haberinin olması gerekiyor ve yurtdışına çıkarılması kesinlikle yasaklanıyor. Buna rağmen eserin yurtdışına nasıl çıkarıldığı bilinmiyor. Bilinen tek şey, 2 Aralık 2003'te yurtdışından Türkiye'ye girişi sırasında yeniden ele geçirilmesi... Tarihî yazma ile ilgili yazışmalar sürerken, Yazıcızade Mehmed'in 500 yıl önce kitabının ilk sayfasına düştüğü notlar, sanki olanların önüne geçmek ister gibi: "Bu kitap, okunması için yazıldı." Hangi kütüphaneye ne zaman bağışlandığı bilinmeyen kitabın yazarından sonraki sahibi Yusuf Bin Said, meşhur adıyla ‘Canım Hocazade'nin düştüğü şu ayrıntı, eserin gerçek sahibinin halk olduğu ayrıntısını ortaya çıkarıyor: “Muhammediye'yi daha fazla kişi okusun diye kütüphaneye bağışlıyorum.” Hırsızların elinden alınan eser, eğer bürokrasiden kurtulursa hem yazarın vasiyetine hem de ikinci sahibinin dileğine uygun olarak okura ulaşacak. Haber: Abdullah Kılıç Kaynak: Zaman