1980 öncesindeki olaylardan dolayı, liseyi bitirdikten sonra kazanmasına rağmen babası tarafından üniversiteye gönderilmeyen emekli bankacı ...
Abone ol1980 öncesindeki olaylardan dolayı, liseyi bitirdikten sonra kazanmasına rağmen babası tarafından üniversiteye gönderilmeyen emekli bankacı Özden Taşkınlı (53), nihayet üniversite mezunu oldu.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu’nu bitiren Özden Taşkınlı, hep içinde kalan bir özlemi sona erdirdiğini ifade etti. Dün, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde, kendi eserlerinin de yer aldığı mezuniyet sergisi yapıldı. Hocalarına tek tek teşekkür eden Özden Taşkınlı, birer de çiçek verdi. Burada Taşkınlı ile ilgili konuşan MEÜ Takı Teknolojisi ve Tasarımı Yüksekokulu Müdür Vekili Prof. Dr. Sedat Bilgen, “Özden çok iyi bir öğrenciydi. Çok gayretli bir öğrenciydi. Çok çalışkandı benim derslerimde ama, niyeyse İngilizce’ye olan korkusunu sona kadar atamadı. Sürekli kalacağından korktu. Ancak finalde o korktuğu dersten 100 aldı” dedi.
“HEP İÇİMDE ÜNİVERSİTEYİ OKUMAK VARDI”
Özden Taşkınlı, kendisine emek veren hocalarına ve sınıf arkadaşlarına teşekkür etti. Çalışma hayatını da çok sevdiğini belirten Taşkınlı, “Bankacılık mesleğimi de çok seviyordum. Fakat çocuklarımın büyük olmasından dolayı senemi doldurur doldurmaz emekli oldum. Ama benim içimde hep üniversiteyi okumak vardı. Çünkü ben liseyi bitirip hemen işe başlamıştım. 1980 öncesinde terör olayları çok fazlaydı ve babam o dönem beni okutmak istemedi. Dolayısıyla ben de hemen bankacılık sınavlarına girdim ve çalışmaya başladım. Ama o hep içimde kaldı. 27 yaşında oğlum var. O üniversite sınavına girdiği zaman ben de girmek istedim ama eşim izin vermedi. Daha sonra kızım sınava girerken ben de gireceğim dedim ve girdim. Kazanınca da okumaya başladım ve bu sene de mezun oluyorum inşallah” diye konuştu.
“BANA ‘ÖZDEN TEYZE’ DİYEN KIZIMIN ARKADAŞI İLE SINIF ARKADAŞI OLDUM”
Okula ilk gittiği günden de bahseden Taşkınlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Okula ilk gün geldiğimde çoğu beni hoca sandı. Hep hocam hocam dediler. Sonra sınıfa girip onların yanına oturduğumda sınıf arkadaşı olduğumu hatırladılar. Hatta sınıfta kızımın sınıf arkadaşı da vardı. Bana ‘Özden teyze’ diyen kızımın arkadaşı ile sınıf arkadaşı oldum. Benim için o çok güzel bir duyguydu. İlk bir ay bocaladım. Benim ne işim var okulda filan dedim ama ilk bir aydan sonra artık hiç ‘benim burada ne işim’ var demedim. İyi ki okuyorum. Çok mutluyum. Eşime de burada çok teşekkür ediyorum. Gerçekten benim çok kahrımı çekti. Ben ders çalışırken o televizyonun sesini kapatarak sadece seyretti.”
"BU YAŞTA ÜNİVERSİTEYE BAŞLAYIP BİTİRMESİ, TAKDİR EDİLMESİ GEREKEN BİR DURUM"
Baba Duran Ali Küçükyel (75) de, kızının o dönem 2 senelik öğretmen okulu kazandığını ifade ederek, “O zaman siyasi bir partiye kayıt olması lazımdı ama, o da bize ters olduğu için o yüzden göndermedik. Zaten gitmek istemedi. Ama kendisinin her şeyi ile gurur duyuyoruz. Bankada da yaptığı işten dolayı çok çalışkandı. İnsan yaşlanmış, emekli olmuş hiç önemli değil. Bu yaşta üniversiteye başlayıp bitirmesi, takdir edilmesi gereken bir durum. İnsan duygulanıyor. Benim etrafımda duyan insanlar da takdir ediyor” şeklinde konuştu.
Babasının konuşmasının ardından ona sarılarak öpen ve gözyaşı döken Özden Taşkınlı, duygu dolu anların yaşanmasına da neden oldu.
(İHA)