BIST 9.726
DOLAR 34,66
EURO 36,40
ALTIN 2.948,87

50 SAPIKTAN elde var sıfır...

Taksim...
İstanbul'un göbeği...
Zengin Anadolu kültürünün batıyla harman meydanı...
Ve son yıllarda SAPIKLARIN; polise, kültürümüze ve ahlakımıza,  meydan okudukları bir mekan...

Her yılbaşı aynı manzara;
Ve bu yılbaşı tekrar eden yine aynı film...

-Taciz!
-Sapıklık!
-Ahlaksızlık!
-Ve duyarsızlık!
En can sıkıcı olanı da sonuncusu...
Çünkü bunlar İstanbul'un göbeğinde oluyor...

Sorun bakalım!
Bu görüntülerden sonra, yılbaşında Taksim'e kim çıkar?
Sorun bakalım!
29 Ekim 2006'daki Mustafa Sandal konserinde yaşanan taciz rezaletinden sonra kim meydandaki bir konsere kızı, kızkardeşini, eşini gönderir?
Sorun bakalım!
Milli bir coşkuda bayrağını alıp kim Taksim'e koşar?

Şu son olay sıradan bir vaka mı?
Hayır...
Çünkü söz konusu olan kendini bilmez 3-4 sarhoş değil...
Yaklaşık 50 kişilik bir SAPIK grubu...
Bir kaç dakika
süren bir olay da değil...
POLİSTEN UZAK bir noktada da cereyan etmiyor...

50 kişilik SAPIK ordusu, sadece Taksim'deki turistleri değil;
Bu milletin şerefini;
Bu milletin kültürünü;
Bu milletin ahlakını TACİZ ediyorlar...
Ve bütün bunları polisin gözü önünde yapabiliyorlar...
İşte bunu benim aklım almıyor..

Turistlerin Taksim meydanında kovalanmasını, elle sarkıntılığa uğramasını, kapalı bir mekana sığındıklarında sahip çıkılmamasını, kapı önünde cüretle "çıksalarda taciz etsek" diye ağızlarından salyalar akarak beklemelerini, dahası bu sapıklara polisin sadece sözlü olarak "DAĞILIN" uyarısında bulunmasını
Aklım almıyor...

Ve en önemlisi;
50 kişilik sapık gruptan,
Bir kişinin bile gözaltına alınmamış olmasını...
Aklım almıyor...

Umarız "delikanlı" emniyet müdürümüz Celalettin Cerrah aklımızın alacağı bir izahat getirir...
Çünkü biz bu manzaradan çok utandık!

Ve aklımın almadığı son bir not daha...
Taksim'de yılbaşı gecesi şikayet üzerine MOBESE kamera kaydından tespit edilen 4 kişi, kadınlara TACİZDEN gözaltına alındı...
Ve bu kişiler,
Savcılık talimatıyla serbest bırakıldı...

Deveye sormuşlar ya;
-"Neden boynun eğri?" diye...
-"Nerem doğru ki" demiş...
Halimizin özeti galiba bu...