5 yaşındaki yeğenine tecavüz eden dayı ve çocuğun üzerine kaynar su dökerek işkence yapan anneannenin cezası kesildi
Abone olNevşehir'de 5 yaşındaki yeğenine günlerce tecavüz ettiği iddia edilen dayı ile çocuğun üzerine kaynar su dökerek işkence yaptığı iddia edilen anneanne tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ürgüp ilçesine bağlı Boyalı köyünde yaşayan Eyüp K. (70), yaklaşık bir yıl önce eşinin ölmesi üzerine Niğde'den Hacer K. (50) ile evlendi. Eyüp K., yaklaşık bir ay önce vefat edince eşinin kardeşi Adem Ü. (25) ablasının yanına geldi ve beraber yaşamaya başladı. Bir süre sonra Hacer K., E.K. (5), Ö.K. (9) ve 2,5 yaşlarında ismi öğrenilemeyen torunlarını yanına getirdi.
Çocukların dayısı Adem Ü.'nün 5 yaşındaki E.K.'ya günlerce tecavüz ettiği ve sonrasında da öldürmeye teşebbüs ettiği iddia edildi.
ANNEANNEDE SUYLA HAŞLADI
İddiaya göre minik çocuğun durumunu öğrenen anneanne Hacer K., tecavüz olayının anlaşılmaması için çocuğun üzerine kaynar su dökerek her tarafını yaktı. Sonrasında da çocuğu Ürgüp Devlet Hastanesi'ne götürdü. Buradaki ilk tedavi sonrasında minik kız İ. Şevki Atasagun Nevşehir Devlet Hastanesi'ne gönderildi.
Ürgüp Devlet Hastanesi'ndeki ilk muayenesi sırasında minik kızın üzerindeki yanıklardan işkence gördüğünü tespit eden doktorlar durumu hastane polisine bildirdi. Hastane polisi de olayı Ürgüp İlçe Jandarma Komutanlığı'na iletince anneanne Hacer K. ile dayı Adem Ü. gözaltına alındı.
Ürgüp Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen her iki zanlı da tutuklanarak Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne gönderildi.
Boyalı köyü muhtarı Osman Yiğin, olayı 2 gün önce duyunca şoke olduğunu ve hala kendisine gelemediğini, çocuğun durumunu görünce kendinden geçtiğini söyledi.
Muhtar Yiğin, İ. Şevki Atasagun Nevşehir Devlet Hastanesi'ne jandarma eşliğinde götürdüğü çocuğun durumunu gören hastane personellerinin ise ağlamaktan kendilerini alamadığını kaydetti.
Çocuğunu anneannesi ve dayısının Niğde'den köylerine geldiğini kaydeden muhtar Yiğin, "Köyde Eyüp K., öldükten sonra Adem Ü., ablası Hacer K ve 3 çocuk yaşamaya başladı. Dayı, minik kıza çok defa tecavüz etmiş ve öldürmeye çalışmış. Başaramayınca çocukların anneannesiyle birlikte üzerine kaynar su döküp her tarafını haşlamışlar. Çocuğun durumu çok feci. Her tarafı yanmış. Anneanne Ürgüp Devlet Hastanesi'ne götürmüş. Buradan da ilk tedavi sonrasında minik kızı jandarma ile birlikte İ. Şevki Atasagun Nevşehir Devlet Hastanesi'ne götürdük. Sonrasında önce Niğde Çocuk Hastanesi'ne oradan da Ankara Çocuk Hastanesi'ne sevk edildi. Dayı ve anneanne tutuklandı." dedi.
Bu arada çocuklardan Ö.K. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na verilirken, en küçük kardeşin babası tarafından götürüldüğü ifade edildi. Çocukların anne ve babasının nerede olduğu konusunda bilgi edinilemedi.
KAN DONDURAN KÜRTAJ OPERASYONU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Jinekolog Operatör Doktor S.E.'nin, daha önce de canlı doğan bir bebeğin iğne yapılarak öldürülmesi ve muayenesinde uzun süreli gebeliği olan kadının ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle yargılandığı ve 1 ay meslekten men cezası aldığı belirtildi.
Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'ne 4 Ocak'ta müracaat eden bir kadın, ailesi tarafından kürtaja zorlandığını ve bebeğini aldırmak zorunda kaldığını söyledi. İhbarda, yasal süresi olan 10 hafta ve üzeri kürtaj yapılarak hamileliklere son verildiği bildirildi.
Bunun üzerine polis, İstanbul 22'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nden aldığı arama kararıyla, dün, Jinekolog Doktor S.E.'nin Alibeyköy, Merkez Mahallesi, Cami Arkası, 2 numarada faaliyet gösteren muayenesine gitti. Polis, Doktor S.E.'yi altı aylık hamile bir kadından düşük yaptırmak için talep ettiği seri numaraları alınmış 5 Bin TL'yi teslim alırken suçüstü yakaladı. Polis, Jinekolog Operatör Doktor S.E.'nin yanı sıra işyerinde bulunan Anestezi Uzmanı Doktor V.B., çalışanlar S.K. ile E.G.'yi gözaltına aldı. Beş aylık olan iki hamile kadın da doktor S.E.'den şikayetçi oldu.
ÜNLÜ MÜŞTERİLER DE VAR
Polis, Doktor S.E.'nin muayenesinde yaptığı evrak ve hasta kayıt defterindeki incelemelerde, yasalara uygun tutmadığı steril olmayan ortamlarda müdahale yaptığı atıkları tıbbi atık poşetlerinde özel toplayıcılara vermeleri gerekirken çöp konteynırlarına attıkları tespit etti. Ayrıca ünlü kişilerin jinekolog doktorluğunu yapan başka bir doktor ile devlet hastanelerinde çalışan ebe, sağlık memuru ve diğer branş doktorlarının ve jinekolog doktoru olup yasal süreyi geçen gebeliklere müdahale edilip sonlandırılması için kendi isim referanslarıyla hastaları da Doktor S.E.'ye göndererek menfaat sağladıkları belirlendi. S.E.'nin kürtaj için gelen müşterilerinden gebelik süresine göre para aldığı, 1ay için 1, 2 ay için 2 bin, 3 ay için 3 bin, 4 ay için 4 bin, 5 ay için 5 bin TL aldığı öğrenildi.
HAMİLE KADINLARDA ÖLÜM RİSKİ
Polis, S.E.'nin düşük yaptırmada kullandığı yöntem de açıkladı. Buna göre S.E., piyasada mide ilacı olarak satılan ancak doz aşımında yan etkisi olarak düşüğe sebep olduğu belirtilen bir ilacı kullanıyordu. S.E., prospektüsünde hamile kadınlarda kullanıldığında ölüm riskinin bulunduğu yazılı bu ilacı fazla miktarda vajinal bölgeden hastaya veriyordu. İlaç hızlı etkileşim ile kısa bir süre sonra yan etkilerini gösteriyor ve suni sancıya neden oluyordu. Böylece sahte doğum gerçekleşiyordu.
Doktor S.E.'nin geçmiş yıllarda canlı doğan bebeğe iğne yaparak öldürülmesi ve muayenehanesinde bu şekilde uzun süreli gebeliği olan kadının ölümüne sebebiyet verdiği için hakkında yargılamanın yapıldığı idari olarak ise İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 1 ay meslekten men cezası verildiği ortaya çıktı. Gözaltına alınan 2'si doktor 4 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilecek.
CESEDİNİ TESTEREYLE PARÇALADI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Antalya'da, 3 yıl önce fidye için kaçırdığı dayısının oğlu 11 yaşındaki Ural Giray Çelikcan'ı tabancayla başına ateş edip öldürdükten sonra cesedini parçalayıp sobada yaktığı gerekçesi ile müebbet hapis cezasına çarptırılan 29 yaşındaki Beşir Anıl Höyük ile ilgili karar Yargıtay'dan döndü. Yargıtay, Höyük'ün Akıl Hastanesi'ne sevk kararı ile daha sonra yerel mahkemenin Adli Tıp'a sevkiyle alınan 'cezai ehliyeti vardır' heyet raporu arasında çelişki olduğuna hükmederek kararı bozdu.
Olay, 25 Aralık 2008 tarihinde Kepez İlçesi'nde meydana geldi. Beşir Anıl Höyük, dayısının oğlu Ural Giray Çelikcan'ı evlerinin önünde okul servisinden indikten sonra kendi otomobiline bindirerek kaçırdı. Höyük, Kepez İlçesi'ne götürdüğü küçük çocuğu yol kenarında tabancayla başına ateş ederek öldürdü. Ardından otomobile koyarak Duacı Köyü'ndeki bağ evine götürdüğü cesedi elektrikli testere ile parçalayan Höyük, dayısı Yusuf Ziya Çelikcan'ı arayıp tanımadığı bazı kişilerin fidye için kendisini ve çocuğunu kaçırdıklarını söyledi. Baba Çelikcan'ın ihbarı üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, Höyük'ü çocuğun cesedinin parçalarını sobada yakmaya çalışırken yakaladı.
CESEDİ ELEKTRİKLİ TESTERE İLE PARÇALADI
Gözaltına alınan Höyük, ifadesinde çocuğu öldürmesinin özel bir nedeni olmadığını belirterek, "Giray'ı otomobile bindirip kiraladığım eve doğru yola çıktım. Yolda bana nereye gittiğimizle ilgili çok soru sordu. Huzursuz oldum ve otomobilden indirip sakin bir köşeye götürerek kafasına 1 el ateş ettim. Giray orada öldü. Cesedi otomobile taşıyıp, eve götürerek evin iç kısmındaki tuvalete koydum. Aynı gece kollarını, bacaklarını ve kafasını elektrikli testere ile kestim. Bir gün sonra bir kısmını sobada yaktım. Çok bunalmıştım, birilerine böyle bir şey yapmak istiyordum. Giray'ı seçmenin özel bir nedeni yoktu. Beni tanıdığı için, benimle geleceğini düşündüm. Olayın ardından intihar edecektim ama yakalandım" diye konuştu.
Beşir Anıl Höyük, ifade verirken savcının odasındaki pencereden atlamak istedi, ancak görevlilerce engellendi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Höyük, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle hakkında dava açılan Höyük, hiçbir duruşmada konuşmadı. Mahkeme heyetinin tüm sorularını yanıtsız bırakan Höyük'ün, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istendi. Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda Höyük'ün, işlediği suçun anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek düzeyde ve cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi.
Mahkeme Beşir Anıl Höyük hakkında, cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu, yağmadan iki yıl ve hürriyeti tahdit uçundan da 12 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti. Mahkeme salonunda bulunan ölen çocuğun ailesi ve yakınları kararı alkışlarla karşıladı.
Ancak Yargıtay, Höyük'ün suçüstü yakalandığında Akıl Hastanesi'ne sevk kararı ile daha sonra yerel mahkemenin Adli Tıp'a sevkiyle alınan 'cezai ehliyeti vardır' heyet raporu arasında çelişki olduğuna hükmederek kararı bozdu.
KARARI FACEBOOK'TAN DUYURDU
Baba Yusuf Ziya Çelikcan, sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan kararın bozulduğunu belirterek şöyle yazdı:
"Üç ay öncesinden ve kesintisiz olarak planlanan bir vahşet olayında, üç yıl sabırla, Ural'a yakışır şekilde, en başından suçlunun tespitinde olmak üzere adalete yardımcı olduk ve adalet bekledik. Kamu yararı yok diye medya taleplerini geri çevirdik. Sonunda, Allah sabrımızı deniyor diye düşünürken; günü gününe ayarlanmış gibi üç yılın tam sonunda karar Yargıtay'dan döndü. Bir sayın doktorun, cani suçüstü yakalandığında Akıl Hastanesi'ne sevk kararı ile daha sonra yerel mahkemenin Adli Tıp'a sevkiyle alınan 'cezai ehliyeti vardır' heyet raporu arasında çelişki varmış. İki rapor değil. Bir sevk kararı ve bir Heyet Raporu. Sonuç: Aynı heyete tekrar başvurulacak. Biz Ural'ın ailesi olarak aynı raporun tekrar geleceğine eminiz."
HASTANEDE AKILALMAZ OLAY!
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Ağrı'da Doğubayazıt İlçesi'nden evli ve 6 çocuk annesi A.S.'nin evinde yakalandığı ileri sürülen 47 yaşındaki Mehmet Ölçüm, kadının eşi ve yakınlarının saldırısında bıçakla ağır yaralandı. Ağrı Devlet Hastanesi'nde kaldırılan Mehmet Ölçüm, kadının yakınları tarafından yoğun bakım servisinde infaz edildi.
Olay çarşamba günü Doğubayazıt'ın Örmeli köyüne bağlı Çay mezrasında meydana geldi. Mezrada 3 yıl kadar önce çobanlık yapan, Doğubayazıt'ın Tutak Köyünden Mehmet Ölçüm, yılbaşında Çay Mezrası'na gitti. Mehmet Ölçüm, çarşamba gecesi ilişkisi bulunan A.S. adlı kadının evine gitti.
Bunu fark eden A.S.'nin eşi ve yakınları evde yakaladıkları Mehmet Ölçüm'ü dövüp bir adaya kilitledi. A.S.'nin sevgilisini kurtarmak için "Kötü niyetle gelmedi, ekmek istemeye geldi" demesine rağmen sabaha kadar işkence edilen ve bıçakla ağır yaralanan Mehmet Ölçüm, perşembe sabahı ihbar üzerine eve gelen güvenlik güçlerince kurtarılarak Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Durumu ağır olan Mehmet Ölçüm, burada yapılan ilk tedavinin ardından güvenlik nedeniyle Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanenin yoğun bakım serisinde tedaviye alınan Mehmet Ölçüm, A.S.'nin yakınları hastaneye baskın yaptı. Yoğun bakım servisine giren A.S.'nin eşi Y.S. ile yeğeni H.S. hasta yatağındaki Mehmet Ölçüm'ü 3 kurşunla öldürdü. Y.S. seken kurşunla ayağından yaralanırken yeğeni H.S. kaçtı.
Olay üzerine ölen Mehmet Ölçüm ile ilişkisi olan A.S., töre cinayetine kurban gidebileceği endişesiyle devlet korumasına alınarak sığınma evine yerleştirildi.
Hastanede tedavi görürken infaz edilen 6 çocuk babası Mehmet Ölçüm'ün cenazesi otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Olayla ilgili 4 kişiyi gözaltına alan güvelik güçleri, hastanedeki infazdan sonra kaçan H.S.'yi arıyor.
GENÇ ÇİFT DENİZDE KAYBOLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Antalya'da Konyaaltı Sahili'nde denize giren Deniz Dumlupınar ve eşi Sabit Dumlupınar dalgaların arasında kayboldu.
Bunun üzerine eşi Sabit Dumlupınar da denize girdi. Hızı 50 kilometreyi bulan fırtına ve dev dalgalar nedeniyle kaybolduğu iddia edilen çifti arama çalışmalarına havanın ışıması ile yeniden başlanacak.
Olay saat 01.30 sıralarında Akdeniz Bulvarı üzerindeki Konyaaltı Sahili 7 nolu plajda meydana geldi. İddialara göre, arkadaşlarıyla birlikte plajın kafeteryasında eğlenen Sabit ve Deniz Dumlupınar çifti kendi aralarında tartıştı. Tartışmasının ardından kafetaryadan çıkarak sahile koşan Deniz Dumlupınar kendini dev dalgalara bıraktı. Eşinin denize atladığını gören İnşaat Mühendisi Sabit Dumlupınar'da üzerindeki giysileri çıkararak eşinin arkasından denize girdi. Bu sırada genç çifti engellemeyi başaramayan arkadaşları çevreden yardım istedi.
FIRTINA ARAMA ÇALIŞMALARINI ENGELLEDİ
Olayın polise bildirilmesi üzerine Konyaaltı Sahili'nde inceleme başlatan polis ekipleri itfaiye ve Sahil Güvenlik ekiplerinden yardım istedi. Hızı saatte 50 kilometreye çıkan fırtına ve dev dalgalar nedeniyle denizde inceleme yapamayan ekiplerin sabah saatlerinde arama-kurtarma çalışmalarına başlayacakları bildirildi.
Genç çiftin arkadaşları ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürülürken,
polis olayla ilgili geniş çaplı araştırma başlattı.
EĞLENDİĞİ KADINI VURDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Ankara'da, silahlı bir şahıs ile para karşılığı eğlendiği belirtilen 2 kadın arasında başlayan tartışma kanlı bitti. Şahıs, yanında getirdiği silahını ateşleyerek kadınları yaraladı.
Çankaya Maltepe'de bulunan bir pavyona giden ve ismi öğrenilemeyen bir şahıs, burada para karşılığı 2 kadınla eğlendi. Pavyondan ayrılıp Hoşdere Caddesi'nde bir lokantaya giden şahıslar arasında bilinmeyen bir sebepten ötürü tartışma çıktı. Lokantadan çıkan şahıslar cadde üzerinde kavgaya devam etti. Tartışmanın alevlenmesiyle silahlı kişi ateş ederek iki kadını yaraladı.
Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri, ateş eden şahsı gözaltına aldı ve karakola götürdü. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan kadınlar ise ambulanslarla Dışkapı ve İbni Sina Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olay yerinde 1 adet dolu mermi ile 5 adet boş kovan bulundu. Bu sırada caddeden geçmekte olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek aracının penceresinden olay yerini izledi. Polis soruşturma başlattı.
EVDEKİ KADEHLER KATİLE GÖTÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN[PAGE]
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda görevli Ziraat Mühendisi Selda Akgüneş'in (38) Kavaklıdere'deki evine çarşamba akşamı gelen kuzeni Sinem Çavuşoğlu, ağır kokudan ve kapıyı açan kimsenin olmamasından şüphelendi.
Haber verdiği polis evde, Akgüneş'in başına poşet geçirilmiş cansız bedenini buldu. Kafada darp izi Olay Yeri İnceleme ekipleri, Akgüneş'in yüzünde ve kafasında darp izi saptadı.
Salonda bulunan içki şişesinin etrafında 2 bardak bulunduğunu ve iskambil kağıtlarını gören polis, evde kısa süre önce başka birinin daha olduğu şüphesiyle cinayet üzerine yoğunlaştı ve Akgüneş'in sevgilisi Burhan Ç.'ye ulaştı. Poşetle intihar süsü OSTİM'deki bir iş yerinde elektrik teknisyeni olarak çalışan Burhan Ç., sevgilisinin intihar etmiş olabileceğini öne sürdü.
Ancak daha sonra cinayeti itiraf etti. Burhan Ç. ifadesinde, "Kafasına sert bir cisimle vurdum. Öldüğünü anladım. Onu kaldırıp koltuğa oturttum ve intihar süsü vermek için kafasına poşet geçirdim" dedi.