Darbe girişimi sırasında çenesinin kırıldığını söyleyerek gazilik ünvanı alan ve hesabına para yatırılan Zafer Onaran'ın 15 Temmuz'da değil kavgada yaralandığı ortaya çıktı. Onaran, "basında 5 tankı durduran kahraman" diye yer almıştı.
Abone olDarbe girişimi sonrası basında ‘5 tankı durduran kahraman’ diye yer alan Zafer Onaran’ın kavgada yaralandığı ortaya çıktı. Gazilik unvanı için başvuran, hesabına para yatırılan Onaran, dolandırıcılık suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.
ANKARA’da Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına göre, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çenesi kırıldığı için hastanede tedavi gören Zafer Onaran, basına darbe gecesi tankları durdurmak isterken yaralandığını anlattı.
HASTANE MASRAFI ÖDENDİ, HESABINA PARA YATIRILDI
Hürriyet'in haberine göre, Onaran’ın açıklamaları, ‘5 tankı durduran kahraman’ diye manşetlere çıktı. Eşi Aysel Onaran aracılığıyla Sincan Kaymakamlığı’na ‘gazilik’ için başvuran Onaran’ın hastane masrafları ödendi, hesabına para yatırıldı.
"ÇENESİNİ BEN KIRDIM"
Olayı medyadan öğrenen akrabası Beytullah Koca ise karakola giderek “Ne kahramanı...16 Temmuz’da kavga ettik, çenesini ben kırdım, devleti dolandırıyor” diyerek şikâyetçi oldu. Savcılık, Onaran çifti hakkında ‘kamu kurumunu dolandırmak’ suçundan dava açtı. Onaran, aldığı paraları iade etti. Kaymakamlığa, “Gazilik haklarımdan vazgeçiyorum” diyerek dilekçe verdi.
"PTT’YE GİTTİK PARA VERDİLER"
Hâkim karşısına çıkan Aysel Onaran, “Bizzat kaymakamlığa müracaat etmedim. Kaymakamlıktan eve kâğıt geldi. Eşimle PTT’ye gittik, para verdiler. Hakkımızda şikâyette bulunan kişi, paranın yarısını istedi. Vermeyince iftira attı” dedi. Zafer Onaran ise ifadesinde şunları söyledi: “Darbe gecesi Kızılay’a gittim. Tanka çıkmak isterken aniden durunca çenemi tanka çarptım. 16 Temmuz sabahı eve geldim, öğlenden sonra ağrı başlayınca hastaneye gittim. Çenem kırılmış tedavi için yatırdılar. Konuşamıyordum, gazeteciye 5 tankı durdurdum diye beyanda bulunmadım. Gazeteci bilgim dışında haber yapmış.”
MAHKEME KAYMAKAMLIĞI SUÇLADI
Onaran, olay günü Kızılay’da cep telefonu sinyali tespit edilmediğini anımsatan hâkime de “Telefonumu yanıma almayı unutmuşum” yanıtını verdi. Onaran’ın avukatı Mehtap Demirhan savunmasında “Elbette kötü niyetli insanlar tarafından maddi beklentiler ile bu konu kullanılmış olabilir, duyumlarımız oluyor. Ancak müvekkillerimin böyle bir beklentileri olmamıştır” dedi. Demirhan, müvekkilinin beraatini istedi. Araştırma yapmadan ödeme yapan kaymakamlığı suçlayan mahkeme, olayın ‘dolandırıcılık’ kapsamına girmediğini belirterek 15 Haziran’da çift hakkında beraat kararı verdi.