Suriye'nin güneyinde kıyasıya süren çatışmanın önemi ne? Bu konuda en çok merak edilen sorulara, Şam muhabirimiz Hediye Levent sizler için yanıt aradı.
Abone olSuriye hükümet güçleri, Lübnan sınırındaki Kuseyr'e zırhlı araçlar eşliğinde var güçleriyle yükleniyor.
Bir yılı aşkın bir süredir isyancıların elinde olan Humus'a bağlı bu ilçe, hükümetin bir süre önce benimsediği yeni stratejide kilit önem taşıyor.
Ayrıca muhalifler de Lübnan'dan silah ve insan akışı için bu ilçe ve çevresindeki bölgeye muhtaç durumda.
Çatışmayla ilgili en çok merak edilen konuları, Şam muhabirimiz Hediye Levent sizler için araştırdı.
1 - Kuseyr neden önemli?
Kuseyr'in bağlı olduğu Humus, Suriye'nin her anlamda tam ortasında yer alıyor. Ülkenin bütün enerji nakil hatları buradan geçiyor ve Humus hem önemli sanayi tesislerini hem de ülkenin en önemli rafinerisini barındırıyor.
Humus, diğer yandan Suriye'nin küçük bir laboratuarı. Şehir merkezinde ve kırsalında Sünni, Alevi Müslümanlar ve Hristiyanlar karışık bir şekilde yaşıyor.
Şam-Tartus-Lazkiye, Şam-Hama-Halep-İdlip karayolu hattının ortasında yeralan Humus'u elinde tutan bir anlamda bütün Suriye'yi kontrol edebilecekti.
Bu nedenle, stratejik öneme sahip olan Humus'a hem yönetim hem de muhalifler çok büyük önem verdi. Humus neyse, Humus içindeki Bab Amro da öyleydi. En yoğun çatışmaların Bab Amro'da yaşandığını hatırlayalım.
İşte Kuseyr'in muhalifler açısından önemi burada ortaya çıkıyor. Çünkü Suriye dışından militanlar ve lojistik malzeme Lübnan ve devamında Kuseyr'den geçerek, önce Bab Amro'ya sonra da Humus'a ulaşıyordu. Bu nedenle, Humus'un stratejik öneminin en can alıcı noktası Kuseyr.
2 - İlçe ve çevresi ne zamandır muhalefetin elinde? Muhalefet şemsiyesi altındaki hangi gruplar burada ağırlıklı?
Lübnan'ın kuzeyinden ve batısından Humus ve Tartus'a doğru açılan, Tel Kelah'ı da barındıran uzun sınır ve hinterlandda 2011 yılının başından beri sık sık çatışma ve operasyonlar yaşanıyor.
Kuseyr ve kırsalındaki birçok yerleşim birimi 1 yıldan fazladır muhaliflerin kontrolünde. Burada genel ÖSO çatısı altında bir takım gruplar ve cihadçı örgütler etkindi.
3 - Hükümet güçleri bir yıldır alamadıkları Kuseyr’de şimdi neden hızla ilerleyebiliyor?
Birkaç ay öncesinde Rakka, Deyr Ez Zor gibi yerlerde muhaliflerin etkin olmasının ardından ordu, "çok fazla dağılamayacağını" anlayarak parçalı operasyonlara yöneldi ve bazı merkezlere öncelik verdi.
Bu çerçevede muhaliflerin lojistik merkezleri sayılan Şam ve Humus kırsalları öncelikli operasyon alanları olarak belirlendi.
Ordu da kuzeyde Halep, güneyde Dera'ya yönelebilmek ve kendisine bu merkezlere yönelik lojistik hat sağlayabilmek için Şam ve Humus kırsallarını ele geçirme esaslı bir strateji yürüttü. Daha sonrasında ise, buralara yönelik çok ağır operasyonlar başlattı.
Suriye yönetimi ayrıca uluslararası alanda Rusya'nın desteği ile yürüttüğü diplomatik mücadeleye daha güçlü bir şekilde girebilmek için muhaliflere darbe vurmak istedi. Çünkü sahadaki askeri kazanım siyasi zeminde de kazanım olacaktı.
4 – Muhalefete silah akışında yavaşlama olduğu iddiaları doğru mu?
Muhalefete silah akışında yavaşlama olduğuna dair iddialar genel anlamda doğru. Çünkü Lübnan içerisindeki dinamiklerin "Suriye'de tuttuğu taraf" üzerinden mücadelesi artınca Lübnan yönetimi de Suriye'nin girişimleri üzerine silah akışını kontrol etmeye çalıştı.
Kuseyr'de ve Kuseyr'in karşısına düşen topraklardaki Şiiler bir ön cephe oluşturarak, sınırdan silah kaçıranlarla mücadeleye başladı. Suriye ordusu da Lübnan sınırı boyunca özel birlikler yerleştirerek insan ve silah geçişini engellemeye çalıştı.
Diğer taraftan Suriye'de sahada cihadçı grupların giderek güçlendiği iddiaları birçok devlet tarafından dile getirildi. Lübnan üzerinden Kuseyr'e aktarılan silahlar genel anlamda Lübnan'da görevli BM Barış Gücü'nü zaman zaman eleştirilerin hedefi haline getirebiliyor.
5 - Hizbullah’ın da hükümet güçlerine destek vererek çatışmaya katıldığı doğru mu?
Bu yönde güçlü iddialar var. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah konuşmalarında bu iddiaları yalanlasa da zaman zaman Lübnan'dan yansıyan cenaze haberleri ya da Kuseyr tarafından yansıyan bazı görüntüler bu yöndeki kanıyı güçlendiriyor.
Diğer yandan Hasan Nasrallah'ın yalanlamasında yer verdiği "Orada 30 yıldan uzun süredir yaşayan Lübnanlı Şiiler var" ifadesi dikkat çekiyor. Kuseyr ve civarındaki Şiilerin Suriye ordusunun yanında saf tuttuğu kesin olmakla birlikte, Hizbullah veya militanlarının müdahil olmamasına da imkansız gözüyle bakılıyor.
Diğer taraftan muhaliflerin Kuseyr ve kırsalını ele geçirmelerinin ardından buralarda yaşayan yaşayan Şiilerden öldürülenler olmuş, bir kısmı da göçe zorlanmıştı.