BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

5 öğretmenin müthiş başarı öyküsü

Çok yakın bir zamana kadar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan okul 5 öğretmen ve 1 işadamı sayesinde ayağa kalktı

Abone ol

İstanbul Kadıköy'de maddi zorluklar nedeniyle bir ay öncesine kadar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan özel Duru Koleji, beş öğretmen ve sanayici bir işadamının kurduğu ortaklıkla küllerinden yeniden doğdu.

İsmi Özel Dünya Koleji olarak değişen okulda, eğitimci olarak işe başlayıp ortaklıkla biten öykünün kahramanı öğretmenlerin hikayeleri ise tam bir fedakarlık örneği.

Kimi ev kimi başka yatırımlar için yaptıkları birikimleri bir eğitim kurumunun kapanmaması için harcadı. Şimdi hedefleri her alanda başarıyı yakalayıp önümüzdeki eğitim döneminde şehit ve gazi çocuklarına burslu eğitim vermek .

22 EKİM'DE KAPANACAKTI

Çok değil daha bir ay öncesine kadar yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelen Kadıköy'deki özel okul, eğitime gönül veren öğretmenleri ve ticari tüm riskleri kabullenen genç sanayici İbrahim Özkan’ın inancıyla kurtuldu. Aylardır maaş almadan çalışan öğretmenlere geçtiğimiz ay eski sahipleri okulun 22 Ekim’de kapanacağını duyurdu.



230 öğrencisi ile 50 öğretmenin kapının önüne konulacak olmasına içerleyen öğretmenler, okulu kurtarmak üzere formüller aramaya başladı. Okulu kurtarma pahasına öğretmenlerden Fikret Gezer, Necla Özçelik, Nevin Fındık ve Meliha Ümitli yarım asıra yaklaşan mesleklerinde elde ettikleri ve zor günleri için ayırdıkları birikimlerini ortaya koymaya karar vererek değişim için düğmeye bastı. Okulun eski sahipleri okulu, yüzde 50'si öğretmenlere yüzde 50'si de işadamına ait olmak üzere bir ortaklığa devretti. Böylece okul kapanmaktan öğrenciler de başka okullara gitmekten kurtuldu.

MAAŞLI ÖĞRETMENLİKTEN ORTAKLIĞA GİDEN YOL

Okula ortak olan öğretmenler ise maaşlı öğretmenlikten ortaklığa giden ilginç öykülerini anlattılar.

36 yıllık öğretmen olduğunu belirten Necla Özçelik (52) "Bu eğitim dönenimin başında okula başladım. Okulun sorunlarını buraya gelince öğrendim. Çok üzüldüm. Okulumuz kapanacaktı. Benimle birlikte aylardır maaş almayan eğitimci arkadaşlarım ve okul personeli vardı. Hepsi büyük bir fedakarlıkla eğitimin aksamamasını sağlamıştı. Ancak artık sona yaklaşılmıştı. Meslek hayatım boyunca edindiğim birikim ve eşimin desteğiyle elimi taşın altına koymam gerektiğini anladım. Hiçbir ticari kaygı gütmeden, hatta kaybetmeyi göze alarak en az benim kadar coşkulu arkadaşlarımla bu işe baş koydum. İyi ki böyle yapmışımız , bu öğretmenler gününde ne doğru bir iş yaptığımı şimdi daha iyi anlıyorum” diye konuştu.

ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA KARAR VERDİM

Meliha Ümitli (52) 32 yıllık öğretmen olduğunu belirterek "Geçen yıl okulda çalışmaya başladım. Mayıs ayından sonra okul sahipleri maddi zorluk içine düştü. 6 ay hiç maaş almadan çocuklarım için bir gün bile eğitimi aksatmadan devam ettim. Ancak Ekim ayında yolun sonuna geldiğimizi artık çok daha iyi görüyordum. Geceleri uykularım kaçıyor, ağlıyordum. Öğrencilerime karşı büyük bir sorumluluk hissettiğim için arkadaşlarla birlikte elimi taşın altına koymaya karar verdim. Ev almak için yıllarca yaptığım birikimi hiç düşünmeden ortaklığa yatırdım. İyi yaptığımı doğru yaptığına inanıyorum.” dedi.

ŞEHİT VE GAZİLERİN ÇOCUKLARININ ELİNDEN TUTUP OKUTMAK İSTİYORUZ

Nevin Fındık (51) bu yılın başında okulun zor durumda olduğunu bile bile göreve başladığını kaydederek duygularını şöyle dile getirdi:
"35 yıllık eğitimcilik ruhumla bir okulun kapatılmasına gönlüm elvermedi. Uykularım kaçtı. Benim de memur zihniyeti ile yatırım yapmayı düşündüğüm, ev ya da benzeri bir yatırım için ayırdığım bir birikimim vardı. Arkadaşlardaki bu coşkuyu inancı görünce ben de bu işin içinde olmalıyım diye düşündüm. Çocuklarımız için doğru karar verdiğime inanıyorum. Kötü günler geride kaldı her şey çok iyi gidiyor. Artık amacımız başarıyı yakalayıp özellikle şehit ve gazilerimizin başarılı çocuklarının elinden tutup okutmak isitiyoruz:”

Ruhsat devrinin Öğretmenler Günü'ne denk geldiğini söyleyen Özel Dünya Koleji'nin ortağı İbrahim Özkan ise amaçlarının eğitime kar amacı gütmeden sonsuz destek vermek olduğunu söyledi. Ticari bütün risklerine rağmen ortak olan öğretmenlerin inançlarının kendisini ikna ettiğini anlatan İbrahim Özkan şöyle konuştu: "Okulun durumu bir öğretmen arkadaş tarafından bana aktarılıp teklif getirildiğinde, hiçbir ticari riski göz önüne almadan 230 öğrencinin ve 50 öğretmenin kapı önünde kalmaması için benimde yapacak bir şeylerim olduğuna inandım. Onların coşkusu beni ikna etti. Asıl amacım benim bu okulun eğitim konusunda İstanbul’un en iyi okulları arasında olmasını sağlamak için sonsuz destek vermek. Eğitimciler işlerini çok iyi yapıyor. Ticari anlamdaki özel okul mantığı olan ‘kaliteli eğitim pahalı olur’ anlayışını tamamen ortadan kaldırmak üzere yola çıktık. Başarılı çocuklarımızın elinden tutup bu ülkeye kazandırma amacımızın önüne hiçbir ticari anlayış geçemeyecek.”