BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,34
ALTIN 2.920,89
HABER /  GÜNCEL

5 Nisan 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde 12 Eylül davası, Yunanistan'da bir emeklinin intiharı ve gizli duruşma tartışması.

Abone ol

Financial Times gazetesi, 12 Eylül davasının başlamasıyla ilgili haberinde "Türkiye, 32 yıl sonra tarihinin en kanlı darbesinin liderlerini yargılıyor" diyor.

Haberde özetle şöyle deniyor:

"Davanın odağında, 12 Eylül darbesinden sonra 9 yıl devlet başkanlığı yapan 94 yaşındaki eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren var. Darbe sonrasında 650 bin kişi tutuklandı, yaygın olarak işkenceye başvuruldu, yüzlerce kişi hapishanelerde öldü, aralarında 17 yaşındaki bir gencin bulunduğu 50 kişi idam edildi. Evren o dönem, 'Asmayıp da besleyelim mi?' dedi. Evren'le birlikte cuntanın bugün hayatta olan 87 yaşındaki diğer üyesi Tahsin Şahinkaya da yargılanıyor ve devlete karşı suç işlemekle itham ediliyorlar."

"Bu Türkiye'de son yıllardaki en büyük davalardan biri. Son darbe girişimleri ve hükümete yönelik komplolarla ilgili diğer duruşmalar tartışmalı. Bir grup, askerler ve destekçilerinin demokratik yollarla işbaşına gelen hükümete komplo kurduğunu söylerken, karşısındakiler, kanıtların düzmece olduğunu savunuyor."

‘Zıtlaşmacı siyasi gelenek’

"Ancak bu davada hem iktidar hem de ana muhalefet partisi Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki 3'üncü darbeden toplumun büyük zarar gördüğünü söyleyerek müdahil oldu. Darbe liderlerinin yargılanmasına yönelik birlik görüntüsüne rağmen görüş ayrılıkları devam ediyor. "

"Bu dava askeri dönemden kalan anayasada yapılan değişiklikler sayesinde açılabildi. Darbecilere yargı muafiyeti getiren hükümler kaldırıldı. Erdoğan ve muhalefet partileri şimdi ülkeyi baskıcı geçmişinden uzaklaştıracak yeni bir anayasa üzerinde çalışıyor. Ancak henüz çok bir ilerleme işareti yok ve hükümet ve hasımlarının Türkiye'nin zıtlaşmacı siyasi geleneğini terk edip ortak bir metin üzerinde uzlaşabileceklerine dair şüpheler var."

‘Birkaç yıl önce hayal bile edilemezdi’

Independent gazetesi de, Kenan Evren'in duruşmaya gelmediğini anımsatarak müdahil avukat Fikret Babaoğlu'nun 'Evren eski Mısır lideri Mübarek gibi kafes içinde getirilsin. Evren Mübarek'ten daha az bir diktatör değil" dediğini aktarıyor. Gazete, darbenin iki liderinin yargılanmasının ülkede demokrasi ve adaletin gelişmesinin simgesi olarak görüldüğünü belirterek şöyle devam ediyor:

"Onlarca yıl boyunca Türk ordusu kendisini laikliğin koruyucusu olarak gördü. 1960'dan sonra ordu dört kez yönetimi devirdi. Birçok Türk, orduya kendilerini İslami köktencilikten koruyacak ve ülkeye yön verecek bir güç olarak baktı. Ancak ordunun nüfuz derecesinin siyasi ve ekonomik istikrarı engellediği düşünülüyor. Avrupa Birliği de Türkiye'nin üyelik girişiminin başarılı olabilmesi için sivil idarenin önemine vurgu yapıyor. Darbe sırasında ve sonrasında mağdur olduklarını söyleyen yüzlerce kişi darbeci liderler hakkında şikayette bulundu. Böyle bir şey birkaç yıl önce hayal bile edilemezdi. AKP ve muhalefet partileri de bu dava için aralarındaki ayrılıkları bir kenara bırakıp ortak hareket etti."

‘CIA, deşifre olmaktan korktu’

Gazetelerde İngiltere'de hükümetin devlet sırlarının ifşa edilmesini önlemek amacıyla bazı duruşmaların gizli yapılması önerisiyle ilgili tartışma bugün de devam ediyor. Daily Telegraph özel manşet haberinde Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'nin, İngiliz mahkemelerinde kaynaklarının deşifre olacağı korkusuyla 18 ay önce El Kaide'nin bir saldırı planıyla ilgili ayrıntıları vermekten vazgeçtiğini aktarıyor.

Gazete bir başka haberinde, hükümetin elektronik postaları izleme planının da Avrupa yasalarına aykırı olabileceğini belirtiyor. Gazeteye göre hukukçular, Avrupa Komisyonu'nun internet, elektronik posta ve cep telefonu konuşmalarının izlenmesine karşı çıkacağını söylüyor. Komisyon bu uygulamanın insan haklarına aykırı olduğuna ve Avrupa Birliği yasalarına ters düştüğüne inanıyor.

‘Modern Yunan tragedyası’

Guardian gazetesi, 77 yaşındaki emekli bir eczacının dün parlamento binasın önünde intihar etmesinin ülkenin içinde bulunduğu ruh halini yansıttığını belirtiyor. Gazete şakağına kurşun sıkarak canını alan adamın intihar mektubunda "Çöplerden yiyecek arayacak hale gelmeden hayatıma son vermek istedim'' dediğini aktarıyor.

Guardian, intihar haberinin ardından Selanik'te ülkenin bu tür ölümlere alışmaması temennisinin dile getirildiği bir yürüyüş yapıldığını, Yunan kilisesinin intihar edenlerin cenazesini kaldırmamasına rağmen papazların da üzüntülerini bildirdiğini belirtiyor. Haberde şöyle deniyor:

"Birçoklarına göre, bu intihar, Yunanistan'daki yaşlıların ızdırabını ortaya koyuyor. Emeklilerin maaşları ve sosyal haklarında kriz nedeniyle yüzde 25'e varan kesintiler yapıldı. Hükümet ekonomiye düzlüğe çıkarması için baskı altında ve kemer sıkma önlemleri uyguluyor. 2009'da başlayan borç krizinde son iki yılda intihar vakaları yüzde 20 arttı. Sağlık Bakanlığı'na göre de 2011'in ilk beş ayında intihar vakaları bir önceki yıldaki kıyasla yüzde 40 artış gösterdi. Birçok kişi, intiharları önlemek için açılan psikolojik destek hattını arıyor.

Daily Telegraph, intihar haberini 'Modern Yunan Tragedyası" başlığıyla veriyor. Haberde, önceki gün de, kemer sıkma önlemlerinin uygulandığı başka bir ülke olan İtalya'da emekli maaşı 800 eurodan 600 euroya indirilen 78 yaşındaki bir kadının üçüncü kattaki evinin balkonundan atlayarak hayatına son verdiğini hatırlatıyor.