İngiltere basınında göçmen yasası tartışmaları, YPG saflarında IŞİD'e karşı savaşırken ölen İngiltere vatandaşı Scurfield ve Mayıs ayındaki genel seçimler öncesinde liderlerin televizyon tartışma programlarına bakışı öne çıkıyor.
Abone olİngiltere basınında göçmen yasası tartışmaları, YPG saflarında IŞİD'e karşı savaşırken ölen İngiltere vatandaşı Scurfield ve Mayıs ayındaki genel seçimler öncesinde liderlerin televizyon tartışma programlarına bakışı öne çıkıyor.
Times gazetesinde göçmenlik yasasının nasıl reforme edilmesi gerektiği tartışması ele alınıyor. Gazetenin baş yazılarından birisinde "Parti liderleri göçmenlik yasasında kapsamlı bir reform şansını kaçırıyor" deniyor.
Mevcut yasal düzenlemeler altında İngiltere'de istihdam açığı olan iş kollarının 33 farklı kategori altında toplandığı ve fazlasıyla karmaşık hale getirildiği ifade ediliyor.
Bu sistem yüzünden ülkenin kalifiye göçmenleri çekmekte zorlandığı ve bunun da ekonomiye zarar verdiği vurgusu yazıda yer alıyor.
Ancak buna karşılık küçük şehirlerde kalifiye olmayan göçmenlerin istihdam piyasası üzerinde büyük bir yük yarattığı da vurgulanıyor.
Yazıda siyasilerin daha kararlı ve yapıcı bir rol üstlenmeleri gerektiği yorumu şu ifadelerle dile getiriliyor:
"İngiltere'deki işverenlerin yüzde 70'i göçmenliği destekliyor. Dün göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen UKIP partisinin lideri Nigel Farage bile yıllık kota teklifini geri çekti. Ancak artık siyasi liderler yola çıktıktan sonra rota çizmeyi bırakmalı. İngiltere'nin dünyanın en yetenekli göçmenlerini çekecek bir reforma ihtiyacı var. Diğer ülkeler bunu başardı. Biz de yapabiliriz."
'Hayata umutla bakıyordu'
Guardian gazetesinde ise Kamışlı'da IŞİD'e karşı YPG saflarında savaşırken ölen İngiltere vatandaşı Konstandinos Erik Scurfield'in yakınlarının yorumlarına yer veriliyor.
Eski bir Kraliyet deniz piyadesi olan Scurfield'in askeri kariyeri tercih etmeden önce okuduğu oyunculuk okulundan sınıf arkadaşı Megan Thorpe, "Hayata umutla bakan bir insandı. Çok iyi bir kişiliği vardı. Bizim için tam bir şok oldu" diyor.
Scurfield ile YPG saflarında birlikte savaşan ABD vatandaşı Jordan Matson ise, "Rojava'daki ilk günümden itibaren Scurfield ile birlikteydim. Daha disiplinli bir savaşçı göremezsiniz. Her operasyon için gönüllü oluyordu. Savaşı IŞİD hatlarına taşımak için çok istekliydi. Scurfield ile omuz omuza çarpıştığım için ne kadar onurlandığımı kelimelerle ifade edemem" diyor.
Liderler televizyonda tartışacak mı?
Daily Telegraph gazetesinin baş yazılarından birisinde ise Mayıs ayındaki genel seçimler öncesinde Britanya'daki parti liderlerinin televizyon tartışmasına katılmalarının demokrasi açısından olumlu olacağı yorumu yapılıyor.
"Bu tür bir tartışma programı daha net fikir sahibi seçmenlerin sandığa gitmesini sağlayacaktır" denen yazıda, "Ayrıca sürekli olarak emniyetli biçimde yürütülen seçim kampanyalarına biraz daha doğaçlama hale gelmesi de çekici olur" ifadelerine yer veriliyor.
Kamuoyunun büyük kısmının bir tartışma programı istediği ifade edilen yazıda, "Bir seçenek, tartıma programını internete taşıyarak daha genç seçmenlerin ilgisini çekmek olabilir. Ama nasıl olursa olsun, dijital ya da geleneksel yayıncılık, kamuoyu artık liderleri yüz yüze tartışırken görmek istiyor" deniyor.
ÖNCEKİ HABERLER
