BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

5 Haziran İngiltere basın özeti

Türkiye'nin genel seçimiyle ilgili başyazılar ve haberler öne çıkarken, FIFA'nın İrlanda'ya ödediği sus payı ve iklim değişikliğinin aslında yavaşlamamış olması öne çıkan haberler arasında.

Abone ol

Türkiye'nin genel seçimiyle ilgili başyazılar ve haberler öne çıkarken, FIFA'nın İrlanda'ya ödediği sus payı ve iklim değişikliğinin aslında yavaşlamamış olması öne çıkan haberler arasında.

Times: FIFA'dan İrlanda'ya sus payı

FIFA'nın mercek altına alınmasına neden olan rüşvet skandalı Times'in manşetine "Aldatılmış İrlanda'ya FIFA'dan gizli sus payı" başlığıyla yansımış.

Gazete, FIFA'nın İrlanda Futbol Birliği'ne 2010 Dünya Kupası şampiyonluk maçını Fransa'ya karşı, forvetin eli topa değmesine rağmen kaybettiği için sus payı olarak 3 milyon strelin ödediğini yazıyor.

Ödeme, FIFA'yla ilgili rüşvet soruşturması derinleşmeye başladıktan sonra dün ortaya çıkmış.

Independent: İklim değişikliği "yavaşlamadı"

Küresel ısınmanın 1998 yılından bu yana yavaşladığına dair iddianın, ABD'nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından küresel sıcaklıklara dair yapılan incelemenin sonunda doğru olmadığı anlaşıldı.

Deniz ve kara üzerindeki yüzey sıcaklıklarını inceleyen NOAA küresel ısınmanın aynen bu yüzyılın başındaki kadar hızlı olduğunu söylüyor.

Telegraph: Alerji kaygısı nedeniyle çocuklar besinsiz kalıyor

İngiltere'de sağlık uzmanları orta sınıf aileleri, çocuklarının alerji sorunu yaşayacaklarına dair yersiz kaygılar nedeniyle onları besinsiz bıraktıkları konusunda uyardı.

Alerji uzmanlarından oluşan bir grup bilim insanı bu ailelerin kendi kendilerine çocuklarına yanlış teşhjis koyarak bazı gıda gruplarından çocuklarını mahrum bıraktıklarını , bunun da kötü beslenemeye neden olduğunu söylüyor.

Guardian: Erdoğan gerildi, medyaya savaş ilan etti

Guardian gazetesi Simon Tisdal imzasıyla bugün yayınlanan haberinde medyada yer alan seçim sonuçlarıyla oynanacağı iddialarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kızdırdığını söyleyerek onu "gergin" olarak tanımlıyor.

Haberde kamuoyu yoklamalarının da Erdoğan'ın muhaliflerine beklenmedik bir destek olduğunu gösterdiğini yazıyor.

Erdoğan'ın kendisine muhalif olan basınla zaten pek iyi geçinemediğini yazan gazete, şimdiyse bunun açık bir savaşa dönüştüğünü söylüyor; ancak Erdoğan'ın öfkesinin "daha derinde daha kişisel bir rahatsızlıkta yatabileceğini" söylüyor: Erdoğan "seçmenin ruh halini ölümcül bir biçimde yanlış okumuş olmaktan giderek daha fazla korkuyor."

Haberde Erdoğan'ın parlamentoyu kenara iterek "diktatöryal güçler" elde etmek istediğini söyleniyor.

Tisdal, kolayca kazanmaya alışmış olan Erdoğan'ın muhalefet partilerinin güçlenmesiyle "şaşkınlığa uğradığını" yazıyor.

Fuat Avni isimli Twitter hesabından isimleri verilen ve seçim sonuçlarıyla oynayacakları iddia edilen sandık görevlilerine ve yine Fuat Avni'nin 200 gazetecinin gözaltına alınacağına dair iddiasına değinen Tisdal, Türkiye'nin Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 149. sırada olduğunu hatırlatarak, Fuat Avni'nin iddiasının inandırıcı görüldüğünü söylüyor.

Haber, Erdoğan'ın Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ı hapsetmeye yemin ettiğini, hafta boyunca BBC, CNN ve New York Times'a çattığını söylüyor.

Guardian'in haberi şu sözlerle bitiyor: "Eğer (Erdoğan) Pazar günü istediğini alırsa, durdurulamaz olacak. Eğer engellenirse kin dolu gazabı tehlikeli bir şekilde serbest olmuş olacak."

FT: Erdoğan Türkiye'de egemenlik için zorluyor

Financial Times gazetesi bugünkü başyazısında Türkiye'de "Pazar günü yapılacak olan seçimler ülkenin tarihinin seyrine karar verebilir" diye yazıyor.

Türkiye'de seçmenin Pazar günü vereceği oyla aslında Erdoğan'a "yürütme gücünün neredeyse tüm tekelini" verip vermemeye karar vereceklerini söyleyen gazete, Erdoğan'ın anayasayı başkanlık sistemi getirecek şekilde yazabileceği meclis çoğunluğunu AKP'ye vermenin "Türkiye için kötü olacağı" yorumunu yapıyor.

AKP'nin bunun için gereken 400 sandalyeyi almasının "mümkün görünmediğini" söyleyen başyazı, Pazar günkü seçimlerde "anahtar değişkenin," "İkisi de geçen yüzyılda sıkışıp kalmış olan, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün takipçileri ya da aşırı sağcı milliyetçiler" değil, "Kürt yanlısı bir koalisyon olsa da, laik Türklerden, liberallerden ve soclulardan destek alan Halkların Demokratik Partisi (HDP)" olduğunu söylüyor.

Türkiye'de yetkililerin HDP'nin barajı aşmaması için seçim sonuçlarıyla oynayacağına dair ciddi endişeler olduğunu yazan Financial Times, seçim sonuçlarının ülkenin "tarihinin gidişatını" değiştirebileceğini söylüyor.

Erdoğan'ın daha fazla güç elde etmesi "feci olur"

Yazı Erdoğan'ın "daha fazla güç - ve bu gücü kullanırken onu kontrol edebilecek olan sadece birkaç tane kalmış kontrol (mekanizmasını) ezip geçebileceği araçları elde etmesi feci olur" ifadeleriyle son buluyor.

Economist: AKP 7 Haziran'da neden önceki seçimlere göre başarısız olacak?

Economist dergisi bu haftaki sayısında yayınlanan ve Pazar günkü genel seçimleri ele alan makalesinde "Protesto oyları ne kadar çok olacak?" başlığını kullanarak "AKP 7 Haziran'da neden önceki seçimlerde olduğu gibi iyi bir sonuç alamayacak" diye soruyor.

Dergi AKP'nin 7 Haziran'da yüzde 40'ın üzerinde oy alacağını ancak buna rağmen gücünü kaybettiği yorumunu yapıyor.

Buna göre daha önce AKP'nin lehine olan şeyler artık "tersine dönmüş" durumda. Economist'e göre AKP'nin en güçlü olduğu alan, ekonomi, artık ivme kaybediyor.

Ayrıca dergi "Doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı olan, AKP'nin eski karizmatik başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, giderek daha despotik ve erişilmez oldu" ifadelerini kullanıyor. Ve ekliyor: "Ayrıca bazı muhalefet partileri artık daha çekici oldu."

Economist CHP'nin eskiden sahip olduğu Erdoğan karşıtı retoriği artık bir kenara bırakarak, AKP'yi ekonomi konusunda sert şekilde eleştirdiğini yazıyor. Dergi CHP'nin ön seçimine değinerek, kadın adaylardan bahsediyor ve CHP'deki "ultra-seküler dinozor gitti" ifadelerini kullanıyor.

Yine de CHP'nin yüzde 26'yı geçmesinin beklenmediğini yazan Economist, HDP'nin oylarının Erdoğan'ın başkanlık sistemi "hayalleri" konusunda kritik önemde olduğunu yazıyor.

Economist "Türkiye'nin her yerinden süslü püslü yaşlı kadınlar, hipsterlar ve fabrika işçileri HDP'ye oy vereceğini söylüyor, ya 'Demirtaş'ı sevdikleri için' ya da 'Erdoğan'ı durdurmanın tek yolu' olduğu için. Bu büyük bir değişim" diyor.

HDP'nin AKP'yi destekleyen Kürtleri kazanması gerektiğini yazan dergi, siyaset bilimci Behlül Özkan'ın sözleriyle yazıyı noktalıyor: "İstanbul ve İzmir gibi büyük Batı kentlerindeki Kürtler anahtarı tutuyor" diyor Özkan, HDP'nin zaferi "hiçbir şekilde garanti değil."