İngiltere gazetelerinde bu sabah, IŞİD ve İngiltere'nin IŞİD'e yönelik olası hava saldırısı planlarıyla ilgili haberler öne çıkıyor. Financial Times ise Türkiye'nin IŞİD sorununun Batı'nınkine göre daha büyük olduğunu yazıyor.
Abone olIndependent'ın ana sayfa manşetinde İngiltere Başbakanı David Cameron'ın IŞİD'e karşı hava saldırısını savunan açıklamaları, Cameron'ı Nato zirvesinde Obama'yla konuşurken gösteren bir fotoğraf ve 'Cameron IŞİD'e karşı İngiltere'nin hava saldırıları için zemin hazırlıyor' başlığıyla veriliyor.
Independent haberinde, Cameron'ın böyle bir saldırı planı için Suriye yönetiminin onayını istemeyeceklerini belirtmesine vurgu yapıyor.
Gazete ayrıca Cameron'ın, İngiltere'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne ilk kez doğrudan silah yardımı yapmaya ve askeri eğitime yardımcı olmaya hazır olduğunun sinyalini verdiğini aktarıyor.
Daily Telegraph, konuyla ilgili haberinde 'İngiltere IŞİD'e savaş için vites yükseltiyor' yorumunda bulunmuş.
Guardian'ın ana sayfa manşetinde yine Cameron'ın IŞİD'le ilgili açıklamaları var.
Ancak Guardian ana haberinde Cameron'ın hava saldırısı planlarını değil IŞİD'in elindeki İngiliz rehine için fidye verilmesine karşı olduğu yönündeki açıklamasını öne çıkarmış.
Bu açıklamasında Cameron, fidyelerin terörizme maddi destek sağladığını, IŞİD'in elindeki İngiliz yardım görevlisini kurtarmak için bir yol bulmaya çalıştığını söylüyor.
Guardian: Batı, Esad'la mütefik olmayacak
Guardian'ın iç sayfalarında ise gazetenin Orta Doğu editörü Ian Black'in kaleme aldığı bir analiz dikkat çekiyor.
Batı kamuoyunda bir süredir, IŞİD'e karşı Suriye yönetimiyle işbirliği yapılıp yapılamayacağı tartışılıyor.
Ian Black dün David Cameron'ın Suriye'de Beşar Esad yönetimiyle hiçbir işbirliği yapmadan IŞİD'e karşı bir hava saldırısı yapabilecekleri yönündeki açıklamasının bu tartışmalara nokta koyduğu kanısında.
Black'e göre bu açıklama hem Londra hem de Washington'ın konuya bakışını yansıtıyor ve ufukta IŞİD'e karşı Batı'nın Esad'la yakınlaşması gibi bir olasılık gözükmediğini gösteriyor.
Times: İngiltere'den Orta Doğu'ya giden bazı cihatçılar dönmek istiyor
Times'ın ana sayfasında İngiltere vatandaşı cihatçılarla ilgili bir haber var.
Habere göre 'İngiltere'den Suriye'ye giderek savaşa katılan ancak gördükleri karşısında görüşü değişen İngiltere vatandaşı birçok cihatçı İngiltere'yle temas kurarak dönmek için yalvarıyor'.
Times, Londra'daki King's College Üniversitesi bünyesindeki Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi araştırmacılarına başvuran ve 30 İngiltere vatandaşını temsil ettiğini söyleyen bir cihatçının İngiltere'ye dönmek istediğini belirttiğini yazıyor.
Söz konusu kişi, 'Beşar Esad rejimine karşı savaşmak için Suriye'ye gittiklerini ancak bunun yerine öncelikle rakip gruplarla şiddetli çatışmalara girdiklerini' söylemiş.
Bu kişi İngiltere'den af arayışında olduğunu belirtmiş.
2011'den bu yana 500'den fazla İngiltere vatandaşının savaşmak için Suriye ve Irak'a gittiği, bunların büyük bölümünün IŞİD'e katıldığı düşünülüyor.
Yaklaşık 260 kişinin İngiltere'ye geri döndüğü, bunlarında 40'ının mahkeme karşısına çıkmayı beklediği belirtiliyor.
FT: Türkiye'nin IŞİD sorunu Batı'nınkine göre daha büyük
Financial Times'ta dün yayınlanan bir haberde Türkiye'nin IŞİD'e para akışını ve militanların sınır geçişlerini engellemek için Suriye sınırındaki kontrolünü sıkılaştırdığı belirtilmişti.
Gazete bugün Ankara'nın İslamcı militanlara dair artan önlemlerine rağmen Batı'ya nazaran daha büyük problemlerle karşı karşıya olduğunu yazıyor.
Gazetenin Türkiye muhabiri Daniel Dombey haberinde, hem Gaziantep'in Kilis ilçesinde daha önceden Suriye'ye giden savaşçıların sınırı geçmesine yardımcı olmuş biriyle hem de Londra merkezli bir düşünce kuruluşunun Türkiye uzmanıyla görüşmüş.
Kilis'teki Mahmut adlı kişi gazeteye, bir dönem sınırı geçmelerine yardımcı olduğunu söylediği militanlarla ilgili şöyle konuşmuş: "Birçok Britanyalı geldi. Fransız da geldi. İkili, üçlü olarak geldiler. Türkçe konuşmuyorlardı, Arapça konuşmuyorlardı."
İki ABD'li gazetecinin IŞİD tarafından başları kesilerek öldürülmeleri ardından Batı'da bu savaşçıların geri dönüp başkalarını radikalleştirmeleri ya da terör eylemlerinde bulunmaları korkusunun daha fazla gündemleşmesinden bahseden haberde bununla birlikte IŞİD'in Batı'ya yönelik tehdidinin Türkiye'yle karşılaştırıldığında solda sıfır kaldığı belirtiliyor.
Haberde bu durumun nedeni şöyle açıklanıyor: "Radikaller sadece çok yakında bulunuyor değiller -Kilis'ten sadece 20-30 km uzakta- ayrıca içlerinde yüksek mevkideki diplomatların da bulunduğu 49 Türk rehineyi ellerinde tutuyorlar ve genç Türk yeni üyeleri kendilerine çekiyorlar."
Londra merkezli düşünce kuruluşu Royal United Services Institute'ün Türkiye uzmanı Aaron Stein Türkiye ve Ürdün'ün, Suriye ve Irak'ın dışarısında, IŞİD tehlikesiyle ne fazla karşı karşıya olan ülkeler olduğunu söylemiş.
Stein 'ABD ve Batı'nın Türkiye'den IŞİD'e karşı daha fazlasını yapmasını istediğini, bununla misilleme risklerini arttığını' belirtmiş.
'IŞİD Türkiye'den adam kazanıyor'
Haberde Türk Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın 'ABD'nin geçen ay IŞİD'e karşı düzenlediği hava saldırısında Türkiye'nin herhangi bir desteği olmadığı ve 49 Türk rehinenin IŞİD'in elinde bulunması nedeniyle farklı bir şey yapabilmenin mümkün olmadığı' yönündeki sözleri de hatırlatılmış.
FT, Türk yetkililerin IŞİD'in Türkiye içinden adam kazandığını bildiğini, resmi rakamlara göre bu sayının 400-500 civarında olduğunu ancak bazı yabancı diplomatların bu sayının birkaç bin olduğunu tahmin ettiğini yazmış.
Stein, IŞİD'in Suriye ve Irak'ta Kürt güçleriyle büyük çarpışmalara girmesine rağmen Türkiye'de yaşayan Kürtler arasından da adam kazandığını söylemiş gazeteye.
Stein ayrıca, IŞİD'in çok büyük bir tehlike arz etmesi nedeniyle Türkiye'nin, PKK'lıların Irak ve Suriye'de cihatçılarla savaşmak için sınırı geçmelerini durdurmak için az şey yapmadığını söylemiş.
Haberde düşünce kuruluşu EDAM'ın (Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi) son dönemde hazırladığı bir rapordan da bahsediliyor ve raporun IŞİD'in Türkiye'de açık olarak para topladığına dair kaygıları artırdığı belirtiliyor.
Dombey haberin sonlarında, rehinelerine yönelik tehdit karşısında dikkatli olan Ankara'nın zor bir durumda olduğunu yazıyor.
Haber, Kilis'teki Mahmut adlı kişinin sözleriyle sona eriyor: "Türkiye onların bu kadar kötü olduğunu bilmiyordu. Türkiye IŞİD'in gerçek yüzünü bilmiyordu."