Çanak ve çömlekçilik, Kapadokya bölgesinde, geçmişin köklü izlerini geleceğe taşıma yönünde de önemli bir işlev üstleniyor.
Abone olAnadolu'da günümüzden 5 bin yıl öncesinde Hititler 'den başlayıp 21. yüzyıla kadar ulaşarak bölgede ekonominin temel kollarından biri haline gelen çanak ve çömlekçilik, Kapadokya bölgesinde, geçmişin köklü izlerini geleceğe taşıma yönünde de önemli bir işlev üstleniyor.
Kapadokya bölgesinin ana merkezi Nevşehir'in Avanos ilçesinde sayıları 150'yi bulan hünerli çanak ustaları ile özellikle son yıllarda önemli çıkışlar yapan sanat kolu, bölgede her geçen gün gelişen turizm sektörü ile daha fazla sayıda insanın evine girmeyi başarıyor. 1990'lı yıllara kadar ayakla döndürülen tezgahlarda üretilen Avanos çanak ve çömleği, günümüzde geliştirilen yeni yöntemlerle hem daha kısa sürede yapılıyor, hem de ustalara büyük kolaylıklar sağlıyor.
Çanakçılığın genç nesil ustalarından biri olan Şaban Topuz, 26 yıldan beri sürdürdüğü bu meslek kolunun Anadolu'nun günümüze kadar ulaşan ve yaşamayı başaran köklü meslekler içerisinde ilk sırada yer aldığını belirtti.
Son yıllarda yapılan birçok bilimsel araştırmalarda naylon ve plastik kullanımı ile hastalıkların çeşitliliğinde de artışlar yaşandığını vurgulayan Topuz, çanak ve çömlek ürünlerinin yaygın hale gelmesi ile bu yönde önemli adımların atılabileceğini ifade ediyor. Topuz, "Ürettiğimiz nihayetinde bir toprak, bölgeye has toprak, hamur olarak yoğruluyor ve biz sadece bunlara şekil veriyoruz, bir süre kurutulduktan sonra artı 1000 derecede fırınlanarak pişiriliyor. Halkımız inanıyorum ki hiçbir kimyasal bileşim taşımayan, tamamen toprakla özdeş konumundaki çanak ve çömlek kullanımlarını artırırlar ve başta kanser olmak üzere bir çok hastalığa da davetiye çıkartmazlar. Bu nedenlere dayalı olarak Avanos ilçesinde toprak ürünlerinin oldukça yoğun olduğunu söyleyebilirim" diye konuşutu.
Bölgede çanakçılığın özellikle genç insanlar için önemli bir istihdam kaynağı haline de geldiğini ifade eden Topuz, son 5-10 yıllık dönemde Avanos çanağının sadece Türkiye değil, fabrikasyona geçiş ile birlikte dünyanın çok değişik ülkelerine ihraç edildiğini ve bunun da bölgenin ekonomik yapısına önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
Topuz, bu meslek için özellikle çocukluk döneminden başlayarak bir ilgi uyandığını ifade ederek, bu köklü ata mesleğinin gençlerle daha önemli ivmeler kazanacağına inandığını belirtti.