İngiltere gazetelerinde Suriye'deki savaş ve müdahale senaryoları.
Abone olTimes gazetesi başyazısında, ABD'nin, Suriye lideri Beşar Esad'ın Şam'ı ele geçirmeye çalışan isyancıları püskürtmek için kimyasal silah kullanmaya başlaması halinde birkaç gün içinde askeri müdahaleye girişebileceğini yazıyor.
Gazete haberini adını açıklamadığı bir Amerikalı yetkiliye dayandırıyor. Söz konusu yetkili şöyle diyor:
"Müdahaleye karar verilirse ne olacağını söylemek için erken. Şekillenmiş bir karar yok. Birçok seçenek var. Ama askeri müdahale hızla başlatılabilir."
Gazetenin başyazısında da NATO'nun Türkiye'nin Patriot füzesi talebini kabul etmesine atıfla şöyle deniyor:
"İngilizler Prens Williams'ın eşinin hamileliğini kutlarken Suriye'de yaşananlar, bu ülkeyi dünyanın en tehlikeli yeri haline getiriyor. NATO'nun Türkiye'ye Patriot füzesavar sistemi yerleştirme kararı, Suriye'deki savaşın yayılma potansiyeline işaret ediyor."
"İsrailli kaynaklar, Amerika Birleşik Devletleri'nin, kimyasal silah kullanılması halinde Suriye'ye yapılacak müdahale konusunda Türkiye, İsrail, İngiltere ve Ürdün'le istişarelerde bulunduğunu söylüyor. Amerika ve müttefiklerinin başka bir kaygısı da bu silahların bir kısmının Esad rejiminin müttefiki Hizbullah'a verilmesi olasılığı."
'Uçuşa yasak bölge ve 75 bin asker'
Gazete, operasyona karar verilmesi halinde Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulacağını, bölgeye özel birliklerin sevk edileceğini ve bu birliklere 75 bin askerin destek vereceğini yazıyor.
Guardian gazetesi başyazısında, Şam'da, isyancılarla ordu arasında 20 aydır devam eden ayaklanmanın kaderini belirleyecek bir savaşın patlak vermek üzere olduğunu belirtiyor.
'Rusya Arap Baharı'nı yanlış değerlendirdi'
Gazete, Rusya'dan da Suriye'ye desteğini gözden geçirdiğine ilişkin işaretlerin gelmeye başladığını kaydediyor. Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Rusya'nın Suriye'ye askeri desteği, daha başından başarısızlığa mahkumdu. Rusya Arap Baharı'nı yanlış değerlendirdi. Rusya'daki bazı uzmanlar, kendilerini Arap Baharı'nın bir halk ayaklanması değil, Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü tarafından başlatılan bir renk devrimi olduğuna inandırdılar. Ama şimdiki gerçeklik, Rusya'nın hesaplarını değiştirmeye başladı. İsyancılar güçleniyor ve Rusya'nın pozisyonu zayıflıyor."
Guardian'ın yazısı şöyle devam ediyor:
"Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in Ankara'da Suriye hükümetinin savunucusu olmadıkları yolundaki açıklaması, eski müttefikleriyle aralarına mesafe koymaya en yaklaştıkları an oldu. Rusya şimdi, şimdiye kadar dışladığı Suriye muhalefetiyle iletişim kanalları açmak zorunda kalacak."
"Putin'in NATO öncülüğündeki Libya müdahalesinin tekrarlanmaması yolundaki uyarısı geçerli bir nokta. Libya'da krizin merkezinde aşiretler arası anlaşmazlıklar var. Ve bunların çözülmesi yıllar alacak. Suriye'deki anlaşmazlığın mezhepler arasında olduğunu göz önüne alırsanız çok daha kötü bir senaryo söz konusu. Esad'ın gitmesi artık tek mesele değil. Onunla birlikte kimin gideceği, kimin kalacağı daha önemli."
'Esad'la birlikte kim gidecek?'
Financial Times da başyazısında, Rusya'nın Esad'ın kimyasal silah kullanmasının engellenmesine yardımcı olması gerektiğini belirtiyor:
"Kimyasal silahların güvence altına alınması için Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde yapılacak bir müdahale muazzam derecede zorlu olur. Bu silahların onlarca farklı tesiste muhafaza edildiği söyleniyor. Kitle imha silahlarını güvence altına almayı hesaba katmasanız bile, Esad'ın kara ve hava kuvvetlerinin güçlü olması nedeniyle Suriye'ye bir müdahale başlı başına zor olur."
"Ama ABD'nin zorluklarının yanı sıra Esad rejimini güçlü bir şekilde destekleyen Rusya'nın da rejimin kimyasal silah kullanmasını engelleme sorumluluğu var. Suriye'ye bu silahların çoğunu Sovyetler Birliği verdi. Moskova şimdi bu silahların yerini biliyor. Rusya'nın bu silahların kullanılmasını engelleme sorumluluğu, Kremlin'in cani bir rejime gösterdiği sadakatın üstünde olmalıdır."
Independent gazetesi ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Batı'nın agresif savunma taktiklerini haklı göstermek için Suriye'den kaynaklanan tehdidi abarttığı yolundaki açıklamasını öne çıkarıyor. Lavrov'a göre, Türkiye'de Patriot bataryaları konuşlandırılması bölgede gergnliği ve konuşlandırılan silahların kullanılması riskini artırıyor.