Rusya'da 'Putin'e seçim darbesi', Mısır'da radikal İslamcıların 'sürprizi', Irak Başbakanı'ndan Suriye uyarısı: Mezhep çatışması çıkabilir ve uzlaşmacı olmamanın iş hayatındaki faydaları
Abone olİngiliz basını, Rusya'da parlamentonun alt kanadı Duma'nın yeni üyelerini belirlemek için yapılan seçime geniş yer ayırıyor.
Guardian, Başbakan Vladimir Putin'in Birleşik Rusya Partisi'nin önemli bir oy kaybına uğramasını ve seçimdeki usulsüzlük iddialarını ön plana çıkartıyor haberinde.
Gazete, seçim sonucu Birleşik Rusya Partisi'nin Duma'daki mutlak çoğunluğunu kaybedeceğini vurguluyor.
'Kaygılar kayda geçti'
Guardian, Rus seçmenlerin otoriter yönetim ve yolsuzluktan duyduğu kaygıyı kayıtlara geçirdiği yorumunu yapıyor. Gazete başyazılarından birini de Rusya'daki seçime ayırmış.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
Putin'in hiçbir ciddi rakibi yok. Yarı-otoriter sistemden duyulan ve giderek büyüyen ulusal yorgunluk dışında. Devlet başkanlığının ilk iki döneminde gösterdiği liderliğin Rusya'yı istikrara kavuşturduğunu savunanlar bile, iki dönem daha kalma ihtimaline biraz bıkkınlıkla bakıyor. Birleşik Rusya 2007'de oyların yüde 64,3'ünü almıştı. Bu çoğunluk, dün de işbaşında olan usulsüzlüklerle güçlendirildi. Eğer bunlar olmasa, kamuoyu yoklamaları ve bağımsız siyasi uzmanlar, partinin desteğinin yüzde 30 civarında kalacağını belirtiyor.
'Görev değişikliği planına ceza'
Times da, Rus seçmenlerin, Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ve Başbakan Putin arasındaki görev değişikliği planını cezalandırdığı görüşünde. Gazetenin başyazılarından biri de Rusya seçimleriyle ilgili. Dikkat çeken satırlar şöyle;
Birleşik Rusya Partisi, yüzde 48,5 oy oranıyla hala en büyük parti Ama yine de, seçmenler Putin'in hiçbir danışmaya ya da demokratik sürece gerek görmeden duyurduğu, gelecek Mart'ta Başkan Medvedev'le görevleri değişme planına aşağılayıcı bir yanıt vermiş oldu. "
İngiliz basını Rusya'nın yanı sıra, Mısır'daki parlamento seçimlerinin sonuçlarıyla da oldukça ilgili.
Selefiler'in 'sürprizi'
Financial Times, ülkedeki seçimlerin ilk aşamalarında İslamcı partilerin oyların üçte ikisini kazandığını yazıyor.
İlk sonuçlara göre, Müslüman Kardeşler Örgütü'nün partisi, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin oyların yüzde 36,6'sını aldığı kaydediliyor.
Ancak Financial Times'a göre seçimlerin en büyük sürprizi, Radikal İslamcı Selefiler'in oluşturduğu Nur Partisi'nin oyların neredeyse dörtte birini alması.
Çoğu gözlemci ve uzmanın Nur Partisi'nin yüzde 5'in üzerine çıkamayacağını tahmin ettiğini belirten gazete bu noktada sözü Siyasi Sosyoloji Profesörü Said Sadık'a veriyor.
Sadık, "Onlarla yapılan röportajların seçmenleri korkutacağını düşünüyorduk. Aksine daha görünür olmalarını sağladı" diyor.
Mısır'da sansür tartışması
Independent'ın dünya sayfalarındaysa, Mısır'da yaşanan sansür tartışmaları haberleştirilmiş.
Haberde, yayım hayatına daha geçen hafta başlayan İngilizce gazete Egypt Independent'ın, ülkeyi yöneten Askeri Konsey'in Başkanı Mareşal Hüseyin Tantavi'nin hapse atılabileceğinden bahseden bir yazı nedeniyle sansürlendiği belirtiliyor.
Gazetenin, askeri yönetim ve güvenlik güçleriyle yakın ilişkileri bulunduğu kaydedilen Genel Yayın Yönetmeni Madgi el Galad'ın yazı üzerine, gazeteye telefon açıp 20 bin kopyanın dağıtımını engellediği vurgulanıyor.
Maliki'nin Suriye uyarıları
Daily Telegraph, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin Suriye konusundaki uyarılarına geniş yer vermiş.
Gazete, Irak Başbakanı'nın, Suriye lideri Beşar Esad'ın devrilmesi halinde, ülkenin bir içsavaşa sürüklenebileceği ve tüm bir Orta Doğu'da mezhep çatışması yaşanabileceği yönündeki korkuları tekrar gündeme getirdiğini belirtiyor.
Maliki, "Esad'ın öldürülmesi ya da her ne şekilde olursa olsun görevden alınması iki grup arasındaki bir iç mücadeleye dönüşecek ve bölge üzerinde etkileri olacaktır. İçsavaş çıkacak ve bu içsavaş bölgede çeşitli ittifaklar kurulmasına yol açacaktır. İçsavaş ve mezhep çatışması yaşayan bir ülke olarak Suriye ve tüm bölge adına kaygılıyız" diyor.
Daily Telegraph, Maliki'nin koalisyon hükümetindeki pekçok yetkilinin, Suriye'de Sünni çoğunluğun iktidara gelmesi durumunda, Irak'ın batısındaki Anbar Bölgesi'nde faaliyet gösteren Sünni militanların yeniden canlanabileceğinden kaygı duyduğunu belirtiyor.
Sırbistan- Kosova gerilimi
Guardian, Sırbistan-Kosova sınırında Sırp ve Arnavutlar arasındaki gerilimin arttığını ve bölgede yaz aylarından bu yana çok sayıda kontrol noktasının ortaya çıktığını belirtiyor.
Haberde, Kosova'yı tanımayan Sırbistan'ın sınırı kabul etmediği, Arnavutların ise Sırbistan sınırında polis ve gümrük görevlileri bulundurmayı vazgeçilemez bir egemenlik hakkı olarak gördüğü hatırlatılıyor.
Guardian, Kosova'yla yaşanan bu gerilimin aday ülke statüsü almayı uman Sırbistan'ın Avrupa Birliği'ne tam üye olma amacına darbe vurabileceğini kaydediyor.
Haberde, Kıbrıs gibi yıllar sürebilecek bir sorun ihtimali bulunduğundan Avrupa Birliği liderlerinin Sırbistan'ı birliğe sokarak yeni sorunlar ithal etmek istemediği de vurgulanıyor.
Ancak, Hırvatistan'ın tam üyelik anlaşması imzalamak üzere olduğu, Karadağ'ın ise üyelik müzakereleri için yeşil ışık beklediği bir ortamda Sırbistan'a 'hayır' demenin yanlış olabileceği belirtiliyor.
Eski Yugoslavya'da çalışan uluslararası bir örgütün başı, "Bu, stratejik bir felaket olur. Kızgın, öfkeli bir Sırbistan, Kosova'dan Bosna ve Karadağ'a her yerde sorun çıkartabilir" diyor.
'Uzlaşma para etmiyor'
Independent'ta yer alan, ve Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi'nde yayımlanan araştırmaya göre, iş dünyasında uzlaşmacı olmak geliri ortalama yıllık 7 bin dolar azaltıyor.
Son 10 yılda iş hayatına atılan 9 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, yöneticiler uzlaşmacı olmayan ve pozisyonunu sonuna dek savunan erkek çalışanlarını daha hızlı terfi ettiriyor.
Ancak uzlaşmacı olmak, ya da olmamak kadınlar açısından pek bir şey değiştirmiyor.
Çünkü kadınlar, uzlaşma arasalar da, aramasalar da zaten erkeklere göre yüzde 14 daha az kazanıyorlar.