BIST 9.880
DOLAR 35,08
EURO 36,63
ALTIN 2.936,67
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

4+4+4 mü yıkım projesi mi?

74 milyonu ilgilendiren 4+4+4 eğitim modeli tartışmalarına CHP'nin yaklaşımı tatmin ediyor mu?

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- AK Parti'nin önerdiği yeni eğitim modelinin tartışılan yönlerini CHP, kamuoyuna nasıl anlatıyor?

Böylesi önemli bir konuda ana muhalefetin, iktidara sunduğu katkı tartışılıyor. Kanun teklifi hakkında CHP'den gelen tepkiler kimi çevrelere göre umut kırıcı. Özellikle kurmaylardan "eski CHP" refleksi görülüyor.

Örneği CHP'li İnce, teklifi "Cumhuriyetin değerleriyle, çağdaşlıkla hesaplaşma mantığının, zihniyetinin ürünü" olarak niteliyor. Bir diğer isim Emine Ülker Tarhan da "AKP kızları ve kadınları kullanarak istismar ederek şimdi de yeni eğitim sistemi ile kullanılmış bir eşya gibi kenara atmak istiyorlar" diyebiliyor.

AFGANİSTAN'A DÖNER MİYİZ?

Kılıçdaroğlu da onlardan geri kalmıyor elbette. CHP liderine göre teklif milli eğitimdeki kazanımlarından geriye götürecek. Ana muhalefet partisinin penceresinden bakıldığında, iktidar "yıkım projesi" peşinde. "Türkiye Afganistan'a dönecek mi?"  endişesini seslendiriyorlar. Ortak görüş bu yönde. 

KLİŞE ELEŞTİRİLER SORUNU ÇÖZMÜYOR

Sert söylemler, köşeli laflar meselenin özüne faydası var mı? AK Parti cephesi uzun yıllardır bu tür eleştirilere yabancı değil. Klişe eleştirilere seçmenin itibar etmediği ortada. Bu nedenle CHP'yi ciddiye almıyorlar, inandırıcı bulmuyorlar. "CHP eleştiriyorsa doğrudur" algısı iktidar kanadından zihinlere kazınmış durumda.

CHP GOLLÜK PASLARI AUTA ATIYOR

Oysa modelin artıları olduğu gibi eksileri de çok fazla. AK Parti'den gelen tezlere, CHP, anti tez (karşı görüş) sunmuyor. İdeolojik kaygılar yerine kamuoyunu ikna edici, yapıcı bir üslupla, konuya hakim isimlerle gösterecekleri "alternatif model" artı puan olarak hanelerine yazılacaktır. Güçlü, tutarlı bir muhalefetten gelen yıkıcı olmayan eleştiriler, iktidar partisini çeki düzen vermeye zorlayacaktır. 

SİYASETTE KALİTELİ REKABET

Sadece Silivri'ye odaklanan Ergenekon davasını gündemde tutan, bitmek bilmeyen iktidar savaşlarının yaşandığı CHP'nin yaptığı muhalefet, Erdoğan'ı memnun ediyor. Ancak ülkenin geleceği adına kaygı verici bir durum. Laf yetiştirme ve "tribünlere oynama" yerine ufuk açan yeni söylemlerin yarıştığı bir siyaset sahnesinde kazanan herkes olacaktır.

Peki zorunlu eğitim teklifinde geri adım atılan ve tartışılan konular neler? Kısaca başlıklar halinde verelim.

Eğitim dünyasında yeteri kadar tartışılmadığı çok açık. Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst düzey bürokratlarının görüşlerinin alınmadığı söyleniyor.

ÇIRAKLIK YAŞI DÜZELTİLDİ

Çıraklık yaşı tepkiler üzerine 11'den 14'e yükseltildi. Oysa Türkiye'nin 1998 yılında taraf olduğu İLO sözleşmesinde 14 yaş sınırı vardı. 10 yaşındaki çocuğa meslek seçimini algılaması mümkün değil. Zaten alt komisyonda bu hatadan dönüldü. Ancak  ikinci dört yılda uygulanacak "mesleki yönlendirmenin" içeriği netleştirilemedi.

DİJİTAL ÇAĞ

"4. sınıftan sonra mesleğe yönlendirilmesi gerekiyor" şeklindeki görüş de tartışılıyor. 1960'lı, 70'li yıllar için geçerli olan yasalar değişimle birlikte tedavülden kalkıyor. İnternet ve bilgisayar çağında ara eleman ihtiyacı artık tornacıdan ibaret değil. Öğrencilere temel dijital beceriler yüklenmeli. Kaldı ki Almanya ve Avusturya 2015 yılına kadar 4. sınıftan sonra yönlendirmeyi kaldırma kararı aldı. Bu iki ülkede mesleğe yönlendirme akademik eğitim anlamda yapılıyor. Gerçek anlamda mesleğe geçiş 14-15 yaşında başlıyor.

5 YAŞINDA OKUL OLUR MU?

Teklifin belki de çıkmaz sokağı da okula başlama yaşının 6'dan beşe indirilmesi. Çocukların fiziksel gelişiminin eğitime elverişli değil. Uygulamaya geçilirse her yıl öğrenci ordusuna katılan 1 milyon 400 bin öğrenciye bir o kadar daha öğrenci katılacak. 165 bin derslik açığı 210 bin derslik açığına dönüşecek. Var olan 130 bin öğretmen açığı da 200 binin üzerine çıkacak. Dünya ülkelerinin ezici çoğunluğu eğitime 6 yaşında başlıyor.

KURAN KURSLARINA DARBE Mİ?

İkinci dört yılda açık öğretim hakkının kaldırılması Kuran kurslarına darbe olarak görüldü. İlk haliyle Kuran Kurslarının önünü açıyor üstün zekâlılara daha kısa sürede eğitimini tamamlama fırsatı sunduğu yönünde görüş vardı. Ancak gelen tepkilerle açık öğretimin son dört yıla bırakılması Kuran Kurslarının önünü tıkadığı yorumlarını beraberinde getirdi.

KIZ VE ERKEK OKULLARI

Karma eğitimden vazgeçilmesinin bazı bölgelerde kız çocuklarının okullaşma oranına katkı sunduğu bir gerçek. Tek cinsiyetli eğitim bir öğrenme özgürlüğü olarak düşünenlere karşı tepkiler "Ortaçağ'a mı? dönüyoruz" oluyor. Ayrı okulları savunanlar ise "cinsiyet baskısından uzak kendi ilgili kabiliyet sahalarına daha rahat yönelebilmekteler" görüşünü dile getiriyor.

Kanun teklifini sadece komisyonlarda ya da siyasetçilerin demeçleriyle tartışmak yetmiyor. Konunun tüm yönleriyle ve geniş katılım sağlanarak ele alınması zorunlu görünüyor.