Paris’te yaşayan enstalasyon (yerleştirme) sanatının öncülerinden Sarkis, en kapsamlı sergilerinden birini geçtiğimiz hafta İstanbul’da açtı.
Abone olAkbank Kültür Sanat Merkezi’nde (AKSM) açılan “Bir Kilometre Taşı” adlı sergi, Sarkis’in fotoğraftan filme, gösteri sanatlarından tasarıma kadar farklı disiplinlerdeki çalışmalarına yer veriyor. Beyoğlu’ndaki AKSM, altı katını 29 Mayıs’a kadar ünlü sanatçının çalışmalarına ayırmış. Ali Akay’ın koordinatörlüğünü yaptığı sergide, çağdaş Türk müziği, tartışma okulu, suda suluboya atölyesi, 20. yüzyıl çocuk elbiseleri, fotoğraflar, yazılar, kitaplar ve videolar, filmler ve konferanslar, yan yana ve iç içe girmiş bir vaziyette sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Türkiye doğumlu Ermeni sanatçı Sarkis ile Beyoğlu’nun ortasındaki bu ‘bellek tazeleme sergisi’ni ve ‘suya yazı yazma’ macerasını konuştuk. Sarkis’in eserleri, İstiklal Caddesi’nde insan selinin ve zamanın akışına inat, geçmişin belleğini şimdiki zamana taşıyor. Güncel olanı da gelecek zamana aktarmayı deneyen sanatçı, ‘bellek’ kavramına dikkat çekiyor. Ona göre kültürler her zaman bir aktarım içinde; ancak bu aktarımın olabilmesi için de bellek olmazsa olmaz şart. Sarkis için sanat yapmak bir direniştir; sanat, direndiği vakit sanat haline gelir. Bu açıdan zamana direnmek, geride kalan zamanı yorumlamak yani bellek, Sarkis sanatının en çok öne çıkan tarafı. O, bu gerçeği şöyle anlatıyor: “Bellek ile hatıra arasında fark var. Bir hatıracı sanatçılar var, onlar bir zamana giderler ve orada kalırlar. Onların içinde bir nostalji vardır. Ben hatıra ile çalışamıyorum, bellek ile çalışıyorum. O bellek bugüne gelip çalışıyor, ama bugün için çalışmıyor, ilerisi için çalışıyor. Bu serginin kendisi bir bellek. Bu sergi daha tamamlanmadı. 29 Mayıs’ta tamamlanacak. Her günün belleği bir sonraki gün bu sergiye eklenecek. Tıpkı ipekböceği gibi kozasını yavaş yavaş kuracak. İzleyici de serginin bir parçası olacak.” Sarkis için ‘Suya yazı yazan sanatçı’ deniyor. Bu tabirin iki manası var. Birincisi, onun “Su içinde suluboya” tekniği ile yaptığı çalışmalara gönderme yapıyor. İkincisi ise sözün mecazi anlamı. Suya yazı yazmak zor olduğu gibi suya yazılan yazının kalıcı olması imkansız. Ama Sarkis, bu imkansızı başaracağına, hatta başardığına inanıyor: “İnsan konuşurken de bir yazı yazıyor. Eğer bu konuşulanlar kaydedilmez ise yok olacak ya da hafızalarda bir yere gidecek. Benim çalışmalarımın anlaşıldığına ve kaydedildiğine inanıyorum.” Girişte gül koklayıp merdivenleri ağır ağır çıkın Sergi, Akbank Kültür Sanat Merkezi’nin 6 katını kaplamış durumda. Giriş katında izleyici gül kokusuyla karşılaşıyor. Kurumuş gül yapraklarıyla donatılan masa, bir okuma yerine dönüşmüş. Bu masada Sarkis’in sanatı üzerine yazılmış yazılardan oluşan külliyat, izleyiciye hem Sarkis’i hem de sanatını tanıma imkanı sunuyor. Aynı kattaki ‘Sarkis Sineması’nda ise sanatçının 1997-2004 arasında çektiği kısa metrajlı filmler gösteriliyor. Sarkis, sanatseverlere sergiyi gezerken asansörü kullanmamalarını öneriyor. Ziyaretçilerin asansörle çıkarken katları unutacağını söyleyen Sarkis, “Merdivenle çıkmak belleği çalıştırıyor.” diyor. Sanatçı, merdivenleri süsleyerek meraklı izleyicilerine sürprizler hazırlamış. Birinci kattaki sergi 20. yüzyılın panoraması niteliğinde. İstanbul’un 20. yüzyıldaki çocuk giysileri, Potemkin Zırhlısı’ndan 400 Darbe’ye çocuk bakışlarının yer aldığı film kareleri eşliğinde sunuluyor. 11 siyah-beyaz, sert baskı fotoğrafa karşılık, bu rengârenk giysiler, belirli günlerde dans atölyesinde bale yapan çocuklar tarafından kullanılacak. İkinci kattaki çok amaçlı salonda ise dramatik ve şenlikli filmler gösteriliyor. Üçüncü katta kurulan “Su İçinde Suluboya Atölyesi”nde bu sanatın püf noktaları anlatılacak. Üst katlarda isteyen çağdaş Türk müziğinin en güzel örnekleri dinleyebilecek, çocukların dans gösterisini izleyebilecek. Sarkis bellek tazeliyor Ünlü sanatçı Sarkis, sanatının bütün varını getirip Beyoğlu’ndaki Akbank Kültür Sanat Merkezi’nin altı katında sanatseverlerin beğenisine sundu. Filmler, fotoğraflar, enstalasyonlar ve atölyelerle zenginleşen sergi, bir bellek tazeleme işlevi görüyor. Sarkis, ‘40 yıldır suya yazı yazıyorum.’ diyerek hem sanatın doğasına hem de kendi geliştirdiği resim tekniğine dikkat çekiyor. ZAMAN