40 yıl önce KKTC
40 yılın sonunda, KKTC’nin kendi öz gücüyle hareket edemediği, Beklenilen konuma gelemediği ortadadır.
40 YIL ÖNCE KKTC
40 yıl önce bugün sabah saatlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ilanını radyodan duyarak, büyük bir şaşkınlıkla ve heyecanla anlamaya çalışıldığı o günü hatırlıyorum.
Türkiye’de 6 Kasım 1983 seçimlerinde, Turgut Özal liderliğinde kurulan ANAP, 400 kişiden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi. ANAP’ın bu çıkışı büyük sürpriz oldu.
Ezici çoğunlukla büyük başarı elde edildi. Cumhurbaşkanı ve MGK Başkanı Kenan Evren’in Turgut Özal’a hükümeti kurma görevini ne zaman vereceği merakla beklendi. Seçimde tek başına hükümeti kurma yetkisini almış olan Turgut Özal’ı büyük bir siyasi şok bekliyordu. KKTC’nin ilanı…
1983 seçiminde MDP’nin kazanmasına kesin gözüyle bakılırken oyların sadece % 23,27 sini ancak alabilmiş ve 71 milletvekili çıkarmıştı. Hesapta olmayan bir şekilde sandıktan Özal’ın partisi ANAP çıkmıştı.
Bu nedenle Milli Güvenlik Konseyi, KKTC’nin ilanıyla ilgili planı uygulama konusunda tereddüt etmiş, sonrasında planı olduğu gibi uygulama kararı almıştır.
Kenan Evren, Turgut Özal’a hükümeti kurma görevini bağımsızlık ilanından üç hafta sonra vermiştir.
KKTC ilan edildiği gün yanıtı en çok merak edilen soru, uluslararası camiaya katılan bu yeni devletin tanınıp tanınmayacağıydı.
Ankara, Pakistan ve Bangladeş’ten yeşil ışık yakılmıştı. Denktaş’ın yapacağı bağımsızlık duyurusundan sonra Pakistan ve Bangladeş KKTC’ni tanıyacak, ardından Türkiye üçüncü ülke olarak arkadan gelecekti.
Ama planlanan olmadı, ABD ve İngiltere baskısı bu iki ülkeye ağır geldi. Pakistan ve Bangladeş geri adım attılar. Bu iki ülkeden KKTC’ni tanıma gelmeyince, Türkiye’nin KKTC’ni tanıma kararını açıklamaktan başka bir seçeneği kalmamıştı.
KKTC’ni bugün resmi düzeyde bağımsız devlet kimliğiyle Türkiye dışında hiçbir ülke tanımamaktadır. KKTC uluslararası organizasyonlarda sadece “Gözlemci Üye” olarak yer verilmektedir. Can Azerbaycan, ülkesindeki etkinliğe KKTC davet etmiş Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Azerbaycan’da düzenlenen “Kıbrıs Türk Günleri” etkinliklerine katılmıştır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Tatar’ı Bakü’deki resmi ikametgâhında kabul etmiştir.
40 yılın sonunda, KKTC’nin kendi öz gücüyle hareket edemediği, Beklenilen konuma gelemediği ortadadır.
Bu durumumun ülkenin iç bünyesi ile ilgili olduğu kadar, tanınmama sorunu bağlamak yanlış olmaz. Uygulanan ambargolar, yaptırımlar, KKTC’nin kendi kendine yetebilmesine izin vermemiştir. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi desteği koşulsuz KKTC’nin yanındadır.
ÖZGÜR ÖZELİN İLK BÜYÜK SINAVI
Özgür Özel’de, kurultay sonrası ilk grup toplantısı olmasının heyecanı vardı.
CHP Grubu il başkanları ve milletvekilleriyle birlikte toplandı.
Özgür Özel gruba girince ve kürsüye çıkınca çokça alkışlandı.
Kılıçdaroğlu’nu destekleyen il başkanları ve milletvekilleri aşırı sessizdi.
Özgür Özel’in partisine yönelik yaptığı ilk grup toplantısında coşku, heyecan ve sürükleyici bir dil görmek isterdim.
Hani lider konuşması olur ya. Ama yapamadı, konuşamadı, olmadı…
Özgür Özel’i bugüne kadar volüm ayarsız ses tonuyla, haretsiz beden diliyle ve kavgacı üslubuyla dinledik.
Özgür Özel’in, CHP’sinin yeni lideri olarak partiye bir bakış kazandırması,
Ülkeye heyecan uyandıracak mesajlar vermesi,
CHP’lilerin hatta CHP olmayanların da ‘aranan kan bulundu’ demelerini beklerdim.
Özgür Özel için; tam zamanlı, kalemi güçlü, analizi objektif, halkın dilinden anlayan, halkın içinden iletişimci bir danışman alınarak konuşma metinlerini hazırlayacak bir ekip olmalı. Siyaset söz söyleme sanatıdır. Bu sanatın en güçlü enstrümanı inanarak ifade edilen sözlerdir. Samimiyet halkta karşılık bulur oy olarak partiye döner.
Özgür Özel’in şansı da şanssızlığı da Ekrem İmamoğlu’dur.
CHP Genel Başkanlığı’na seçtirdi, seçtirirken de Özel’e emanetçi mührünü vurdu. Ekrem İmamoğlu bu arenada kazanan olarak ilerlerken gücüde elinde tutuyor. CHP’nde iki ayrı güç merkezi varken önümüzdeki yerel seçimlerde nasıl bir yol haritası olacak?