BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SAĞLIK

40 yaşında gençleşin

Kendinizi yenilemeye başlayabilirsiniz. Hatta bunun için 40 yaşından sonrasını da beklemeyin...

Abone ol

İhtiyaç duyduğunuz ilk an kendinizi yenilemeye başlayabilirsiniz. Hatta bunun için 40 yaşından sonrasını da beklemeyin. Sağlıklı yaşam reçetesinin ilk maddeleri; diyet, egzersiz ve mutluluktur

Refresh Kliniği Konsept Danışmanı ve İsviçre'deki ünlü Clinique La Praire'nin danışmanı olan Dr. Ronald Ney, yenilenme formüllerini anlattı:

* İnsanlar neden hayatlarını yenilemek ister? İnsan cildindeki kırışıklıkları gördüğü zaman bundan hoşlanmaz; çünkü bunu, 'kaybettiği yılların işareti' olarak algılar. Yaşlanma kötü bir şey olarak algılanıyor ve bu da insanı korkutuyor. Halbuki iyi de yaşlanabiliriz, kötü de; bu bizim elimizde. Örneğin beni ele alırsak; 60 yaşındayım ve bu yaşta olmaktan mutluyum, yaşımı hiçbir şekilde engel olarak görmüyorum. Eğer sağlık problemlerim olsaydı, herhalde 60 yaşında olmaktan hiç de memnun olmayacaktım. Vücudumuz ve kendimizle ilgili denge kurabilir ve sistemi ona göre ayarlayabilirsek; bir şey kaybetmeden de yaşlanmamız mümkün olur. İnsanların kendilerini yenileme ihtiyaçları da, genelde yaşlanmayı kabul etmeme döneminde başlıyor. Kişi, kendini en ideal hissettiği yaşa dönmek istiyor.

* 50'lere yaklaşırken, doğru müdahalelerle Madonna ya da Sharon Stone gibi mükemmel bir görünüme kavuşulabilir mi? Bizler bu işin profesyonelleri olarak; güzelliğin gerçekle örtüşmesine yardımcı oluyoruz. Çünkü her kadından bir Sharon Stone yaratmak mümkün değil. Güzelleşmeye yönelik teknikleri her insanda uygulayabiliriz; ancak herkeste aynı sonucu almak mümkün değil. İnsanların kişiliği ve anatomik yapısı birbirinden farklı. Dolayısıyla benim yüzüme yapılan bir burun ile bir başkasına yapılan burun asla aynı durmayacaktır.

* İnsanın kendini yenileme ihtiyacını yalnızca yaşlanma korkusu mu doğuruyor, genç ama kendini yenilemek isteyen biri olamaz mı? İnsanların kendini yenileme ihtiyacının yalnızca yaşlanma korkusundan kaynakladığını düşünürsek, ne zaman yaşlanmaya başladığımızı kendimize sormamız lazım. İşin gerçeği; aslında insanoğlu yaşamının ilk dakikasından itibaren yaşlanma başlıyor. Ama 20 yaşındaki bir insana sorarsanız; onun için yaşlanmanın başlangıcı n0 yaştır. n0 yaşındaki biri için 50, ellisindeki için de altmış olabilir.

* Yaşlanmaktan kurtulmak mümkün mü? İnsanoğlunun yaşlanmaktan kurtulması ancak kendini öldürmesiyle mümkün olabilir. İnsan doğduğu anda yaşlanmaya başlar ve öldüğü anda yaşlanması sona erer. Bu nedenle anti aging lafını sevmiyorum. Bunun yerine 'yaşlanma idaresi' ya da 'sağlıklı yaşlanmak' demek daha doğru olur.

* İnsan hangi yaşta kendi sağlığı için ilk profesyonel adımları atmalı? Kişinin kendi sağlığı için profesyonel adımlar atmasında; n0 yaş iyi bir başlangıç olabilir. Çünkü kas gücü, hormon düzeyi, yağ ve kas dengesi ile cilt durumuna baktığınızda n0 yaş; artık ek önlemler almanızı gerektiren bir yaştır. Zaten fiziksel değişimleri bu yaşlarda daha net görmeye başlarız.

* Profesyonel yardımla yaşlanmayı durdurabilir miyiz? Profesyonellerin yardımıyla yaşlanma konusunda değiştirebileceğimiz bölümler var. Hormonlar, gıda destek maddeleri, ameliyatlı ya da ameliyatsız girişimlerle bunu değiştirebiliriz.

* Yaşamını değiştirmeye karar veren insan, ilk olarak işe nereden başlamalı? Yaşamını değiştirmeye karar veren bir insan, ilk olarak diyet ve egzersizden başlamalıdır. Çünkü diyet ve egzersizin kişiye hiçbir maliyeti yoktur yani bedavadır.

* Zayıflık geç yaşlanmak anlamına mı geliyor? 'Zayıf olunursa geç yaşlanılır' inanışı yanlıştır. Vücut sağlığını korumak için normal vücut ölçülerinde olmak önemli. Şişmanlık ne kadar sakıncalıysa, zayıflık da bir o kadar sağlıksız bir durumdur. Zayıf kişilerde de bir sürü hormon bozukluğu ve osteoporoza bağlı sağlık problemleriyle karşılaşılabilir. Şişman kişilerde de şeker ve kalp hastalıkları, eklem hastalıkları ve hormon problemleri yaşanabilir.

* İnsanlar kendi kendinin beslenme uzmanı olamaz mı? İnsanların okumuş, eğitimli ve dünya ile yeterli ilişkilerinin olması; onların beslenme konusundaki her şeyi iyi bildikleri anlamına gelmiyor. Böyle insanlar bile beslenme konusunda net fikirlere sahip değilken, standart insanlardan bunu beklemek doğru değildir. Yaşamamızda bir sürü şeye, bir sürü para harcıyoruz. Özellikle yiyeceklere durmadan para döküyoruz. Şöyle düşünmekte fayda var; günlük bir kahvenin parasını bir yere koyarsak, ay sonunda 90 milyon lira eder. Bu da beslenme uzmanıyla görüşüp; gelecekteki sağlıklı yaşamımız için önemli bir yatırım olur.

Kaynak: Sabah