BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

40 Benzemez Yüz

Darbe günlüklerini ortaya çıkaran Alper Görmüş'den siyasetçi portreleri

Abone ol

"Zevkli bir işmiş portre yazmak bunu anladım" diyen Alper Görmüş, yazdığı portrelerin "objektif olma" ihtimali olmadığının altını özellikle çiziyor. Okuyacağınız portreler Alper Görmüş'ün gözüyle çizilmiş portreler:

Aktüel dergisinde her hafta birini tanıttığı 40 portreyi bir araya toplayarak kitaplaştıran Alper Görmüş'ün eseri adıyla kitaplaştırıldı. Kitabın kapağında eserin ve yazarın adının yazılış esprisi için gerçekten çok hoş: Alper 40 Benzemez Yüz Görmüş. Bir kitap sırf kapağı hoş diye okunmaz şüphesiz. İçeriğinin de kapak esprisi kadar okuyana tat vermesi şart:

Alper Görmüş'ü çoğu insan "Ergenekon çetesini" ortaya çıkartan Org. Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükleri ortaya çıkarttığı Nokta macerasından dolayı tanıyor bugün. Ama onun gazetecilik macerası 1978 yılında Aydınlık dergisi ile başlamıştı. 12 Eylül'den sonra işsiz kaldığı için kitapçılık. muhasebecilik ve halı tezgahtarlığı gibi işlerde çalışarak ayakta kalabilen Görmüş 1986 yılında Nokta ile gazeteciliğe dönmüştü. 1999 yılından bu yana Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Akademik kariyeri nedir derseniz İşletme mezunu... Genel yayın yönetmeni olduğu Nokta kapatıldıktan sonra gazeteciliği Aktüel ve bugünlerde Taraf gazetelerinde sürdürüyor.

İşte böyleine renkli bir kişiliğin gözünde biçimlenen portreler, onunla aynı görüşü savunanlar kadar ona muhalif olanlara da farklı tatlar verecek tespit ve espriler içeriyor.

Mesela kitabın siyasetçi portrelerini bir kaç cümle ile özetlemeye çalıştığımız metinlerin size önemli ipuçları vereceğine inanıyoruz:

ABDULLAH GÜL

Alper Görmüş'e göre Abdullah Gül, cumhuriyetçilerin cumhuriyetçi çıkmasından korktuğu cumhurbaşkanı. Ekşi Sözlük'ün tanımı ile ilk zenci cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'un korumasıyla aynı kravatı takması bile mütvazılığının göstergesi. Gül'ün yüzünden hiç eksik olmayan gülümsemesiyle "Tanrı devlet adamı" rolüne ne kadar uzak bir portre çizdiğini belirten Görmüş "o hem demokratik bir fren görevi yapacak hem de "öcü siyaseti"nin elindeki en büyük kozu elinden almış olacaktır" ifadesini kullanıyor...

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Alper Görmüş, Erdemliler Koalisyonu'nun lideri olarak tanımladığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı günlerinden itibaren tavrını göz önüne alarak, sosyolojik olarak neyi simgelediğini sorguluyor ve "Erdoğan'ın sihri şurada: Hem mazlum hem kibirli" diyor...

DEVLET BAHÇELİ

Alper Görmüş'e göre Devlet Bahçeli, egosu şişik olmayan milliyetçi lider ve böylesi bu çağda nimet. Görmüş, sosyalist sol basının hemen hemen hiç değişmeyen kimi varsayımlarla düşünme alışkanlığı nedeniyle Bahçeli'yi yeterince değerlendiremediğini savunuyor ve onların Bahçeli gibi "Ülkücülerin belinde silah yerine elinde bilgisayar olmasını arzulayan" bir lider yerine İlhan Selçuk gibi ulusalcı solcu bir lideri arzu etmesini manidar buluyor...

DENİZ BAYKAL

"Köşe yazarı olsa tapılacaktı, lider olarak taşlanıyor" diyor Alper Görmüş, Deniz Baykal için. Baykal'ın da bir mazlum portresi çizdiğini belirten Görmüş onun aynı zamanda kurnazlık üzerinden rant elde etme konusunda kendisini usta sandığını ama yanıldığını belirtiyor. Görmüş, Baykal'la ilgili makalesinde neden 10 saniye için ona hayranlık duyduğu vakayı da anlatıyor..

CEMİL ÇİÇEK

"Toplumsuz demokrasi idealinin ideal başbakanı". Bu tabir Cemil Çicek için. 27 Nisan 2007 muhtırasından bir gün sonra, sabah saatlerinde, hükümet adına yapılan "muhtıracılara rest" niteliğindeki açıklamanın ilk satırları okunduğunda, ilk kez ve belki son kez Türkiye'nin liberalleri ve demkratları tarafından da alkışlandığı hatırlatılan Cemil Çiçek için "devletim"in yaklaşımı hilafına söz alan, hareket eden herkese haddini bildiren siyasetçilerin önde gideni. "Cezaevlerindeki ölüm oruçlarını bitirmek için ölüm orucuna yatan avukat Behiç Aşçı'nın ailesiyle görüşen Bülent Arınç'a da haddini o bildirmişti diyerek onun otoriterlik hazzına göndermeler" yapan Görmüş, Çiçek için "onun gibi siyasetçiler beni çok korkutuyor" diyor son söz olarak.

ONUR ÖYMEN

"Onur Öymen'in kişisel sitesine girdim, orada, daha CHP milletvekili olmamışken, NATO daimi temsilcisiymken verdiği beyanatlardan itibaren bütün beyanatlarını okudum. Anladım ki, bir zamanlar o da sırtında deli gömleği olmadan konuşan bir insanmış" dediği Onur Öymen'in deli gömleğini ne zaman giydiğini sorgulayan Alper Görmüş,'e göre, "Öymen'in devlet eksenli siyaset refleksi ona bazen öyle şeyler söyletiyor ki, bu sözlerin bırakın bir sosyal demokratın ağzından çıktığına inanmak , siyasetçinin ağzından çıktığına inanmak bile kolay olmaz...

ABDULLATİF ŞENER

Abdullatif Şener için ise "Hiç kuşkusuz bu yargı olmasaydı, standart bir politikacı olmadığını gösteren kimi tavırlarıyla bende yarattığı sempati duygusu daha yoğun olacaktı" diyen Alper Görmüş'e o her zaman kendisinden geçer not alabilecek bir baba. Ancak bilgeliğini teslim etmesine rahak kala sergilerdiği "ego" gösteri Görmüş'ü Şener'den son derece soğutmuş..

Alper Görmüş'ün 40 simaya yer verdiği kitabında anlattığı bazı simalar için kullandığı başlıklar da oldukça manidar:

İlhan Selçuk: Yüceliğin kötülüğü

Ertuğrul Özkök:
Gazetesi gibi: Sadece gündelik hayatta sivil...

Cem Karaca:
Sürüden korkan dönek...

Alev Alatlı:
Dünyanın kaybolan büyüsünü ararken kaybolan yazar

Bülent Ersoy:
Rolü her türlü ikiyüzlülüğü göz önüne çıkartmak

Müjde Ar:
Asıl sözü sükûttu, şimdi sözünü kaybetti

Sezen Aksu:
"Bir"leştirmeden birleştiren

Şener Şen:
Yerlilik ve modernliğin ideal bileşimi

Emre Kongar:
"Sosyo"nun zapt-u raptının lojis(tiğ)i

Durmuş Yılmaz:
İlk "zenci" Merkez Bankası Başkanı

Nuri Bilge Ceylan:
Hayatın sıkıcılığıyla dürüstçe yüzleşen sinemacı

Bekir Coşkun:
Delili kendi varsayımı olan yazar

Bülent Arınç:
Muhafazakârlık üstü az milliyetçilik...

Erkan Oğur:
Yalınlığın manifestosu

Kenan Pars: Bir sihri vardı kötülüğü hiç bir zaman inandırıcı olmadı.
(Haber7)