BIST 9.916
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.962,67
HABER /  GÜNCEL

40 asker tecavüzden yargılanacak

Mardin'de gözaltına aldıkları Ş.E'ye tecavüzle suçlanan 40 askerin Çorum'da yargılanması yeni bir tartışma başlattı. Davacı avukatı yargı yerine sert tepki gösterdi.

Abone ol

Mardin'de gözaltına aldıkları Ş.E'ye tecavüz etmekle suçlanan 40 askerin davası, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in isteği üzerine Çorum'a alındı. Ş.E'nin avukatı Eren Keskin karara tepki gösterdi. Bakan Çiçek'in sanıklara yönelik 'saldırı ihtimali' ve 'bölgenin bu tür eylemlere müsait bulunması' nedeniyle davanın kamu güvenliği açısından başka bir ile alınmasına ilişkin talebini yerinde bulan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, davanın Çorum'a nakledilmesine karar verdi. "405 askerin tecavüz davası" olarak bilinen Ş.E. davasında ilginç bir gelişme yaşandı. 1993 ve 1994 yılları arasında aralarında gözaltına aldıkları Ş.E.'ye tecavüz etmekle suçlanan 405 asker hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, "güvenlik nedeniyle" Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Aynı dosya kapsamında Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 40 kişilik ikinci dava da Çorum'a gönderildi. Dava görüldüğü sırada 3 Şubat 2005 tarihinde Adalet Bakanı Cemil Çiçek imzasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir yazı gönderildi. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın güvenlik sebebiyle başka bir yere alınması talep edilen yazıda, şu ifadeler yer aldı: "Söz konusu mahkemede devam eden dava duruşmalarında sanıklardan katılanların olmadığı, katılmaları halinde büyük yoğunluk ve güvenlik sorunu oluşacağı, sanıkların terörle mücadele ve terör olaylarının yoğun yaşandığı 1993 yılında görev yapmış kamu görevlileri olmaları, terör örgütünün bu kişilere yönelik saldırı ihtimali, yörede son zamanlarda güvenlik güçlerine karşı artan mayınlama, bombalama ve silahlı baskın şeklinde vuku bulan olaylar ve bölgenin bu tür eylemlere müsait bulunması nedeniyle söz konusu davanın kamu güvenliği açısından başka bir yer ağır ceza mahkemesine naklinin uygun olacağı". Adalet Bakanlığı'nın talebini değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Kamu Güvenliği nedeniyle CMUK'nun 14/son maddesi uyarınca, Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kayıtlı dava dosyasının 07 Şubat 2005 tarihinde Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakline karar verdi. Karar, Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada tebliğ edildi. TCK'nın işkence fiilini düzenleyen 243. maddesine muhalefetle suçlanan ve "adreslerine ulaşılamayan" sanıklar ile avukatlarının katılmadığı, müşteki avukatı Eren Keskin'in hazır bulunduğu duruşmada, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'na, duruşmanın güvenlik sebebiyle Çorum'a alınmasını öngören Adalet Bakanı Cemil Çiçek imzalı dilekçenin sonucu okundu. Mahkeme heyeti, Bakanlığın talebinin Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından onaylandığını ve davanın Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini açıkladı. Karar üzerine söz alan Keskin, kararın hukuki olmadığını söyledi. Duruşmanın ardından davanın Çorum'a gönderilmesini değerlendiren Ş.E'nin avukatı Eren Keskin, sanıkların hiçbir şekilde katılmadığı duruşmanın güvenlik sorununa yol açmayacağını söyledi. Adalet Bakanlığı'nı işkencecileri korumakla suçlayan Av. Keskin, şunları söyledi: "İnsan hakları savunucuları olarak işkencenin bir devlet politikası olduğunu söylemek istiyorum. Ş.E. davası ise bizim için çok önemliydi. Çünkü ilk defa tecavüz suçlaması ile 405 askere dava açıldı. Bölgede o dönemlerde çok rastlanan bir mağduriyetti bu. Ancak bu davada hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadı. Sanıklar hiçbir mahkemeye katılmadı. Burada toplu bir gösteri yapılmıyordu ve hiçbir güvenlik sorunu yoktu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek tamamen işkencecileri kayırmak maksadıyla dosyanın başka bir yere alınmasını talep etmiştir". Sanıkların hiçbir zaman mahkemeye gelmediğine dikkat çeken Av. Keskin, "Hiçbir zaman mahkemeye gelmeyen sanıklar nasıl olur da saldırıya uğrar, anlamış değiliz. Biz öyle inanıyoruz ki bu sadece Cemil Çiçek'in fikri değildir. Bu tamamen Jandarma Genel Komutanlığı'nın talebi üzerine Cemil Çiçek'in yaptığı bir başvurudur. Bu kararda yargının bağımsız olmadığının en açık göstergesidir" diye konuştu.