El Aksa intifadası dördüncü yılına girdi. 4 yıldır süren şiddet, 4 binden fazla insanın hayatına mal oldu. 28 bin Filistinli tutuklandı. Kan ve gözyaşı oluk oluk aktı.
Abone olEl Aksa intifadası dördüncü yılına girdi. 4 yıldır süren şiddet, 4 binden fazla insanın hayatına mal oldu. 28 bin Filistinli tutuklandı. Çatışmalar nedeniyle Filistin ekonomisi ve altyapısı çökerken, İsrail de umduğu gibi güvenliği sağlayamadı. İsrail ve Filistin halkları arasındaki derin güvensizlik, uzlaşma ve barış şansını da büyük ölçüde yoketti. 4 yıl önce bugün, o zamanın muhalefet partisinin lideri, bugünün İsrail Başbakanı Ariel Şaron, yoğun güvenlik altında, Haremüşşerif’i ziyaret etti. Şaron’un bölgeden ayrılmasıyla Haremüşşerif’te başlayan çatışmalar ikinci intifadayı, yani El Aksa intifadasını ateşledi. Çatışmalar hızla yayıldı. Filistinliler, yeni bir taktik olarak intihar saldırılarına başladı. Bu saldırılar karşısında, İsrail çok daha sert önlemlere başvurdu. İntifadanın bilançosu hem İsrail, hem de Filistin için ağır oldu. YAŞAMINI YİTİREN 3334 FİLİSTİNLİ İkinci intifadanın başlangıcından bu yana yaşamını yitiren 3 bin 334 Filistinlinin yüzde 80’i sivil. 17 yaşın altında öldürülen Filistinli sayısıysa 621. Tutuklanan Filistinlilerin sayısıysa 28 bini buluyor. İsrail, Filistin yönetiminin kurumlarına ve Filistin topraklarındaki altyapıya ciddi darbe vurdu. İntifada’nın başladığı 2000’den bu yana Filistin’in milli geliri , yarı yarıya azaldı. Filistin halkının neredeyse yarısı, yoksulluk sınırının altında. Filistinliler, artık Filistin kentleri arasında bile güçlükle seyahat edebiliyor. Ekmeğini İsrail’de kazanan Filistinlilerin büyük bölümü bu olanaktan artık yoksun. BOZULAN İSRAİL EKONOMİSİ Filistin saldırılarındaysa 1008 İsrailli hayatını kaybetti. İsrail, aldığı tüm önlemlere rağmen, intihar saldırılarını engelleyemedi. İntifada, İsrail’i de ekonomik bakımdan vurdu. Özellikle turizm geliri ve yabancı yatırımlarda büyük düşüş meydana geldi. Geçen 4 yılda, ateşkes girişimlerinin ömrü uzun olmadı. Uluslararası toplumun barış girişimlerinden de hiçbir sonuç alınamadı. Aksine iki taraf arasında uzlaşma ve barış şansı giderek kayboldu. Ortadoğu barışı konusundaki umutların büyük ölçüde yokolması, her iki tarafın da bedel ödemeye devam edeceğini gösteriyor. Ancak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, Filistinlilerin kaybının çok daha büyük olacağı anlaşılıyor. NTV