BIST 8.619
DOLAR 34,30
EURO 37,54
ALTIN 3.015,56
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

4. Yargı Paketi tamam sıra Meclis'te

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşuyor...

Abone ol

İNTERNETHABER- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , 4. Yargı Paketi'nin Bakanlar Kurulu'nca onaylandığını ve Meclis'e gönderildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı.

Arınç, şunları kaydetti:

''Sayın bakanlarımız da bugün imzalarını atarak, tasarıyı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderdik. Sanıyorum pazartesi gününden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündeminde olacak.

Öncelikle komisyonda görüşülecek olan tasarının yine önümüzdeki günlerde ivedilikle Genel Kurul'da görüşülmesini hepimiz bekliyoruz.

YAPMAK İSTEDİĞİMİZ GENEL BİR DÜZENLEME

Arınç, AİHM'nin kararlarında ifade ve işaret edilen hususlar uyarınca adli ve idari yargı ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda bazı değişiklikler yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

''Ancak basınımız belki kısmen bilgisizlikten, bilgi noksanlığından veya kısmen de arzu ettiği bir unsur olması bakımından 'yani herkes dışarı mı çıkacak, örtülü af mı geliyor, çözüm sürecinin unsuru mu olacak, Ergenekon veya Balyoz sanıkları bundan istifade mi edecek, askerler veya milletvekilleri de bu kanun çıktığı zaman tahliye mi edilecek?' şeklindeki soruları 4. yargı paketinin içerisinde cevabını bulmuyor. Yapmak istediğimiz konu genel bir düzenlemedir. Özellikle bildiri ve düşünce açıklamalarında veya propagandada şiddet unsuru yoksa, silaha yöneltmiyorsa, tehdit içermiyorsa her türlü açıklamanın serbest olacağı, en azından suç teşkil etmeyeceği esası getirilmektedir. Beklentilerinizi karşılayamayacağı için 4. yargı paketinden dolayı mahcubiyet duyduğumu da ifade etmek istiyorum.''

İMRALI SÜRECİ

Arınç, ''İmralı süreciyle ilgili yarın yeni bir BDP heyeti adaya gidecek. Sizin bu süreçten yeni bir beklentiniz söz konusu mu, İmralı'dan yeni bir mesaj bekliyor musunuz?'' sorusu üzerine, bunun Bakanlar Kurulu'nda görüşülmediğini ancak her gün konuşulan bir konu olduğunu, basın organlarında da kamuoyunda da takip edildiğini söyledi.

İki milletvekilinden oluşan bir grubun 3 Ocak'ta adaya gittiğini hatırlatan Arınç, ''Yarın eğer bir aksilik olmazsa 3 milletvekilinden oluşan ikinci bir heyetin gitmesi söz konusu. Gittiklerinde ne konuşulacaktır, nasıl bir mesaj açıklanacaktır, bunları bilmiyoruz. Bunları Bakanlar Kurulu'nda da tartışmadık, görüşmedik. Gündemimizde böyle bir konu yok. Her zaman ifade ediyoruz, önemli olan bu sürecin sonunda geleceğimiz noktadır'' ifadesi kullandı.

Bunun önemli, Türkiye'yi yıllardan beri meşgul eden bir konu ve Türkiye'nin kanayan yarası olduğuna dikkati çeken Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, şunları kaydetti:

''Eğer silah bırakmak, ülke dışına çıkmak ve bunu takip eden gelişmelerle terörü sonlandırmak mümkün olabilecekse ki biz öyle ümit ediyoruz, kamuoyunun da beklentisi o şekilde. Bu süreci hepimiz sükunetle takip etmeli ve sonuca hepimiz müdahil olmalıyız. Çünkü kamuoyunda yapılan anketlerde süreç konusunda olumlu bir düşüncenin hakim olduğunu, eğer terör sona erecekse bu gelişmeler sonucunda, bundan ülkenin ve insanımızın yarar göreceği şeklindedir. Dolayısıyla gittiler, niçin gittiler, ne konuşacaklar, onun peşinde değiliz Hükümet olarak. Bunu ilgili kurum takip ediyor. Sayın Başbakanımıza da zaman zaman bilgi veriyor.''

SİNOP VE SAMSUN'DA YAŞANANLAR

Başbakan Yardımcısı Arınç, bir gazetecinin, ''BDP'nin Karadeniz gezisinin ardından birtakım iddialar gündeme geldi. Bu konu Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldi mi?'' yönündeki sorusu üzerine, konunun özel bir başlık altında görüşülmediğini söyledi.

İçişleri Bakanı Muammer Güler'in konuyla ilgili bir gazetede açıklaması bulunduğunu anımsatan Arınç, ''Milletvekillerine karşı gösterilen bu tavır ve davranışlar, onların öğretmenevine hapsedilişleri ve bir süre içeride kalmaları fevkalade kötü bir olaydır, çirkin bir olaydır. Çünkü Türkiye'nin her yerinde herkes siyaset yapabilmeli, farklı da olsa düşüncelerini rahatlıkla açıklayabilmelidir'' dedi.

Herhangi bir olumsuz davranışın, Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'na muhalefetin, insana ve mala zarar vermenin hukukta bir ceza karşılığı olduğunu vurgulayan Arınç, şunları söyledi:

''Gerek televizyon, ekranlardaki görüntülerden, gerekse gazetelerde yayınlanan boy boy fotoğraflardan, arabanın üzerine çıkarak camlarını kırmaya çalışanların veya öğretmenevi önünde toplanarak kollarını kaldırmış bir şekilde malum işaretleri veren bazı grupların taşkınlıkları çok açık biçimde görünüyor. Emniyet güçleri kamera kayıtlarından veya bir başka delilde bu kanuna aykırı eylemi yapanların tespitinde zorluk çekmeyecektir zannediyorum. Bu, bir yargı sürecinin başlamasıdır, savcılıklar soruşturma yapmaktadırlar. Sonunda bu olaylarda kimin dahli olduğunu, kimin kanunsuz eylem yaptığını herhalde hepimiz göreceğiz ve herhalde yargı bu konuda kararını vermiş olacak. Sayın İçişleri Bakanımız tabi bir hizmet kusuru olup olmadığı noktasında özellikle Sinop'ta ve kısmen Samsun'da idarecilerimizin ve emniyet görevlilerimizin bu olayların büyümesinde bir ihmalleri olup olmadığı konusunda müfettişler aracılığıyla bir inceleme başlattığını hepimiz biliyoruz. Bu da esasen doğrudur. Çünkü her olayın arkasından ölümlü bir hadise olmuşsa cumhuriyet savcılıkları ayrıca incelemelerini derinleştiriyorlar ama bunun dışındaki olaylarda da kimin ihmal ve kusuru bulunduğu noktasında adli soruşturmanın yanı sıra idari soruşturmalar ve incelemeler de yapılabiliyor. Olayların failleri, tahrikçileri eminim kısa sürede yargı önüne çıkarılmış olacaktır.''