BIST 9.673
DOLAR 35,24
EURO 36,67
ALTIN 2.968,48
HABER /  EKONOMİ

4 bin tır yatıyor ihracat ağlıyor

Suriyeli sığınmacıların neden olduğu huzursuzluk nedeniyle son dönemde gündemin başlıca konusu olan Hatay'da ticaret hayatı neredeyse durmak üzere.

Abone ol

Nakliye sektörü, Suriye sınırında yer alan Hatay'ın ticareti içinde çok önemli yer tutuyor. Özellikle, Ortadoğu'ya yapılan narenciye ihracatına aracılık eden sektör, Temmuz ayında Cilvegözü'nden geçişlerin tek taraflı kapatılmasıyla çöküşe geçti.

Sınır kapanmadan önce toplamda 7 bini bulan tırlardan Ortadoğu'ya çalışan yaklaşık 4 bin tanesi garajlarda yatıyor. Bunun nedeni ise bölgeye çalışan tırların Suriye üzerinden transit geçiş yaparak başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez bölgesine mal taşıması. Bölgeye yapılan taşımacılıkta sektördeki gerileme yüzde 87'lere ulaşırken, alternatif yolların mesafe ve maliyeti artırması işi iyice içinde çıkılmaz hale getiriyor.

Bu araçların çoğunun Avrupa'ya yapılan taşımacılık için yeterlilik belgesine sahip olmaması da araç sahiplerinin ellerini kollarını bağlıyor. Ellerindeki araçları satmak isteyenler ise tır fiyatları yarıya düşmesine rağmen alıcı bulamıyor. İşletmeler gerekli destek verilmezse eleman çıkarmaya hazırlanıyor.

YAŞ SEBZE VE MEYVE İHRACATI YÜZDE 40 GERİLEDİ

Uluslararası taşımacılık sektöründe Türkiye'nin en fazla hacme sahip 2'inci, soğutmalı taşımacılıkta ise 1'inci şehri konumunda olan Hatay'da yaşanan durum, Akdeniz Bölgesi'nden yapılan yaş sebze ve meyve ihracatını da yüzde 40 oranında düşürmüş durumda. Alternatif olarak, Mersin ve İskenderun'dan Mısır'a Ro-Ro taşımacılığı ile çözüm bulunmaya çalışılıyor. Ancak daha önce 4 günde ulaşılan ülkelere ulaşımın yeri geldiğinde 20 güne kadar çıkması yaş sebze ve meyve ihracatçılarının bu riski almamasını beraberinde getiriyor.

ASIL TABLO EYLÜL'DE ORTAYA ÇIKAR

S.Arabistan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere bölgeye yapılan ihracatın yüzde 90'ının Suriye üzerinden transit geçilerek gerçekleştirildiğini belirten Akdeniz ihracatçılar Birliği Yaş Sebze Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kavak, ihracattaki kaybın şu anda yüzde 40 olduğunu ancak net rakamların işlerin hızlandığı Eylül ayında belli olacağını söyledi.

Kavak,"Hatay, Türkiye'nin toplam yaş sebze ihracatının dörtte birini yapıyor. Buna paralel olarak, uluslararası soğutmalı kara taşımacılığında Türkiye'de 1'inci sırada. Diğer nakliye araçlarıyla birlikte ise 2'inci sırada. Kapı kapanınca, Hatay'da genel anlamda yüzde 40'lık bir düşüş olduğunu tahmin ediyoruz. Şu anda yaş sebze ve meyve ihracat sezonun en ölü dönemindeyiz. Eylül'de işler hızlandığında kayıp daha net olarak ortaya çıkacaktır.

Önceden maksimum 4 günde gidilen şehirlere varış 20 güne kadar çıkabiliyor. Yaş sebzenin bir dayanma süresi var. Gecikince ürünün kapasitesi düşüyor. İhracatçı zor günler yaşıyor. Bir an önce zor dönemin aşılmasını istiyoruz. Bu olanların tek çözümü bölgede ve dünyada barışın egemen olmasıdır. Hepimiz, barışın bir an önce yerleşmesini bekliyoruz" dedi.

MANZARA KORKUNÇ

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Ruhi Engin Özmen taşımacılık tarafında manzaranın korkunç olduğunu belirterek, acil önlem çağrısında bulundu.

Özmen, "Bölgede 300'e yakın nakliyeci firma var ve sadece Ortadoğu'ya çalışan 4 bine yakın araç var. Bunların çoğu orada yatıyor. Bu ekonomik olarak şehre inanılmaz darbe vurdu. Bölgedeki ihracat pazarı 2.8 milyar dolardı ve şimdi Hatay'da sıfıra yaklaşmış durumda. Korkunç bir manzara var. Taşıma kapasitesi yüzde 87 düştü. Hükümete bir yıldır sesleniyoruz. Sigorta primi ve vergi borçlarının ertelenmesini talep ediyoruz. Ayrıca, KOBİ'ler için bir yıl ödemesiz düşük faizli 36 ay vadeli 200 bin TL'lik kredi de işletmelerin rahat nefes almasını sağlar" dedi.

RO-RO MALİYETİ 2 BİN DOLAR ARTTI

Daha önce Hatay'dan kalkıp Suriye'ye giden bir tırın maliyeti Ro-RO alternatifinin kullanılması durumunda 3,500 dolaran, 5,500 dolara çıktı. Diğer taraftan, sınırın kapanmasıyla günü birlik gelen ticari geçişlerin son bulması da şehrin ekonomisini olumsuz etkiledi. Daha önce dolup taşan AVM'lerdeki alışveriş miktarı önemli oranda azalırken, yüzde 100 doluluk oranıyla çalışan oteller eski günlerini mumla arıyor.