Sabancı Vakfı 35. yılını kutluyor. Güler Sabancı kameraların karşısına geçti ve yapılanları ve yapacaklarını anlattı.
Abone olSabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, vakıf olarak, 35 yılda bir milyar doların üzerinde kalıcı değer yarattıklarını ve 120'den fazla kalıcı eser meydana getirdiklerini bildirdi.
Güler Sabancı, Sabancı Vakfı'nın 35. yılı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, yeniden yapılanma, geleceğe yeniden bakma ve odaklanma konusunda son 2 yıldır çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Hacı Ömer Sabancı'nın, 1919 yılında 13 yaşındayken Kayseri'nin Akçakaya köyünden Adana'ya yürüyerek gittiğini, atların kıymetini o yürüyüşte çok iyi anladığını ve atları çok sevdiğini dile getiren Sabancı, Hacı Ömer Sabancı'nın inançlı, çalışkan ve dürüst bir Anadolu çocuğu olarak Adana'da çalışmaya başladığını, yazılan kitaplarda ve eskiye dönük notlarda Hacı Ömer Sabancı'nın, bu özellikleriyle Adana'da sevilen ve başarılı bir insan olduğunu gördüklerini söyledi.
Sabancı, ''(Hacı Ömer Sabancı) Para kazanmış, Para kazandığında önce ailesine, sonra geniş ailesine, daha sonra köyüne ve daha sonra da çevresine katkıda bulunmaya çalışmış. Her zaman çevresinin ve toplumun ihtiyaçlarına duyarlı biri olmuş. Aslında bu sözler, 'bu topraklardan kazandıklarımızı bu ülkede yaşayan ihtiyacı olanlarla paylaşmak, buluşturmak...' onun ifadeleridir'' şeklinde konuştu.
Konuşması sırasında, Sakıp Sabancı'nın ''Bıraktığım Yerden Hayatım'' kitabında, Sabancı Vakfı'nın kuruluş öyküsünü anlattığı bölümü de okuyan Sabancı, Osmanlı'dan gelen kültürde vakıfçılığın Türkiye'de çok önemli olduğunu, kadınların bu işlerde çok önlerde yer aldığını kaydetti.
Sabancı Vakfı'nın 35 yılda bir milyar doların üzerinde kalıcı değer yarattığını ifade eden Sabancı, ''Biliyoruz ki vakıfların ne kadar para harcadıkları önemli değil. Önemli ama ondan daha önemli bir konu var; bu konulara verilen emek, kaç kişiye dokunduğunuz, kaç kişinin hayatında fark yaratabildiğiniz...'' dedi.
Sabancı, 35 yılda 120'den fazla kalıcı eser meydana getirdiklerini ve dünya çapında gurur duyulacak bir üniversite kurduklarını, Sabancı Üniversitesinde okuyan öğrenciler hariç 33 bin kişiye burs verdiklerini bildirdi.
''BAŞARIYLA YAPILMIŞ ESERLERİN SORUMLULUĞUNU DUYUYORUZ''
Güler Sabancı, 35 yıl önce kurulan Sabancı Vakfı'nın o günün şartlarına ve ihtiyaç alanlarına göre faaliyet alanlarını planladığını, bugün ise gerek dünyada gerekse Türkiye'de ihtiyaçların değiştiğini, farklılaştığını gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Sabancı Vakfı olarak bizler de bu ihtiyaçlara göre stratejilerimizi yeniden yapılandırmaya ihtiyaç duyduk. Son 2 yıldır bunun üzerinde çalışıyoruz. Dolu dolu geçen 35 yılı geride bırakırken tabi ki bugüne kadar başarıyla yapılmış eserlerin sorumluluğunu duyuyoruz. Bu başarı aslında bize ilave bir sorumluluk getiriyor. Bunun bilincindeyiz. Ben ve arkadaşlarım bundan sonrasına, gelecek nesillere Sabancı Vakfı'nı taşırken bu sorumluluğun bilinciyle taşıyoruz. Yeni bir rota, yeni bir yöne doğru götürmek istiyoruz. Diğer yaptıklarımızı yapmaya devam edeceğiz. Sorumluluklarımızın bilincindeyiz.''
Dünyada stratejik, etkileri ölçülebilir sosyal yatırım yaklaşımının son zamanlarda öne çıkmaya başladığını, bugün ise gerek Türkiye'de gerekse dünyada vakıfların, kaynakları çerçevesinde irili ufaklı yatırımlar gerçekleştirdiğini ve farklı konulara eğildiğini belirten Sabancı, ''Hiç şüphesiz bu yatırımların hepsi çok değerli. Ancak vakıfları birbirinden ayıran yaptıkları yatırımların miktarları değil, benimsedikleri yaklaşım tarzı ve yaptıkları işlerle yarattıkları değişimdir'' dedi.
Gates Vakfı, Ford Vakfı ve Rockefeller Vakfı'nın belli konularda küresel seviyede liderlikler yaptığını anlatan Sabancı, söz konusu vakıfları bu kadar başarılı ve önemli kılan unsurlar incelendiğinde, finansal büyüklüklerinden ziyade, eğitim, sağlık ve toplumsal kalkınma gibi küresel sorunların çözümüne katkıda bulunmak için benimsedikleri yaklaşım ve yöntemlerin çok büyük önem taşıdığını kaydetti.
Sabancı, ''Bu kurumların her biri toplumlardaki sorunların çözümünde rol oynayabilmek için etki yaratmak amacıyla kurumsal kapasitelerine ve stratejilerine çok büyük yatırımlar yapıyorlar. Biz de Sabancı Vakfı olarak küresel vakıflar seviyesine erişmek amacındayız. Son 2 yıldır yeniden yapılandırmamızı bu hedeflere göre yapıyoruz. Geçtiğimiz yılın sonunda çalışmalarımız sonuçlandı'' diye konuştu.
Bundan böyle var olan yatırımların yanında, toplumda kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılması hedefiyle yeni bir hibe programı başlattıklarını bildiren Sabancı, ''Bu hibe programı ile cesaretlendirmek ve teşvik etmeye çalışıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızda kişilerin, grupların daha farklı, daha iyi olabilmeleri için onlara cesaret vermeye çalışacağız'' dedi.
''5 MİLYON TL'YE YAKIN BİR HİBE VERMEYİ PLANLIYORUZ''
Sabancı, Sabancı Vakfı'nı, bugün ulaşmış olduğu boyut ve birikim itibariyle yeni bir döneme girmeye hazır gördüklerini ifade ederek, bugüne kadar yaptıklarının ve birikimlerinin yeni bir döneme girmeye ve yeni bir strateji yapma konusunda kendilerine cesaret verdiğini, hibe programı ile 5 milyon TL'ye yakın bir hibe vermeyi planladıklarını kaydetti.
Sabancı Üniversitesinin en büyük yatırımları, en büyük sorumluluklarından biri olduğunu vurgulayan Sabancı, Türkiye'nin dünya ile birlikte yakalayacağı nano teknoloji konusu bulunduğunu, 2 gün önce aldıkları bir karar ile Sabancı Üniversitesi'nde nano teknoloji konusunda 50 milyon TL'lik bir yatırım yapma kararı aldıklarını söyledi.
Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi olarak, bu konuda Türkiye'nin iddiasına katkıda bulunmak, liderlik yapmak istediklerini dile getirdi.
''HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMİYORUZ''
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sabancı, her şeyi devletten beklemediklerini ifade ederek, ''Sabancı Vakfı'nın kuruluş temellerinde bu var. Türkiye gelişmekte olan, ihtiyaçları olan bir ülke. Her şeyi devletten beklemeyelim. Biz de yapalım, katkıda bulunalım, fark yaratalım. Bunun üstüne bu yeni dönemde diyoruz ki; daha çok ortak iş yapalım'' şeklinde konuştu.
Yarın Adana'ya gideceklerini ve 11. Adana Tiyatro Festivali'nin açılışını yapacaklarını bildiren Sabancı, şöyle devam etti:
''Bu bizim için bir Sabancı kültürü... Her yaptığımız işten sonra bir değerlendirme yaparız. Bir sonraki seneye, döneme daha iyi nasıl yaparız diye... Adanalılar Tiyatro Festivali'ni benimsediler, seviyorlar. 3 ay önceden biletler satılıyor. Yerel tiyatro festivali olarak başlayan Sabancı Adana Tiyatro Festivali, 4-5 yıl önce uluslararası boyuta ulaştı. Bu uluslararası boyutla geçen yıl bir deneme yaptık. Bir Koreli grubu Atatürk Parkı'nda... Adanalılar sevdiler, alkışladılar. Demek ki bunu daha fazla yayabiliriz. Yarın da bir deneme yapıyoruz. Taşköprü'nün üstünde İspanyol komedyası... Işıklarla güzel bir gösteri olacağını... Toplumsal duyarlılık projelerinde karşılıklı birliktelik var. Siz yapmaya çalışacaksınız ama alan taraf kabul edecek.''