Uludere'de akrabalarını ve arkadaşlarını kaybeden 19 yaşındaki Faruk Encü, hapisten ailesine öyle bir mektup yazdı ki...
Abone olUludere'de taziyeye gelen kaymakama saldıran grupta yer aldığı iddia edilen ve hapse atılan Faruk Encü, her an canına kıyabilir.
Encü, saldırıda ölen Serhat Encü için "İkimizde sözümüzde durmadık ama az kaldı sözümü tutacağım. Sizden isteğim eğer ölürsem 34 mezarın yanına benim mezarımı da kazın. Çünkü kardeşlerimin bu şekilde katledilmesini kabullenmiyorum" ifadelerini kullandı.
34 köylünün hayatını kaybettiği olayın sır perdesi aralanamadı. Sorumluların halen ortaya çıkarılamamasına isyan var. Uludere'ye giden Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan, bu isyana tanıklık etti. Yazar, Encü'nün ailesine yazdığı mektubu taşıdı. İşte o satırlar:
"Sevgili Ailem;
Bu mektubu size Şırnak Kapalı Cezaevi'nden yazıyorum ve hepinizi çok özlüyorum. Biliyorum ki kardeşlerimin acısına benim de acımı eklemişsiniz ama kendinizi üzmeyin. Ben burada iyi olmaya çalışacağım başarabilirsem. Biliyoruz ki bu ülkede öldürülmek ve tutuklanmak kader haline getirilmiş. Ben de kardeşlerim gibi bize dayatılan kaderi yaşıyorum. Hepiniz benim için çok önemlisiniz. Keşke canımdan çok sevdiğim ve her gece birlikte halı sahada top oynadığımız canlarım da burada hapiste olsaydılar da bombalarla parçalanmasaydılar. Ama ne yazık ki insanlıktan nasiplenmemiş kişiler kardeşlerime ölümü, bize burayı reva gördüler. Bazen katledilen kardeşlerim, ağbilerim ve dostlarım gözlerimin önüne geliyorlar ve uyandığımda kendimi çok yalnız hissediyorum. Bazen hapishanenin ışıkları kapanınca kendimi asmak istiyorum. Serhat kardeşim bana söz vermiştin asla birbirimizi bırakmayacaktık ve beraber gözlerimizi kapacaktık bu yalan dünyada. İkimizde sözümüzde durmadık ama az kaldı sözümü tutacağım. Sizden isteğim eğer ölürsem 34 mezarın yanına benim mezarımı da kazın. Çünkü kardeşlerimin bu şekilde katledilmesini kabullenmiyorum. Bazen hayal edip şu demir kapıdan girip "Faruk, niye ağlıyorsun?" demelerini her saat her gün bekliyorum. Öldüğümde belki onların yanına cennete giderim ve eski günlerimizdeki gibi halı sahada top oynar. Eskisi gibi piknik yaparız ve Serhat kardeşim beni yine suya atar ve Hamza kardeşim de yine gülerek sudan çıkmama yardım eder.
Size seslenmek istiyorum ey insanlığını kaybedenler! Ne hakkınız vardı benden bu hayallerimi aldınız? Bize bu acıyı çektirme hakkını nerden aldınız? Ne istediniz o gencecik insanlardan ve hayallerinden, ey insanlığın katilleri! Bu ülkede hak, hukuk ve demokrasiden bahsedenler yaklaşık 50 gün geçmesine rağmen katilleri bulamadınız. Yoksa siz misiniz katiller ki ortaya çıkmıyorsunuz? Ey "ben insanım" diyenler, adalet istiyorum. Adalet Adalet Adalet istiyorum."