BIST 10.017
DOLAR 35,26
EURO 36,79
ALTIN 2.989,80
HABER /  GÜNCEL

32 yıl sonra 12 Eylül izi aradılar!

12 Eylül'de işkence gördüğünü iddia ederek dönemin askeri yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunan şair-yazar Yılmaz Odabaşı 32 yıl sonra muayene edildi.

Abone ol

12 Eylül askeri darbesi sonrasında işkence gördüğünü iddia ederek dönemin askeri yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunan şair-yazar Yılmaz Odabaşı, 32 yıl önce yapıldığı iddia edilen işkencenin izlerinin bulunması için İstanbul Adli Tıp Kurumunda muayene edildi.

Odabaşı, Adli Tıp Kurumundan çıktıktan sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla Yalova Cumhuriyet Savcılığına ifade verdiğini, dönemin işkence izlerinin tespiti için yaklaşık 8 ay önce devlet hastanesine gönderildiğini belirtti. Bu kez de savcı tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edildiğini kaydeden Odabaşı, bu nedenle muayene edildiğini ifade etti.

Başta Kenan Evren olmak üzere, dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak, Diyarbakır İç Güvenlik Amiri Esat Oktay Yıldıran gibi isimler hakkında davacı olduğunu dile getiren Odabaşı, savcının, kendisine işkence yapanları teşhis etmesi, bu konuda isim, unvan ve kanıt sunması gerektiğini söylediğini aktardı.

Kendisine işkence yapanları tespit etmesinin mümkün olamayacağını ifade eden Odabaşı, şöyle konuştu:

''Bizim gözlerimiz bağlıydı. Bu yüzden işkence yapanları görmedik. İşkence yapanlar da delilleri yok etti. Savcı hanımın bana gösterdiği 20'ye yakın siyah-beyaz subay ve er fotoğrafı da fotokopi gibiydi. Göz hatları bile belli olmuyordu. 32 yıl aradan sonra ben siluet halindeki fotoğraftan nasıl teşhis edeyim işkencecileri? Hem ben yapandan çok yaptıranın suçlu olduğuna inandığımı, yaptıranlarla ilgili de Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya, Kemal Yamak ve Esat Oktay Yıldıran gibi isimleri beyan etmiş olmama rağmen bunun kanıt sayılamayacağını söylediler.''

Bu nedenle Adli Tıp Kurumuna gelerek, rapor almak için muayene edildiğini belirten Odabaşı, ''32 yıl aradan sonra ikinci kez, işkence yapılıp yapılmadığına dair Adli Tıp Kurumunda muayene edilmem oldukça tuhaf bir durum. Kimse bunu bireysel bir dava olarak algılamasın. Bu toplumsal bir davadır. Şu anda geçmişe dönük deliller sunamayız. Fakat bize yapılan işkenceler gerçek. O dönemde nelerin olduğunu herkes biliyor. O zaman bizlere yapılan işkencelere dair bireysel kanıtlar istenirse, 12 Eylül'e dair bir dava açılması söz konusu olamaz. Gözünü bağlayarak işkence yaptığı insanda kimse bir kanıt bırakmaz. Çeşitli testlerden geçirildim. Birtakım izlere rastlandı. Artık raporun sonucunu bekleyeceğiz'' şeklinde konuştu.