BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,39
ALTIN 2.941,29
HABER /  GÜNCEL

31 Mayıs 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde Kofi Annan'ın Ruanda ve Bosna sicili, Mısır'ın ikilemi ve Avrupa Komisyonu'ndan 14 ülkeye kemer sıkma tavsiyesi.

Abone ol

Independent gazetesi, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın Şam ziyaretinin başarısızlıkla sonuçlandığını aktarıyor.

Gazete, Annan'ın, altı maddelik barış planını hayata geçirme konusunda Suriye lideri Beşar Esad'ı ikna edemediğini aktarıyor.

Gazeteye konuşan üst düzey Suriyeli muhalif lider Hatim el Mali de Annan'ın planının çıkmaza girdiğini belirterek, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adım atmalı. Bu olmazsa, kendi ordumuzu kurabilmemiz için silah almamıza izin verilmeli" diyor.

‘Annan Bosna ve Ruanda’yı engelleyemedi’

Guardian'da yer alan bir analizde, Birleşmiş Milletler'in Bosna ve Ruanda'daki katliamları engelleyemediği hatırlatılıyor. Gazetenin diplomasi editörü Julian Borger yazısında özetle şöyle diyor:

"Annan ilk kez katliamların ortasında diplomatik nezaketini korumak zorunda kalmıyor. Kofi Annan, Ruanda'da 1994'teki Tutsi soykırımı ve bir yıl sonra Srebrenitsa'da sekiz binden fazla Müslüman erkeğin öldürüldüğü katliamda Birleşmiş Milletler'in barış gücü operasyonlarının başındaydı. İkisinde de Annan'ın komutasındaki Birleşmiş Milletler askerleri o topraklarda olmasına karşın, korumaları altındaki insanların öldürülmesini engelleyemedi."

"Annan 1997'de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olduğu zaman hem Ruanda hem de Bosna'yla ilgili soruşturma başlattı. İkisinde de 'BM sekreteryası katliamları durdurabilmek için daha fazlasını yapabilirdi' sonucuna varıldı. Annan iki olayda da özür dilemesine rağmen diğer yetkililerle birlikte görevinde kaldı."

"Ruanda'daki Birleşmiş Milletler komutanı soykırımdan üç ay önce Annan'a bir faksla tehlikeyi bildirdi ve operasyon için izin istedi. Annan komutana operasyon izni vermedi ve soykırım planlarını hükümete bildirmesini istedi. Komutanın birliklerini takviye talebi de reddedildi, aksine askerlerin sayısı azaltıldı. BM'nin komutana cevabını ilk duyuran kişi olan Amerikalı gazeteci, Birleşmiş Milletler'in Şam'a zayıf ve uysal mizaçlı Annan'ı göndererek fiilen Esad rejimine koruma sağladığını, Suriye'deki Barış Gücü gözlemcilerinin hiçbir işlevi olmadığını söylüyor."

'Taylor’dan sonra sırada Esad var'

Lahey'de dün Sierra Leone'deki iç savaşta isyancılara silah sağladığı gerekçesiyle eski Liberya Cumhurbaşkanı Charles Taylor’ı 50 yıl hapis cezasına çarptıran mahkemenin eski başkanı Geoffrey Robertson, "Şimdi Taylor, sonra Esad" diyor.

Robertson şöyle devam ediyor:

"Adaletin bir hızı var ve Taylor hapsedildi. Onu şimdi başka tiranlar izleyecek. Uluslararası adalet için asıl sorun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki diplomatlar ve siyasetçilerin Suriyeli çocukların evlerinde süngülenmesi emrini verenleri uluslararası ceza mahkemesine göndermeyi reddetmesidir."

‘Kim kazanırsa kazansın istikrar kaybedecek’

Financial Times gazetesi, Mısır'da geçen hafta yapılan başkanlık seçimlerini yorumladığı başyazısında 'Mısır'ın ikilemi: İslamcılar güveni ancak geniş tabanlı bir koalisyonla yeniden tesis edebilirler" diyor.

Yazıda 16-17 Haziran'da yapılacak ikinci turda Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi ile Mübarek döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı, eski Başbakan Ahmed Şefik'in yarışacağı anımsatılarak şu görüşlere yer veriliyor:

"Mısır demokratik yönetim yolunda büyük adımlar atıyor olabilir ama Mısırlıların oylarıyla ortaya çıkan tablo Mübarek'in devrilmesinden sonraki 15 aylık süre içinde artan gerginliği daha da derinleştirecek gibi görünüyor. İlk turda oy kullananların yüzde 50'den fazlası tercihlerini daha ılımlı ya da laik partilerden yana kullanmasına rağmen seçmenler şimdi aşırı uçtaki iki aday arasından seçim yapmak zorunda. Kim kazanırsa kazansın istikrar kaybedecek."

"Mursi'nin kazanması ihtimalinden kaygı duyan iktidardaki askeri konseyin yeni anayasa hazırlanırken cumhurbaşkanının yetkilerini yeniden tanımlamaya hazırlandığı söyleniyor. Bunun Mursi kazanırsa yetkilerini kısmayı hedeflediği belirtiliyor. Bu geriye doğru atılmış bir adım olur ve gerilimi tırmandırabilir. Bir demokraside askerlerin devletin fonksiyonlarına karar verme rolü olamaz."

"Şefik'in seçilmesi daha büyük bir risk. Devrimin yıktığını seçimlerin geri getireceğini söyleyen protestocular birkaç gün önce Şefik'in seçim bürosunu yaktı. Ayrıca İslamcıların kontrolündeki bir parlamentoyla cumhurbaşkanı arasında sürtüşme yaşanması riski var."

‘Kemer sıkma emri’

Financial Times'ta yer alan bir yorumda Fransa'da kemer sıkma önlemlerine karşı söylemiyle seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande'ın etkisiyle Avrupalı liderlerin büyümeye odaklı bir politikadan söz etmesine rağmen Avrupa Komisyonu'nun Fransa, İspanya ve Kıbrıs'a aksi yönde önerilerde bulunduğunu aktarıyor.

Gazeteye göre Avrupa Komisyonu Euro bölgesindeki 14 ülkeden kemerleri sıkmasını istedi. Komisyon, Fransa'dan 2013'e kadar bütçe açığını kapaması için alacağı önlemleri belirlemesini, rekabeti artırmak için işgücü piyasasında yeni düzenlemeler yapmasını isterken bazılarınca kurtarma paketine ihtiyacı olabilecek bir sonraki ülke olarak görülen Kıbrıs'tan emeklilik yaşını yükseltmesi ve vergi kaçağını önlemesi ve bu yılki bütçe açığını kapaması için ilave önlemler alması talep etti.

Gazete, Komisyon'un Fransa'dan talep ettiği önlemlerin yeni cumhurbaşkanının programıyla çelişeceğine dikkat çekiyor.