BIST 9.411
DOLAR 34,42
EURO 36,43
ALTIN 2.843,37
HABER /  GÜNCEL

31 Ağustos 2011 Basın Özeti

Cezayir'in Batı'ya Libya mesajı; NATO'nun Libya'da alması gereken dersler; Times: TSK üzerindeki hakimiyetin son işareti; Sigorta şirketi Türkiye'yi Avrupa'dan çıkardı ve İngiltere'de evsizlik uyarısı.

Abone ol

Bugünkü İngiltere gazeteleri ağırlıklı olarak Libya konusunda değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.

Independent gazetesi muhabiri Robert Fisk Albay Muammer Kaddafi'nin eşi ve çocuklarına sığınma hakkı tanıyan Cezayir'in bu hamlesiyle Batılı ülkelere bir mesaj verdiğini söylüyor.

Fransız uçakları Libya'yı bombaladığı andan itibaren, Cezayirliler için Libya'da olup bitenler, kendilerinin 1954-1962 arasında Fransa'ya karşı verdikleri mücadelenin yeniden yaşanan bir kopyası haline geldi diyen Fisk şöyle devam ediyor:

Cezayir'in Batı'ya Libya mesajı

"Cezayirliler, Batıya, özellikle de Fransa'ya Cezayir ulusal bütünlüğüne karşı duydukları ve 1990 ila 98 arasındaki İslamcı ayaklanma sırasında sarsılan kutsal güvenin Batının vaatleri için peşkeş çekilmeyeceğini göstermek istiyorlar. Cezayirliler, Libya devriminin Batıda destek bulmasının nedeninin, zengin petrol kaynaklarının Kaddafi'nin kontrolünde olması olduğunu düşünüyor. NATO'nun isyancı müttefikleri, Cezayir'in Kaddafi ailesine sığınma vermesine karşı çıksalar da, Cezayir'in insani temellerde Libyalılara sığınma hakkı tanımaya hakkı var."

Gazetenin Trablus'taki muhabiri Patrick Cockburn ise Libya isyanının odağındaki İslamcıların, pragmatik davranarak amaçlarını ılımlılaştırdıklarını yazıyor ve şöyle devam ediyor:

"Bir yıl öncesine kadar İslamcı eğilimleri nedeniyle cezaevinde tutulan İssam'ın şimdi Suk el-Cuma'da bir ilçenin sorumlusu. Sakalım 'İslami olduğu için beni cezaevine koyabilirlerdi' diyor. Libya İslami Mücadele Grubu ve Libyalı İslamcıların Batı karşıtı tutumları, NATO uçakları olmadan Kaddafi'yi yenemeyeceklerini gördüklerinden beri yumuşadı. Ancak bu grupların uzun vadeli amaçlarında bir değişiklik yok."

Financial Times gazetesi, "Libya'dan dersler" başlıklı tam sayfa değerlendirme yazısında, sivilleri Albay Kaddafi'den korumaya yönelik uluslararası operasyonun sonuç verdiğini ancak sürecin müttefikler arası diplomatik sorunları da ortaya serdiğini belirtiyor.

Değerlendirmenin yazarı James Blitz şöyle devam ediyor:

NATO'ya Libya dersleri

"Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa arasındaki ilişkiler Afganistan'daki NATO operasyonu gibi konularda bazı Avrupa devletlerinin katılım sağlamak istememesi nedeniyle son yıllarda oldukça gerilmişti. Ancak Libya operasyonu bu ilişki üzerinde çok daha büyük bir baskı oldu. 28 üyeli NATO'nun itici gücü ABD, başta operasyona destek verip ardından da karadan saldırılara katılmayacağını açıklayarak bazı müttefikleri şaşırtmıştı. Bazı NATO üyeleri operasyona katılmayı tümden reddetti. Bunun sonucunda da İngiltere ve Fransa ittifakı harekete geçirmek için hava operasyonlarına öncülük ettiler."

Financial Times'a konuşan bir İngiliz savunma bakanlığı yetkilisi, Libya'nın ortaya koyduğu askeri derslerden en önemlisinin isyancılardan güvenilir savaşçılar yaratılması olduğunu söylüyor ve bu konuda en büyük takdiri Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin hak ettiğini belirtiyor. İngiliz yetkiliye göre, bu iki ülke isyancıları eğitip, kendilerine gerekli silahları temin edip onların liderleri gibi davranmışlar.

Avrupalılar ise "zayıf ve kaçık bir rakibe karşı küçük bir operasyon için dahi birlik olamadılar." diyor, gazeteye konuşan Kraliyet Birleşik Kuvvetler Enstitüsü Başkanı Michael Clarke.

Times: TSK üzerindeki hâkimiyetin son işareti

Times gazetesi Türkiye'de 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde, tebrikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kabul etmiş olmasının, hükümetin ordu üzerindeki kontrolünün arttığının bir başka işareti olduğunu yazmış.

Gazete, kısa haberinde, subay ve generallerin gözaltına alınmasını protesto eden Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanının istifa ettiklerini de hatırlatıyor.

Gazete ayrıca, bir arka plan bilgisi olarak, Türkiye'de ordunun 1923 yılından beri üç kez darbe yaptığını ve dört hükümeti görevden uzaklaştırdığını da aktarıyor.

Sigorta şirketi Türkiye'yi Avrupa'dan çıkardı

Independent gazetesi, İngiltere'de turizm sigortası alanındaki başlıca firmalardan Post Office'in Türkiye'yi Avrupa sahasından çıkardığını duyuruyor.

Post Office'in bu kararı, tatil sigortasını bu firmadan yaptıran İngilizlerin, Türkiye'ye gitmek için şimdiye kadar olan ücretin yaklaşık iki katı kadar sigorta ücreti ödemeleri anlamına gelecek.

Gazete, Avrupa tatil sigortası yaptırıp Türkiye'ye giden 22 yaşındaki Rebecca Thomas'ın mide rahatsızlığıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra yaklaşık 3500 liralık masrafları sigortasının ödemeyeceğini öğrendiğini aktarıyor.

Rebecca'nın babası, sigorta şirketinin böyle bir karar alma hakkı olduğunu ancak İngiliz turistlerin rağbet ettiği başlıca ülkelerden biri olan Türkiye'nin başka bir kapsama alındığı bilgisinin daha net bir şekilde duyurulmuş olması gerektiğini söylüyor.

Gazete, geçen yıl tatil için Türkiye'ye giden İngiliz turist sayısının 2.7 milyon olduğunu da aktarıyor.

Post Office'in başlıca rakiplerinden InsureandGo ve Columbus, Türkiye'yi Avrupa içinde göstermeye devam ediyor.

Sigorta şirketi, Türkiye ve Mısır'ı Avrupa sigortası kapsamı dışına almakla birlikte, Cezayir, İsrail ve Fas'a Avrupa ülkeleri için belirlenen ücretten sigorta uyguluyor.

Şirketin sözcüsü James Eadie, kararın nedeninin Türkiye'ye giden turistlerin talep ettikleri tazminat masraflarının artması olduğunu belirtiyor.

Türkiye'nin turizm sigorta şirketleri için daha pahalı olmasının nedenleri arasında ülkenin tehlikeli karayollarına sahip olması ve her şey dahil kampanyaları nedeniyle turistlerin alkol kullanımının yüksek olması da sayılıyor.

İngiliz orta sınıfı da evsiz kalabilir

Guardian gazetesinin manşetten verdiği bir haberde İngiltere'de evsizliğin orta sınıflara dahi sıçrayabileceği ifade ediliyor.

Evsizlik üzerine çalışmalar yapan yardım kuruluşu Crisis, ekonomik kriz ile hükümetin refah devletinde yapmakta olduğu kesintilerin gelecek birkaç yıl içinde orta sınıf mensuplarının da evsiz kalmasına neden olabileceğine işaret eden bir rapor yayımlamış.

Guardian gazetesinin gördüğü 120 sayfalık rapora göre, evsiz kalıp da, devletten ev talep eden kişi sayısı geçen yıldan bu yana yüzde 10 artmış. Evsiz kalmalarını engellemek için küçük oteller gibi geçici yerlere yerleştirilenlerin sayısında da yüzde 14'lük bir artış görülmüş.

Yardım kuruluşuna göre hükümet, evsizliğin artışını engellemek için ev yardımlarındaki kesintileri askıya almalı ve toplu konut inşaatı projelerine ağırlık vermeli.

Gazetenin başyazısında ise ev sahibi olmanın giderek solan bir hayal olduğu fikri işleniyor.

Ev sahibi olmanın politikacılar tarafından İngiliz demokrasisinin önemli bir parçası olarak görüldüğünü belirten Guardian, son 40 yılda bu yönde bir siyasi söylem üreten Anthony Eden'dan, David Cameron'a kadar başbakanların adlarını sıralıyor.

Guardian, insanların ev sahibi olmadan da yaşayabilecekleri fikrine alışmalarının mümkün olduğunu, ancak bunun için ev satın almanın alternatifi olan erişilebilir fiyatlarda ev kiralama olanağının mevcut olması gerektiğini de belirtiyor.