BIST 9.660
DOLAR 34,58
EURO 36,25
ALTIN 2.925,26
HABER /  EKONOMİ

30 yıldır tıraşın adı

Türk erkeğinin değişmezleri arasında kendisine özel bir yer edinmiş olan Permatik 30. yılını kutluyor.

Abone ol

Türk erkeğinin vazgeçemedikleri ve değişmezleri arasında kendisine özel bir yer edinmiş olan Permatik 30. yılını kutluyor. Tüketicisi ile arasındaki dostluğu her geçen gün daha fazla güçlendiren Permatik, düzenlediği 30. yıl kutlama davetinde; Türkiye’de tıraş bıçağı pazarını, Türk erkeğini, onun vazgeçilmezlerini ve tıraş alışkanlıklarını anlattı.

30. yılında sokağa çıkarak özel bir çalışmaya imza atan Permatik, Türk erkeğine özgü tanımlar için sözü yine onlara bıraktı. 30 yıldır birlikte olan Permatik ile Türk erkeği, değişmeyen özelliklerini, alışkanlıklarını, zevklerini dile getirdi.

P&G Pazarlama Direktörü Yardımcısı İhsan Karagöz yaptığı konuşmada; “Permatik tarihi, Türk tıraş sektörünün de tarihidir. Bugün var olan pazarın gelişimi, Permatik’in başlattığı kültürün üzerinde yapılanmıştır” diyerek, markanın 30 yıllık serüveninin önemine dikkat çekti.

Türk erkeği ile 1977 yılında tanışan Permatik, bu yıl 30 yaşına bastı. Düzenlediği özel bir organizasyonla 30. yılını kutlayan Permatik, bu özel gününü Türk erkeğine ithaf ettiğini açıkladı. Türkiye’nin ilk “kullan–at” tıraş bıçağı olarak erkeğin hayatında önemli bir yere sahip olan Permatik, Türk erkeğinin tıraş olma alışkanlığında da bir dönüm noktası. 30 yıllık serüven içinde tıraşa adını veren Permatik, sadece ürün kalitesiyle değil, kullanıcısı ile arasında oluşturduğu güven bağıyla da tıraşın adı olarak kabul görüyor. Böylece, yalnızca bir marka değil, Türk erkeğinin tıraş kültüründe babadan oğla, deden toruna aktarılan bir miras olarak değerlendiriliyor. Permatik, 30 yıldır Türk erkeğinin ilk randevusunda, askerliği boyunca, düğününde damat tıraşında, kısaca hayatının en önemli aşamalarında onun yanında.

Türk erkeği ile aynı dili konuşan ve ona 3 farklı ürün çeşidi ile ulaşan Permatik, yıllardır değişmeyen kalitesini, kullanıcısı ile arasındaki duygusal yakınlığı ve pazara kattığı değerleri 30. yıl kutlama davetinde dile getirdi. Toplam 20 markanın yer aldığı Türkiye tıraş bıçağı pazarının kullan-at kategorisinin lideri, Türk erkeğinin tıraş kültürüne ait önemli detayların da altını çizdi.

P&G Pazarlama Direktör Yardımcısı İhsan Karagöz yaptığı konuşmada, Türkiye’de yılda 200 milyondan fazla tıraş bıçağı satıldığını ve bunların %80’inin kullan-at tipi tıraş bıçağı olduğunu belirtti. Karagöz konuşmasında; “100 milyon dolarlık tıraş bıçağı pazarında yaklaşık %41 pazar payı ile lider olan Permatik, 30 yıldır pazardaki konumuyla erkeklerin vazgeçemediği markalardan biri oldu.” dedi. Yapılan araştırmaların tıraş olan ve kişisel bakımına özen gösteren erkeklerin kendilerini daha iyi hissettiğini ortaya koyduğunu söyleyen Karagöz, “Türk erkeğini tıraşa ve kişisel bakıma daha fazla özendirmek ve erkeğin iyi görünmesini, kendini iyi hissetmesini sağlamak gerek” dedi.

İşte “Tıraşın Adı” Permatik ve Türk Tıraş Kültürünün bugünü:

30 yıldır Türk erkeğinin en iyi bildiği markalardan biri olan Permatik, bu sene 30. yıl kutlaması çerçevesinde yayımladığı reklam filmini 1977’de yayımlanan orijinal Permatik reklam filmlerinden esinlenerek oluşturdu. 2000’li yıllardan başlayarak her karede birer adım geriye giderek o dönemi yaşatan reklam görüntüleri, “Erkek cesurdur, erkek centilmendir, erkek arkadan konuşmaz, erkek babadır” gibi Türk erkeğinin değişmez özelliklerini vurguladı.

Tüketicisini sürekli takip edip, onu yakından tanıyarak tıraşın adı olmuş marka, 30 yıllık deneyim ile Türk tıraş kültürü hakkında ilginç bilgiler aktardı. P&G tarafından yaptırılan Ulusal Tüketici Çalışması (National Consumer Study-NCS-2006), Türk tıraş kültürünü ortaya koyan önemli sonuçlar veriyor.

Jenerik Marka Permatik:
Tıraş bıçağı markalarının farkındalık oranı karşılaştırıldığında, % 96’lık bir payla Permatik en iyi bilinen marka olarak dikkat çekiyor. % 78’lik bir oranla da en çok denenen marka olduğu görülüyor. Pazarda klasik tek bıçaklı, çift bıçaklı Permatik Platin ve Permatik Banyo olmak üzere 3 ürün çeşidiyle yer alan ve 30 yıldır Türk erkeğinin hayatında olan Permatik, reklamlarında ünlü kullanan ilk marka. Markanın, 1977’den itibaren yayımlanan ilk reklamlarında Ayhan Işık, Türkan Şoray gibi Türk sinemasının kilometre taşları olmuş isimler rol aldı.

Türk Erkeği, Avrupa ülkelerine oranla tıraş olmak için daha az ayna karşısına geçiyor:
Bugün Türkiye’de tıraş kültürü, ıslak tıraş üzerine kurulu. Çünkü Türkiye’de tıraş olan 19 milyon erkekten, 18 milyonu ıslak tıraşı tercih ediyor. Islak tıraş olma oranındaki eğilim, pazarın gelişmekte olduğunu da gösteriyor. Türk erkeğinin tıraş olma sıklığı ise haftada 2.2. Oysa Avrupa’da bu oranın haftada 5 hatta 6 olduğu belirtiliyor. Türk erkeklerinin sadece % 4’ü her gün tıraş oluyor. Türk erkeklerinin % 36’sı “Çünkü işim her gün tıraş olmayı gerektirmiyor” diyerek duruma açıklık getiriyor. Bu da Türkiye’deki erkeklerin büyük bir çoğunluğunun serbest meslek yaptığı veya işi gerektirmediği sürece tıraş olmak zorunda hissetmediğinin bir göstergesi. Avrupa ülkelerinde bu durum biraz daha faklı. Yer yer haftada 6’nın üzerine çıkan tıraş olma sıklığı, Avrupa’da erkeklerin iş zorunluluğundan bağımsız olarak, hafta sonu dahi tıraş olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de Pazartesi tıraş olunuyor:
Türkiye’de tıraş olmak için en çok tercih edilen gün % 42’lik bir oranla Pazartesi. Haftanın her günü tıraş olanlar ise sadece % 4 oranında.

İş yaşamı erkeğin tıraş alışkanlığında önemli bir etken. Resmi bir ofiste çalışan ve formal kıyafetler giyen erkeklerin % 14’ü her gün tıraş oluyor. Resmi olmayan ofislerde çalışan ve daha rahat kıyafetler tercih eden erkeklerde bu oran % 3’e düşüyor.

Kullan-at bıçakların bölgeler üzerindeki dağılımına bakıldığında Türkiye’de % 26’lık payla en çok Marmara bölgesi kullan-at bıçakları tercih ediyor. Bunu %15 ile Ege ve Akdeniz bölgeleri izliyor. Kullan-at ürünlerinin ülke genelindeki marka paylarına bakıldığında; Permatik % 41’lik payla lider marka.

Tıraşla ilgili bilinmeyen detaylar:
Bir erkeğin yüzünde ortalama 30 bin sakal kökü var. Her bir sakal teli ise ayda yaklaşık 1.3 santimetre uzuyor. Bir sakal teli, aynı kalınlıktaki bir bakır telin direncine sahip.. Buna rağmen
ıslak tıraş olanların üçte biri, kullandıkları bıçağı değiştirmeden önce aynı bıçağı 10 kez kullandıklarını belirtiyor. Pek çok kullanıcı tıraş bıçağı ancak körelince yenisini almayı tercih ediyor. Banyodan sonra yapılan ıslak tıraş, yüz ve sakal telleri nemlendiği için daha kolay olmasına rağmen, Türk erkekleri çoğunlukla duş almadan veya banyo yapmadan önce tıraş olmayı tercih ediyor. Erkekler tıraş bıçağını temizlerken lavabonun kenarına vuruyor. Oysa bu tıraş bıçağının ömrünü kısaltıyor.

Daha çok eşlerinin etkisi altında kalan diğer ülkelerin aksine Türk erkekleri tıraş bıçaklarını kendileri satın almayı tercih ediyor. Türk erkeği tıraş bıçağını planlı ve düzenli biçimde alıyor. Seçimlerinde marka tercihi de önem arz ediyor. Permatik kullanıcılarının % 98’i kendi tıraş bıçağını kendisi alma taraftarı.

Sokaktaki adam kendini nasıl ifade ediyor?

30. yıl kutlamaları için özel bir çalışmaya imza atan Permatik, sokağa çıkarak Türk erkeğini kendi ağzından dinledi. Permatik mikrofonuna konuşan Türk erkeği kendini anlattı. İşte bu çalışmadan ortaya çıkan bazı sonuçlar:

“Evlenmeden olmaz…”
Türk erkeği, kendini toplumun örf ve adetlerine bağlı, aile ilişkileri konusunda hassas olarak tanımlıyor. Aile kavramının çok önemli olduğu ülkemizde evlilik kurumu da Türk erkeği tarafından kutsal olarak tanımlanıyor. Permatik mikrofonuna konuşan Türk erkeklerinin sözleri de evliliğin onlar için ne kadar önemli ve hatta “şart” olduğunu ortaya koyuyor. Her ne kadar kimileri “haytalık yapmaya devam etme”nin Türk erkeğinin bir parçası olduğunu iddia etse de, hemen hepsi zamanı geldiğinde evliliğin, özellikle çocuk sahibi olmak için zorunlu olduğu görüşünde birleşiyor. Evlilik olmadan beraber yaşamak, çocuk sahibi olmak çok da kabul edilebilir bir durum değil Türk erkeği için. “Hepimiz bekar olduk” diyerek gururla ev işi becerisi olduğunu dile getiriyor fakat evlilikle birlikte ütü, yemek gibi ev işlerinin kadının işi olduğunu ve bu işlerde eşine yardımcı olmadığını söylüyor Permatik mikrofonuna Türk erkekleri. Zaman zaman pişmanlık duysa da evlenmiş olmaktan memnun ve evliliği herkese tavsiye ediyor. Hatta “kadın dırdırı”ndan yaka silkse de “onlarsız hayat bomboş olur, tadı tuzu kalmaz” diyecek kadar da samimi sokaktaki Türk erkeği. Sonuç olarak Türk erkeği diyor ki: Evlenmeden olmaz!

Türk erkeği son sözü söyler
Farklı yaş ve meslek durumlarına göre erkekler farklı davranış tarzı sergileyip, farklı tarzlara sahip olabiliyor. Kendi tarzına müdahale edilmesinden de çok hoşlanmıyor. Giyimini, saçını sakalını, gittiği yerleri eşinin ya da kız arkadaşının kararlarına göre değiştirmek onlar için zor. Ancak şu noktayı da belirtmeden geçemiyorlar: “Seviyorsam eşimin, kız arkadaşımın isteğine uyarım.” Tabii, bu istekler onların erkeklik tanımı dışına çıkmadığı sürece… Örneğin; transparan gömlek ya da yırtık kot giymeye, takıp takıştırmaya şiddetle karşı çıkıyorlar. Türk erkeği, “kadın kadın gibi, erkek erkek gibi giyinmeli” diyerek son noktayı koyuyor.

Türk erkeği, kararlarını alırken de son sözü kendi söylemekten yana. Sadece evle ilgili durumlarda -ev kadının sorumluluğunda görüldüğü için- kararlar ona bırakılabiliyor. Eşinin, kız arkadaşının kararlarına saygı göstermesini bilen Türk erkeği, dışarıya karşı son sözü söyleyen oluyor. Erkeğin sözü geçer anlayışı, yetiştirilme tarzı ve aile yapısından kaynaklanıyor.

Romantik değil ama duygusal
Türk erkeği duygularını göstermekte pek başarılı değil. Sevgisini ifade etmek için duygu yüklü şiirler yazmak ya da okumak, şarkı söylemek, iltifatlar etmek, güzel sözler sarf etmek Türk erkeği için biraz zor. Bu, yapmayı istemediğinden değil, duygularını çok da açığa çıkartamamasından kaynaklanıyor. Sevgisini dile getirmek yerine davranışlarıyla sergilemeyi tercih ediyor. Ancak özellikle evlilik öncesi daha romantik, daha duygusal olabiliyor ve bunu gösterebiliyor.

Teknolojinin takipçisi değil
Hayatın her noktasında kendini göstermeye başlayan teknoloji, sadece işyerlerinde değil evlerdeki pek çok eşyada da kullanılıyor. Türk erkeği için teknoloji gerekli ve hayatı kolaylaştıran bir şey olmakla birlikte çok yakından takip ettiği bir kavram değil. Örneğin herkesin cep telefonu var ama mp3 çalar gibi kişisel zevklere yönelik teknolojik yenilikleri takip etmiyor, kullanmıyorlar. Kiminin gerekçesi ekonomik durum, kimininki zaman yokluğu, kimininki ise ilgisizlik…

Tıraş olmak temizliktir…
Islak tıraş olma geleneğinin sürdüğü ülkemizde erkekler tıraş olmayı ihmal etmiyor. Bazıları kendi tıraş olmayı tercih ederken bazıları da farklı sebeplerle berbere gitmeyi seçiyor. Türk erkeği daha çok “temizlik” duygusundan dolayı tıraş oluyor. Tıraş olduklarında daha temiz, daha bakımlı göründüklerini düşünüyorlar. Tabii karşı cinsin ilgisini çekmek de tıraş olmaları için önemli bir etken. Örneğin bir ilk buluşma randevusuna tıraşsız gitmiyorlar. Çünkü ilk izlenim çok önemli. Bazıları için tıraş olmak, bir zevkten öte iş icabı zorunluluk halini de alabiliyor. Sakal ya da bıyık da bıraksa bir erkek, tıraşını ihmal etmiyor. Saç sakal bıyık tercihinde eşinin, kız arkadaşının isteklerini dikkate alsa da kendi tarzını uyguluyor.

Dürüsttür, koruyucudur, sahiplenir…
Kendisiyle ilgili değişmezleri bir kere daha Permatik mikrofonuna söyleyen Türk erkeği bazı yönleriyle dikkat çekiyor.. Kendini “Türk erkeği dürüsttür, yalan söylemez” olarak tanımlıyor. Ayrıca, Türk erkeği koruyucudur, sevdiklerini sahiplenir, zaman zaman da kıskançtır. İstediği zaman Türk erkeğinin başaramayacağı şey yoktur çünkü Türk erkeği cesurdur. Ailesine bağlılık da, evlilik mutlaka olmalı diyen Türk erkeğinin en önemli hasletlerinden biri.