Kapı zilini çaldığı eve girdi... 30 yaşındaki kadına tecavüze kalkıştı... Kadın, tecavüz etmesin diye 30 TL verdi ama bu parayı da az buldu ve...
Abone olBursa'da kapı zilini çalıp girdiği evdeki 30 yaşındaki E.A.'ya tecavüz etmek isteyen ve bağırıp yardım istemesi üzerine 8 yerinden bıçaklayıp 30 TL parayı alarak kaçtığı öne sürülen 21 yaşındaki Kenan Haymana'nın 45 yıl hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Mahkemede ifade veren E.A., kendisine tecavüz etmemesi için teklif ettiği 30 TL parayı az bulan sanığın, boğuşma sırasında kendisini 8 yerinden bıçakladığını söyledi.
Bursa'nın Gürsu İlçesi'nde geçen Eylül ayında zilini çaldığı kapının açılması sonucu kendisini karşılayan E.A.'yı bıçakla tehdit edip eve giren ve daha sonra evdeki tecavüz etmek isteyen Kenan Haymana, kendisine direnen kadını 8 yerinden bıçaklayıp kaçtı. Hakkında, ‘Silahlı tehdit', ‘Adam öldürmeye teşebbüs', ‘Cinsel istismar' ve ‘Yağma' suçlarından toplam 45 yıla kadar hapis cezası istenen Kenan Haymana'nın yargılanmasına Bursa 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
İlk duruşmada ifade veren E.A., sanığın 7 yaşındaki yeğeninin gözleri önünde kendisine tecavüz etmek istediğini ve bıçakladığını, onu kesinlikle affetmeyeceğini söyledi. Olay günü saat 11.00 sıralarında evlerinin kapı zilini iki kez çaldığını söyleyen E.A., şöyle dedi:
“İlk geldiğinde kapıyı yeğenim H. açtı. Kimi aradığını sorduğumda bana, ‘Kenan Serdar burada mı yaşıyor?’ diye sordu. ‘Hayır’ dedim. 15 dakika sonra zil tekrar çaldı. Satın aldığımız mobilyaları monte etmesi için usta bekliyordum. Kapıyı açtığımda aynı kişi karşımda duruyordu. Bu kez bana, ‘Serdar burada oturuyormuş. Neden yalan söylüyorsun’ diyerek elindeki bıçağı boğazıma dayayıp zorla eve girdi. Kapıyı kapattı. Kapının arkasına geçip pantolonumu çıkartmamı istedi. ‘Ramazan günü böyle şey olur mu?’ diyerek yalvardım. Bu sırada vücudumu ellemeye başladı. Kendisine, ‘Sana para vereyim beni bırak’ dedim. O anda kabul etti. Cüzdanımı verdim. İçersindeki 30 TL'yi aldı ve ‘Bu kadar mı?’ diyerek çıkıştı. Ben de kendisine direndim. Yere düşünce bıçağı 8 yerimden sapladı. Kaçmaya başladı. Sürünerek balkona çıkıp bağırıp yardım istedim. Sonra da yakalandığını öğrendim.”
Duruşmada hazır bulunan ve kendisine yöneltilen suçlamayı kabul etmeyen Kenan Haymana, kendisini suçlayan E.A.'yı tanımadığını öne sürdü. Haymana, olay günü, birlikte oturduğu arkadaşı İlyas Keser'in kendisine birinden alacağı olduğunu ve parayı birlikte almaya gitmek istedriklerini söylediğini belirterek şöyle dedi:
“İstiklal Mahallesi'ndeki bir binanın önüne gittik. İlyas'a ‘Sen git al, ben kapıda bekliyorum’ dedim. Yaklaşık 10 dakika sonra arkadaşım koşarak indi. Gömleğinde kan lekeleri vardı. Ardından birileri çıktı. Birlikte koşmaya başladım. Ben yol kenarında dururken İlyas izini kaybettirdi. Polisler gelip beni yakaladı. İddia edildiği gibi Elif Aydın'ı bıçakla etkisiz hale getirip tecavüz girişiminde bulunmadım, parasını almadım, onu bıçaklamadım. Masumum.”
Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin giderilebilmesi amacıyla davayı erteledi.
"FUHUŞ ŞİFRESİ KAR GELİYOR"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
İstanbul Taksim'de bir eğlence mekanına yapılan operasyonda fuhuş ve fuhuşa aracılık yaptıkları iddia edilen 15'i kadın 25 kişi gözaltına alındı.Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği'ne bağlı ekipler, Taksim Talimhane Caddesi'ndeki bir diskotekte fuhuş pazarlığı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti.
Müşteri gibi içeri giren biri kadın 3 polis, garsonlara bahşiş verip sahnede dans eden kadınlardan birini masalarına çağırdı.Yapılan fuhuş pazarlığının ardından polislerden biri dışarıda güvenlik önlemi alan meslektaşlarını telefonla arayıp, "Kar geliyor. Yolda gizli buzlanma var. Yavaş gelin" diyerek baskın için start verdi.
Yapılan baskında 15'i yabancı uyruklu kadın 25 kişi gözaltına alındı.Şüpheliler, hastanede yapılan sağlık kontrollerinden sonra Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi.Kadınların, işlemlerin ardından sınırdışı edileceği, fuhuşa aracılık yaptığı belirtilen kişilerin ise savcılığa sevk edileceği söylendi.
"GÖNÜL İLİŞKİMİZ VARDI, TECAVÜZ ETMEDİM"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Samsun'da özel bir işyerinde servis şoförü olarak çalışan evli ve 2 çocuk babası 31 yaşındaki Erol K., aynı işyerinde çalışırken arkadaş olduğu nişanlı 20 yaşındaki kızı kaçırıp tecavüz etmek suçundan tutuksuz yargılandığı davada, tecavüz iddiasını reddetti. Erol K. genç kızla gönül ilişkisi yaşadıklarını, ancak tecavüz etmediğini ileri sürdü. Duruşmaya katılan S.D. ise, “Beni teyzesinin evine götürdü. Karşı çıkmama rağmen benimle zorla ilişkiye girdi” diyerek şikayetçi oldu.
Bir fabrikanın muhasebe servisinde çalışan ve nişanlı olan S.D., geçen nisan ayında savcılığa ailesiyle birlikte polise başvurarak, fabrikanın servis şoförü evli ve 2 çocuk babası Erol K. tarafından kaçırıldığını, Erol K.'nin uygunsuz fotoğraflarını çekip, kendisini şantaj yaparak 2 kez zorla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. Ailesinin, “Kızı getir. Sonra da gel iste. Sana vereceğiz” demesi üzerine Erol K.'nin kendisini ailesine teslim ettiğini öne sürdü.
Şikayet üzerine kısa süre sonra yakalanan ve nöbetçi mahkemeye çıkarılan Erol K., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hakkında Samsun 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘hürriyetten yoksun bırakma, şantaj ve cinsel saldırı’ suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
‘SEVİŞTİK AMA İLİŞKİYE GİRMEDİK’
Dün Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan Erol K., genç kızla gönül ilişkisi yaşadıklarını belirterek kendini şöyle savundu:
“Aynı yerde çalıştığımız için birbirimizi tanıyorduk. Geçtiğimiz Ocak ayında da aramızda gönül ilişkisi başladı. İş haricinde zaman zaman başka yerlerde buluşup görüşüyorduk. Fotoğrafları da bu zamanlarda çektirdik. Uygunsuz hiçbir şey yoktur. Kendisini şantaj yapmadım. Birkaç kez teyzemin evine gittik. Burada seviştik ama ilişkiye girmedik. Benim evli olduğumu biliyordu. Birlikte karar alıp kaçtık. Her şey onun gönlüyle olmuştur. Zorla bir şey yapmadım.”
‘ZORLA SOYUP FOTOĞRAFIMI ÇEKTİ’
Duruşmaya katılan S.D ise, sanığın kendisini zorla kaçırdığını ileri sürerek şunları anlattı:
“Olay akşamı herkesi evine bıraktıktan sonra beni teyzesinin evine götürdü. Bir şey alacağını söyledi. Sonra beni de eve davet etti. Zorla belden üst tarafımı soyup fotoğraf çekti. Daha sonra da benimle zorla ilişkiye girdi. Karşı koymaya çalıştım ama başarılı olamadım. Daha sonra da babamı arayıp ‘kızını bana vereceksin yoksa fotoğraflarını herkese yayarım’ dedi. Babam beni vereceğini söyleyince, eve gitmeme izin verdi. Beni zorla kaçırmış ve tecavüz etmiştir.”
Mahkeme, gelmeyen tanıkların dinlenmesi ve genç kızın olaydan sonra ruh sağlının bozulup bozulmadığının araştırılması için duruşmayı erteledi.
"CİNAYET SONRASI ACI TELEFON: KIZINIZI BEN ÖLDÜRDÜM"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde bir motelde ölü olarak bulunan 27 yaşındaki Gülşen Altürk'ün katil zanlısı olarak aranan Mahmut A.'nın, olaydan sonra Altürk'ün ailesini arayarak, "Kızınızı ben öldürdüm" dediği öğrenildi.
Erdemli'nin Ayaş Beldesi'nde bir motelde 9 Aralık'ta meydana gelen olayda Muğla Üniversitesi'nde sekreter olarak çalışan Altürk'ün cesedi 2'inci kattaki odasında bulunmuştu.
Olay sonrası yapılan incelemede Altürk'ün, 4 yıldır birlikte olduğu Mahmut A. ile birlikte motele geldiği, genç kızın cesedinin bulunmadan katil zanlısı olarak aranan Mahmut A.'nın motelden ayrıldığı belirlendi. Motelden ayrıldıktan sonra kayıplara karışan Mahmut A.'nın, Gülşen Altürk'ün ailesini telefonla arayarak "Alo kızınızı öldürdüm" diye haber verdiği öğrenildi.
Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma devam ederken, kızın içtiği suya veya içkisine zehir konularak öldürüldüğü sanılıyor. Kesin ölüm nedeni Adana Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek sonuçla belirlenecek. Polis, her yerde Mahmut A.'yı arıyor.
"YAŞLI KADINI BAKICI MI ÖLDÜRDÜ?"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Acıbadem, Faik Bey Mescidi sokak Numara 26'daki Özer apartmanda saat 18.00 sıraları bakıcısıyla birlikte yaşayan Neriman Şit (85) komşuları tarafından boğazı kesilmiş halde bulundu.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan müdahalenin ardınan yaşlı kadının hayatını kaybettiği belirlendi.
Gürültü yüzünden Şit'in oturduğu daireye gelen bina sakini Cumhur Yağcı, bakıcı Derya Aktaş'ın koşarak binayı terk ettiğini ve dışarıda bekleyen bir otomobil ile uzaklaştığını söyledi. Şit'in bakıcıdan menun olduğunu hiç şikayet etmediğini söyleyen Yağcı "Binadan yalın ayak koşarak çıktı. Kardeşim bekliyor dedi. Araca binip gitti." diye konuştu.
Bu arada Neriman Şit'in öldürüldüğü haberini alan bazı komşuları fenalaştı. Olay yerindeki incelemeler devam ediyor.
CİNAYET ZANLISI BAKICI YAKALANDI
Kadıköy'de bakımını üstlendiği 85 yaşındaki Neriman Şit'i öldürdüğü iddia edilen Derya Aktaş olaydan 3 saat sonra Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi'ndeki evinde yakalandı. Sorgulanmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen Derya Aktaş'ın psikolojik rahatsızlığı olduğu ortaya çıktı. Aktaş, şubeye girerken "Ben Allah anayım" dedi. Öldürülen Neriman Şit'in yakınlarının da psikolojik sorunları olan birini işe aldıkları gerekçesiyle bakıcıyı tuttukları firmadan şikayetçi oldukları belirtildi.
"TECAVÜZ MAĞDURU ENGELLİ KIZIN AİLESİNİN RAPOR İSYANI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Adapazarı'nda 3 ay önce, 29 yaşındaki engelli kızlarının tecavüze uğradığını öne sürerek Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan komşuları E.Y.'den, karşılaştırma için alınan sperm örneği raporu Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan hala gelmedi. Duruma isyan eden baba İlhan G., kızına tecavüz ettiğini öne sürdüğü şüphelinin komşusu olmasından dolayı hergün yüzyüze baktıklarını ve bunun büyük bir utanç olduğunu söyledi.
İlhah G. ve eşi Ü.G., 10 Eylül'de Ramazan Bayramı'nın ikinci günü bayramlaşmak üzere engelli kızı H.G.'yi komşularına bırakarak, Yazlık Mahallesi'ndeki akrabalarına ziyarete gitti. İddaya göre, evde bulunan E.Y., babasının bıraktığı engelli genç kıza tecavüz etti. Bayram ziyaretinden dönüp durumu öğrenen baba İlhan G., savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan E.Y., sorgusunun ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılırken, H.G.'nin üzerinde bulunan sperm örneklerinin yanı sıra E.Y.'den alınan örnek, karşılaştırılması için Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ancak Adli Tıp Kurumu'ndan, 3 aydır sperm örneklerinin şüpheliye ait olup olmadığına dair rapor gelmedi.
Baba İlhan G., şüpheli E.Y. ile komşu olduklarını ve yüzyüze baktıklarını belirterek öfke içinde şunları söyledi:
“Kızım 2 kez, 6 kişinin arasından zanlıyı teşhis etti. Ancak delil yetersizliğinden bu kişi serbest bırakıldı. Şimdiye kadar buralarda görünmüyordu. Tekrar mahalleye gelmiş. Bu beni çok rahatsız etti. Onunla karşı karşıya gelip farklı bir şey gelişirse bunun sorumlusu kim olacak? Ben bir insanım ve ve nereye kadar sabredeceğim? Bazı şeylerden endişe duyuyorum. Bir an önce raporun gelmesini, eğer bu kişi suçlu ise adaletin yerini bulmasını istiyorum.”
Anne Ü.G. ise çocuğunun başına gelen olaydan dolayı büyük üzüntü duyduğunu ve çok yıprandığını belirtti. Çocuğunun yanı sıra kendisinin de psikolojik tedavi gördüğünü, ayrıca sıkıntı sebebiyle midesinden de rahatsızlandığını belirterek, “Hiç huzurlu değilim. Bu adam hala dışarıda geziyor. 3 aydır bu mesele çözümlenemedi. Bu, bana seneler gibi geliyor. Bir an evvel adaletin yerini bulmasını istiyorum. Çok huzursuzum. Çok yıprandık. 29 yıldır çocuğumu sadece 1.5 saat birisine emanet ettim. Başımıza bu iş geldi” diye konuştu.