BIST 9.586
DOLAR 33,99
EURO 37,83
ALTIN 2.828,27
HABER /  GÜNCEL

3 Temmuz 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah; İngiltere'nin AB üyeliğinin referanduma sunulması, Türkiye'nin Suriye ile ilişkisi ve Almanya istihbarat şefinin istifasıyla ilgili haberler öne çıkıyor.

Abone ol

İngiltere'nin Avrupa Birliği üyeliğinin tartışılmaya başlanması bu sabah İngiliz gazetelerinde geniş yer buluyor.

Telegraph, İngiltere'nin Avrupa Birliği üyeliğinin referanduma sunulması konusunda parlamentoda soru yağmuruna tutulan Başbakan David Cameron'ın halkoylaması için şu anın doğru zaman olmadığını söylediğini yazıyor. Gazete, beş bakan yardımcısının Cameron'a yazdıkları mektupta İngiltere'nin AB üyeliğinin halkoyuna sunulması için hazırlıklara şimdiden başlanmasını istediklerini hatırlatıp, Başbakan'ın buna cevap olarak Birlik'ten ayrılmanın ülke için iyi olmayacağını söylediğini belirtiyor. Aynı haberi ele alan Guardian ise Başbakan Cameron'ın dün parlamentoda yaptığı konuşmada İngiliz halkının er geç İngiltere'nin AB'de kalıp kalmamasına karar vereceğini, ama Euro bölgesinde yaşanan hızlı değişimlerden dolayı bu kararın şimdi verilemeyeceğini açıkladığını aktarıyor.

Independent'da yazan Ben Chu ise konuyu daha derinlemesine ele alıp "İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılsa ne olurdu" sorusuna yanıt arıyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda ülkenin yine de Avrupa piyasasına ürün ihraç edebileceğini ama ticaret kuralları daha fazla değiştiremeyeceğini belirten Chu, piyasadaki talep seviyelerine bakılırsa Avrupa'dan gelen lüks eşyaların ithalatında değişiklik olmayacağını söylüyor. Independent'daki makale İngiltere'nin Avrupa Birliği ile siyasi ilişkisini şöyle özetliyor: "Avrupa, İngiltere'den daha sosyal demokrat. Solcular, ülkeyi bu yöne iteceğinden, Birleşik Krallık'ın üyeliğinin devam etmesini istiyor. Sağcılar ise Avrupa'nın İngiltere'nin sosyal ve ekonomik özgürlüklerini baltaladığını düşünüyor."

'Türkiye doğru tarafı seçti'

Türkiye'nin Suriye'yle ilişkisi gündemdeki yerini koruyor. Bu konu bu sabah Times'ın yorum sayfalarında. Gazeteye bir makale yazan Mustafa Akyol, "İslam ve insan hakları bir arada olabilir: ülkem Arap Baharı'nda doğru tarafı seçti" diyor. Akyol makalesinde, diktatörlük olan komşularla bile geçmişte "komşularla sıfır problem" politikasının benimsendiğini, ama mesele halkların özgürlüğü olunca Türkiye'nin bunu destekleyerek İslamiyet ve insan haklarının bir arada olabileceğini kanıtladığını yazıyor. Akyol, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusunda hâlâ eksiklikler yaşanmasına rağmen bölgedeki diğer Müslüman ülkelere kıyasla daha ileri bir seviyede olduğunu; ve bu ortak Müslümanlığın da Türkiye'yi Arap Baharı bakımından örnek alınan ülke haline getirdiğini söylüyor. Times gazetesine çıkan makale şöyle sonlanıyor: "Bosna'da da görüldüğü gibi uluslararası toplum çoğu zaman beceriksiz ve güçsüz olabildiğinden, Türkiye'nin İngiltere gibi Nato müttefikleriyle beraber Suriye konusunda daha kuvvetli bir tutum takınması gerekiyor. Bu sayede Türkiye'nin kâğıttan kaplan olmadığı; özgürlüklerin ve masum canların yanında olan bir Müslüman ülke olduğu kanıtlanacak."

Almanya istihbaratında skandal

Almanya istihbarat kurumunda görevli üst düzey bir ajanın neo-Nazi hücreleriyle ilgili bilgileri kasten imha ettiğinin ortaya çıkmasıyla kurumun başkanı Heinz Fromm'un istifa etmesi Independent gazetesinin dünya haberleri bölümünde manşetten aktarılıyor. Soruşturma konusu olan hücrenin yedi yıl boyunca büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu on kişiyi öldürdüğünü hatırlatan gazete, zamanında Alman polisinin bu cinayetleri neo-Nazilerin değil, Türk toplumu içindeki çetelerin işlediğine inanmış olduğunu ekliyor.

Independent, 63 yaşındaki Heinz Fromm'un çalışanların yedi istihbarat belgesini imha etmesinin, bilgisayar dosyalarına çok önemli bilgilerin girilmemesinin ve neo-Naziler hakkında yapılan soruşturmada üstlerine yalan söylemesinin sorumluluğunu üstlendiğini belirtti. Guardian ise Fromm'un "Görevim boyunca hiç böyle bir olayın yaşandığını görmedim. Bu olay bize duyulan güveni sarsarken kurumun itibarına büyük zarar verdi" dediğini yazıyor.

Afganistan'da İngiliz askerleri öldürüldü

Afganistan'da bir polisin üç İngiliz askerini öldürmesi gazetelerin ana sayfalarında yer alıyor. Telegraph, tetiği çekmeden önce Afganistalı polis memurunun İngiliz askerleriyle hararetli bir tartışmaya girdiğini söylüyor. Gazetedeki haber şöyle devam ediyor: "Yerel kuvvetlerle ilişkiler kötüleşirken yaşanan bu olay sonucunda bu sene ülkede hayatını kaybeden İngiliz askerlerinin çeyreği -yani 7'si- Afganistanlı askerler tarafından öldürülmüş oldu. Vurulan Afgan polis memuru gözaltına alındı. İngiltere böylece Afganistan'da toplam 422 askerini kaybetmiş oldu."

Aynı konuda Independent ise Afganistanlı askerlerin İngiliz askerlerine ateş açmasının "korkulur derecede sık yaşanır hale geldiğini" belirtiyor ve bu olayların Nato'nun ülkeden çekilme planlarını baltalama ihtimali olduğunu yazıyor.

Woods Türkiye yolunda

Times Gazetesi spor sayfasında dünyaca ünlü golf oyuncusu Tiger Woods'un Cumartesi günü kazandığı bir turnuvadan hemen sonra Türkiye'de yapılacak bir turnuvaya adının yazıldığını aktarıyor. Türk Hava Yolları Dünya Golf Finallerinin "pek çok turnuva düzenleyicisinin kıskanacağı bir sahada" yapılacağını yazan Times, turnuvaya Tiger Woods'un yanı sıra Rory McIlroy, Luke Donald, Lee Westwood ve daha bir çok ünlü ismin katılacağını belirtiyor. Times turnuvanın 8 - 12 Ekim tarihleri arasında oynanacağını belirtirken, büyük ödülün de 1.5 milyon dolar olacağını aktarıyor.