İngiltere'de gazeteler bugün Türkiye'de TSK mensuplarının yargılandığı davalarla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu iddialarına, ve İngiltere'de eski Başbakan Thatcher döneminden kalan yeni belgelerin açıklanmasına yer veriyor.
Abone olİngiltere'de gazeteler bugün Türkiye'de Genelkurmay Başkanlığı'nın TSK mensuplarının yargılandığı bazı davalarla ilgili suç duyurusunda bulunduğu iddialarına, İngiltere'de eski Başbakan Thatcher döneminden kalan yeni belgelerin açıklanmasına ve eski İsrail başbakanı Ariel Sharon'un sağlığına ilişkin haberlere yer veriyor.
Times gazetesi, "Erdoğan askeri davaları yeniden açması için baskı altında" başlığının altında "Türk ordusunun Başbakan Erdoğan'ın içinde bulunduğu kargaşayı fırsat bilip yüzlerce ordu mensubunun hapse atılmasıyla sonlanan tartışmalı davaların yeniden açılmasını istediğini" yazıyor.
Haber şöyle devam ediyor: "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Genelkurmay Başkanlığı 'derin devlet' davalarında sunulan kanıtların sahte olduğunu iddia etti.
Bu adım, hali hazırda devletin üst seviyelerinde yolsuzluk yapıldığı iddialarıyla boğuşan ve yargı makamları içindeki gruplarla açıklıkla kavgalı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı daha da baskı altına aldı.
(…) [Ergenekon ve Balyoz davaları], Türklere ve dünyaya Türkiye'nin geçmişinden uzaklaştığını ve artık orduya minnettar olmadığını kanıtlamakta büyük rol oynadı.
Ama orduya karşı açılan davalarda öncülük ettiği iddia edilen güçlü İslamcı Gülen hareketiyle Erdoğan'ın arasının açılmasıyla Başbakan'ın destekçileri ve muhalefet davaların yeniden açılması yönünde baskı uyguluyor.
Dün ordu harekete geçti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda "davayla ilgilenen emniyet yetkilileri, savcılar ve yargıçlar … savunma avukatlarının başvurularını hiçe sayıp suç delillerini kararttılar." deniyor.
Hapse atılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un da serbest bırakılması için başvuruda bulunduğu söyleniyor. Türkiye'nin ana muhalefet partisi de tüm davaların yeniden görülmesini istiyor.
Erdoğan ve Gülen hareketinin mantık evliliği sırasında AKP hükümeti davaları oldukça desteklemişti. Aralarında Erdoğan'ın da bulunduğu yetkililer davaları savunmuş ve belgelerin sahte olduğunu yönünde şikâyet eden muhaliflere kulak tıkamıştı.
Ama Erdoğan şimdi kendini yargıyla ihtilafa düşmüş halde bulurken 'derin devlet' davalarının yeniden gözden geçirilmesini memnuniyetle karşılayabilir. Milliyet gazetesi için yazan Aslı Aydıntaşbaş, son yıllarda hükümetin dize getirdiği Genelkurmay Başkanlığının, Başbakanın oluru olmadan harekete geçmiş olamayacağını öne sürüyor."
Financial Times gazetesi de aynı konuya sayfalarında yer vermiş. Gazete için İstanbul'dan bildiren Daniel Dombey, "Türk ordusu darbe davalarının yeniden görülmesini istiyor" başlığı altında Genelkurmay Başkanlığının Balyoz ve Ergenekon davaları hakkında suç duyurusu bulunduğunu yazıyor.
Dombey'nin haberi şöyle devam ediyor: "Genelkurmay Başkanlığının iki davanın da yeniden görülmesi istemiyle attığı bu adımı, Türk devleti içinde devam eden ve piyasaları altüst eden kavgaya yeni bir işaret.
27 Aralık'ta bildirilen suç duyurusu dün ortaya çıktı. Ülkede hukukun egemenliği konusunda endişeler sonucunda dün Türk lirası dolar karşısında rekor seviyeye inip 2,184'e geriledikten sonra 2,171 seviyesine çıktı."
Guardian: 'Thatcher grevdeki madencilere karşı orduyu kullanmayı planlamış'
İngiltere'de hükümete ait bazı gizli belgelerin açıklanması birçok gazetede yer buluyor. Guardian gazetesi, yeni açıklanan 1984 yılından kalma hükümet kayıtlarına dayanarak zamanın başbakanı Margaret Thatcher'ın grev yapan madencilere karşı olağanüstü hâl ilan edip orduyu devreye sokmayı planladığını yazıyor.
Gazetenin haberine göre, belgeler, Thatcher'ın İngiltere'nin gıda sıkıntısı çekmeye başlayacağından korktuğunu gösteriyor. Guardian ayrıca, hükümetin resmi politikasının askerlerden yaralanma yönünde olmadığını, ama Thatcher hükümetinin kömür stoklarının nakliyesi için ordudan yardım isteme yönünde planlar yaptığını yazıyor.
Independent: 'Yvonne Fletcher vurulmadan saatler önce İngiltere uyarılmıştı'
Independent gazetesi de Thatcher döneminden kalma belgelerin kamuoyuna sunulmasına büyük yer ayırıyor. Gazete, polis memuru Yvonne Fletcher Londra'daki Libya büyükelçiliği önünde öldürülmeden önce Libya'nın İngiltere'yi iki kez uyardığını yazıyor.
Açıklanan belgelere dayanarak Independent, Libya büyükelçiliği önünde yapılacak Muammer Kaddafi karşıtı protestonun engellenmesi için Libya'nın iki kez İngiltere'ye başvurduğunu ve "olanlardan sorumlu olmayacağı yönünde" Londra'yı uyardığını yazıyor.
Gazete, Fletcher'ın büyükelçiliğin içinden birisinin makineli tüfekle ateş açması sonucunda öldüğünü, protestoculardan onunun da yaralandığını hatırlatıyor. Independent'ın haberine göre o zaman Londra, Libya'nın uyarılarını "kuru gürültü" olarak algılamış.
Telegraph: 'Sharon son büyük savaşında sona yaklaşıyor'
Telegraph gazetesi, eski İsrail başbakanı Ariel Sharon'un sekiz yıldır bir hastane yatağında yattığını ve 2006 yılının Ocak ayında inme geçirmesinden bu yana ailesinin ümitlerine rağmen 85 yaşına gelen Sharon'un şuurunun açılmadığını yazıyor.
Gazete, İsrail'in artık en fazla rütbeli generallerinden birinin ve eski liderlerinin ölüme yaklaştığıyla yüzleşmeye başladığını aktarıyor.
Telegraph, Sharon'un "İsrail tarihinin en tartışmalı kişisi" olduğunu yazıyor ve cenazesine katılacak yabancı liderlerin kendilerini zor bir ikilemde bulacaklarını aktarıyor.
Telegraph buna neden olarak da 1982 yılında İsrail'in Lübnan'ı işgalini yöneten Sharon'un, resmi bir soruşturmanın o dönemde Beyrut'ta bulunan Filistin mülteci kamplarında sivillerin öldürülmesinde "kişisel sorumluluğu" olduğuna kanaat getirilmesini gösteriyor.
Telegraph: 'Mısırlılar kuklaların 'gizli mesajını' soruşturuyor'
Telegraph gazetesi, Mısırlı savcıların ülkede faaliyet gösteren Vodafone şirketini, yayınladığı bir televizyon reklamında "dans eden kuklaların Müslüman Kardeşler'e gizli mesajlar ilettiği" iddiasıyla araştırdığını yazıyor.
Gazetenin haberine göre reklamda önce iki kukla ölen bir akrabalarının sim kartına uzanmaya çalışıyor. Daha sonra bir kukla telefonda konuşurken reklamdaki radyoda Noel için "iç pilavlı hindi dolması" yemek tarifi yayınlanıyor.
Gazete, soruşturmayı başlatan savcının bu reklamın Müslüman Kardeşler'in kurguladığı bir bombalama planını ima ettiğine inandığını aktarıyor.